Gündem
40 yıllık bir yılan hikayesi
İzmir’in Konak ilçesinde, 40 yılı aşkın bir süredir kentin göbeğinde davalık olan, bir türlü çözüme kavuşturulamayan ve “Basmane Çukuru” olarak anılan arazinin hikayesi, filmlere bile konu olacak bir karmaşa olarak tarihe geçti. Yılan hikayesine dönen araziyle ilgili yoğun mücadele veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanlarından Aziz Kocaoğlu, “Kentin başında çıban başı, kara bulut gibi. Ben 15 sene uğraştım” derken, Burhan Özfatura da, “İzmir için bir utanç çukuru olarak bugüne kadar çözüme kavuşamadı” yorumunu yaptı.
Konak’ta, 40 yılı aşkın sürekli davalık olan, şehrin en önemli noktasında atıl vaziyette bekleyen ve “Basmane Çukuru” olarak anılan arazi, bugüne kadar ne yapıldıysa bir türlü çözüme kavuşamadı. Sayısız belediye başkanının canlandırmak için girişimde bulunduğu, mimari projelerin çizildiği; fakat yargıya takılan arazinin hikayesi, adeta filmlere bile konu olacak cinsten.
Kentin merkezinde tam bir yılan hikayesi
Kentte zaman zaman “utanç çukuru” olarak da anılan 20 bin metrekareyi aşkın büyüklüğündeki alan, 1980’li yılların sonuna kadar otobüs garajı olarak hizmet verdi. İsmet Kaptan Mahallesi’ndeki arazi, şehirlerarası garajın taşınması, bölgede hareketliliğin ve ticaretin azalmasıyla yılan hikayesine dönüştü ve süreç böyle başladı.
Meşhur Basmane Meydanı’nın hemen karşısında bulunan ve bu nedenle Basmane Çukuru olarak anılan arazi, kentin en işlek bölgesinde yer alıyor. Zamanla hisseleri devredilen ve şuan itibariyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) yüzde 70, İzmir Büyükşehir Belediyesinin yüzde 30 hissesinin bulunduğu arazi, artık çözüm bekliyor.
Alanda hareketlilik: Tonlarca molozla dolduruldu, artık dümdüz
“İzmir’in bir sorunu” haline gelen arazi, kısa bir süre öncesine kadar ise kent merkezinde mini göleti andırıyordu. Çeşitli dönemlerde atılan temellerin üzerine yağmur sularının dolduğu arazide ise şu sıralarda hummalı bir çalışma var.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri, aylar süren çalışmayla kamyonlar vasıtayla tonlarca molozla araziyi doldururken, 20 bin metrekarelik alan son aşamada dümdüz oldu.
Aziz Kocaoğlu: “Kentin başında çıban başı, kara bulut gibi”
2004 ve 2019 yılları arasında görev yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Aziz Kocaoğlu da, 15 yıllık görev süresince arazinin çözümü için uğraştıklarını belirtti. Kendi döneminde yüzde 12’lik hisseyi yüzde 30’a çıkardıklarını anlatan Kocaoğlu, arazi için, “Kentin başında çıban başı, kara bulut gibi. Ben 15 sene uğraştım. İyi niyetle ve samimiyetle tarafları birleştirdim; ama bir yere kadar aşabiliyorsunuz” dedi.
Yaşanan süreci anlatan Aziz Kocaoğlu, “Burhan Özfatura’nın ikinci döneminde, EGS Holding ve Güç Birliği Holding, bu iki şirket, Basmane Çukuru dediğimiz, eski garaj yerinde bir proje yapmak istiyorlar. Burhan Bey’de bu konuya; kentin kalkınması, gelişmesi ve ihtiyaçlarının karşılanması için olur veriyor. Bir mukavele yapılıyor, burada bu sözleşmeden sonra dava süreçleri başlıyor. Dava süreçlerinin iki tarafı var; birinci tarafı belediye, diğer tarafı da 1989-1994 yılları arasında Büyükşehir Belediye Başkanlığını yapan Yüksel Çakmur Beyefendi ve meslek odaları. Biz göreve geliyoruz. Bu problemin, sorunun çözülmesi için girişimlerde bulunduk. Önce odalarla topladık. Odalar, buraya; bir alışveriş merkezi, ticaret merkezi yapılmasına karşılar; ama aynı zamanda, daha çok kamu hakkının yendiğine, kamu vicdanının bu yüzde 12 orandan rahatsız olduğu konusunda kamu davası ağırlıklı olarak açıyorlar. Yüksel Bey’de plana karşı ve buranın bu amaçla kullanılmamasını istiyor. ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi hissesini yüzde 30’a çıkartabilir miyiz?’ diye bizim başlattığımız bir çalışma oldu. Bu çalışma, odalar tarafından da genel kabul gördü. Yüksel Çakmur Beyefendiden randevu aldım, görüştüm. ‘Yüzde 30’a çıkartırsam, dava açmazsanız bu problem çözülür, hallolur şeklinde düşünüyorum’ dedim. ‘Yüz 30 çıkar, sonra görüşelim’ dedi. Biz de şirketlerle görüştük ve 30’a çıkarttık” şeklinde konuştu.
“Yüzde 30 hisseyi çıkarınca meslek odaları sözünce durdu, Yüksel Bey dava açtı”
Şirketlerin daha sonra borçlarından dolayı TMSF’ye devrildiğini, davaların açılmasıyla sürecin kilitlendiği ifade eden Kocaoğlu, şöyle devam etti:
“Odalar, meslek odaları sözlerinde durdular ve dava açmadılar; ama Yüksel Bey’e tekrar gittim, ‘Yüzde 30 çıkartıyorum, kamu zararı telafi ediliyor. Siz de dava açmayın’ dedim. ‘Hepsini almazsanız dava açacağım’ dedi, davayı sürdürdü. İşler tıkırında gitseydi, yürüseydi, dava açılmasaydı ve Güç Birliği Holding ve EGS Holding’in durumu bozulmasa, bugün bir ticaret merkezi ortaya çıkacaktı; ama bozulunca, kamunun hissesi İzmir kamuoyunda tasvip görmeyince bu noktaya geldi.”
Çözüm yolu hakkında önerilerde bulunan ve belediyenin yüzde 30 hissesinin bulunduğu yere İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet binası yapılması gerektiğini ifade eden Aziz Kocaoğlu, “Bunun karşılıklı anlaşmayla çözülmesi gerekiyor. TMSF’nin tavizde bulunması gerekiyor. Çözülmeyecek diye bir şey yok. Yeter ki iyi niyetle, samimiyetle çalışılsın; kıymetli bir mülk” ifadelerine yer verdi.
Burhan Özfatura anlattı: “Türkiye’de yargı, istemezükçülere daha fazla prim tanıyor”
1984 ve 1999 yılları arasında görev yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Burhan Özfatura da, arazinin İzmir ekonomisine, turizmine katkısının olabileceğini belirtti.
“İzmir için bir utanç çukuru olarak bugüne kadar çözüme kavuşamadı” diyen Özfatura, “Fuarla beraberce oraya bir canlılık kazandırılması lazım. Türkiye’de yargı, maalesef istemezükçülere daha fazla prim tanıyor ve yapılan icraatlerin de engellenmesine imkan sağlıyorlar. Binlerce insan, orada iş imkanı bulacaktı. İzmir ekonomisine, fuarla bağlantılı olarak, fuarda da yeni bir takım aktiviteler geliştirerek çok güzel bir eser kazandırılabilirdi. Buranın sorununun çözülmemesi için hiçbir gerekçe yok” diye konuştu.
Özfatura, kendi döneminde yapılan satışa ilişkin de bilgi vererek, “Biz ilk başkanlık döneminde, orada 5 yıldızlı bir otel ve ona bağlı birtakım mekanların yapılması için yaptığımız ihaleyi Asil Nadir kazanmıştı. O iş olmadı. İkinci dönem Kemal Zorlu rahmetli, bu İzmir iş adamlarının bütün birlikte yürüttükleri şirket kanalıyla orayı bizden satın aldı. Bize gerçekten çok iyi bir fiyat verdi. Daha sonra, birtakım bizim hizmetlerimizi engellemek isteyen muhalefet mensubu politikacılar, devamı olarak orayı dava konusu yaptılar. Orası böyle sürüncemede kaldı. Bütün ihale mevzuatına hepsi açık ve net. İzmir’in çıkarları açısından en küçük bir problem yoktu” dedi.
Bölge esnafı da durumdan şikayetçi: “Utanç duvarını buradan kaldırsınlar”
Etrafı çevrili Basmane Çukuru çevresindeki esnaflarda, durumdan şikayetini dile getirdi. 39 yıldır esnaflık yapan Ahmet Üzüm (64), “Ben 39 yıldır burada esnafım. Benden eski esnaf çarşıda yok. 23 yıl önce buraya bir temel atıldı. Bu utanç duvarı böyle hanımızın, iş yerlerimizin önüne örüldü. Bütün pisliğini, bütün mikrobunu biz çekiyoruz. Hangi partiden olursa olsun, ricamız; bunu ilk birinci madde olarak gündemlerine alsınlar. Şu utanç duvarını, şu İzmir’in utancını buradan kaldırsınlar” diyerek isyan etti.
Bir başka esnaf Gökçe Özdayı (40) da, şöyle konuştu:
“İzmir’in tam göbeğinde olan bir yer burası ve artık bir çözüme ulaşması gerekiyor. 23-24 yıldır atıl vaziyette duruyor. Yazık. Çok leş bir görüntüsü var. Su varken ayrı bir pislik, şimdi doldurdular. Tozuyla, toprağıyla uğraşmak da çok zor oluyor.”
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir Giriş