Tokat
20 yıldır emanetin sahibini bekliyor
Tokat’ta 40 yıldır saat tamirciliği yapan Hacı Özkan, 20 yıldır emanet olarak bırakılan saatin sahibini bekliyor.
Tokat’ta tarihi Taşhan karşısında 40 yıldır saat tamirciliği yapan Özkan, 20 yıl önce tamir edilmesi için emanet bırakılan saati kimselere satmadı. 20 yıl önce pil değişimi için bırakılan saat yıllardır dükkanın tezgahında sahibinin gelmesini bekliyor. Özkan, saatin sahibini tanımadığı için yıllardır saati tezgahında tutuyor. Saatin kendisine ait olmamasından dolayı saati soranlara satılık olmadığını söyleyen Özkan, ‘Benim o saati satmaya gücüm yetmez’ diyerek herkesin takdirini topluyor.
“Benim o saati satmaya gücüm yetmez”
1983 yılından beri saat tamirciliği yapan 20 senedir emanet saatin kendisinde olduğunu belirten Hacı Özkan, “1983 yılından beri bu işi yapıyorum. Askerlikten sonra bir abimizin yanına gittim. 3-4 ay çıraklık yaptıktan sonra dükkan tamamen bana kaldı. Yanında çalıştığım usta rahatsızlık geçirmişti ve bu şekilde işimizi devam ettirdik. Ustam rahatsızlık geçirdiği için dükkan bana kalmıştı. Ben de müşteriler ile bu şekilde işi öğrendim. Biz saatçiler de bu durum fazladır. Bazen bazı müşteriler hemen geliyorum der saati bırakıp ve ismini yazmadan giderler. Bazen müşteriler saatini bırakır, kendi saatini tanımazlar. Bu durumlar ile karşılaşabiliyoruz. 20 seneyi geçkin bir tane emanet saatimiz var.
Bir 20 sene daha ömrümüz olursa biz o müşteriyi burada bekleyeceğiz. Gelmezse saat kenarda durmaya devam edecek. Artık evlatlarımız benden sonra saati ne yaparlar onu bilemem. Saat güzel bir marka ve değerli bir saattir. Müşteri parçasını bulamamış bu sebepten dolayı bize geldi. Parçayı biz de bulamadık. Saati İstanbul’a götürdüm ve parçayı orda da bulamadım. Saatimiz şu an da çalışır durumda ama tam düzenli bir şekilde çalışmıyor. Saatimizin tarihi bir değeri de bulunuyor. Müşteri bize saati bıraktı gitti. Bir kaç gez geldi ama daha sonra gelmedi. Saat 20 seneden fazla bizde bulunuyor. Emanet bizim için önemlidir. Devletin verdiği bir yetki vardır. Saatçilik yapıyorsun ve devletin verdiği levhayı takmışsın. Kendi malını satarsın ama müşterinin malını asla satamazsın. Kendi malını bedavada verirsin ya da dağıtırsın ama müşterinin verdiği saat kötü de olsa altın değerindedir. Bunun içinde benim o saati satmaya gücüm yetmez. Adam sonradan geldi “saatimi ver” dedi, saat ortada olmadığı zaman ne yapacağım. Saatin değeri kötü olsa bile altın değerinde olabilir. Buna benim gücüm yetmez bu sebepten dolayı emanet satılmaz” diye konuştu.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir Giriş