#

Dünya

Gazze’deki insani aranın uzatılması çağrısı

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Gazze Şeridi’ndeki 4 günlük insani aranın uzatılması çağrısında bulunarak “Bu, Gazze halkına ihtiyaç duyduğu yardımı ve daha fazla rehinenin serbest bırakılmasını sağlayacak” dedi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 28-29 Kasım’da gerçekleştirilecek Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesi basın toplantısı düzenledi. NATO Dışişleri Bakanları’nın toplantılarda acil güvenlik konularını ele alacağını belirten Stoltenberg, artan küresel rekabet, Ukrayna’daki savaş ve Orta Doğu’daki çatışmalar nedeniyle dünyanın son on yılların en tehlikeli dönemini yaşadığını ifade etti.
Hamas ve İsrail arasında rehinelerin serbest bırakılması konusunda anlaşmaya varılmasını ve Gazze’ye daha fazla insani yardımın ulaştırılmasını memnuniyetle karşıladığını vurgulayan Stoltenberg, taraflar arasında kararlaştırılan 4 günlük insani aranın uzatılması çağrısında bulundu. Stoltenberg, “Bu, Gazze halkına ihtiyaç duyduğu yardımı ve daha fazla rehinenin serbest bırakılmasını sağlayacaktır. Yaşadığımız acılar kalıcı bir siyasi çözüme duyulan ihtiyacı vurguluyor” dedi. NATO müttefiklerinin Irak’taki misyon dahil geniş Orta Doğu bölgesinde bulunduklarına dikkat çeken Stoltenberg, bölgede ticari gemilere yönelik saldırıların yanı sıra Suriye ve Irak’taki ABD üslerine dron ve roket saldırıları düzenlendiğini hatırlattı. Saldırıların gerginliğin artmasına neden olduğunu kaydeden Stoltenberg, “İran vekillerini dizginlemeli” şeklinde konuştu.

“Çin düşmanımız değil”

Dışişleri bakanlarının yarın Rusya’nın Ukrayna ve çevresindeki istikrarsızlaştırıcı eylemlerini görüşeceklerini vurgulayan Stoltenberg, “Rusya Avrupa’ya savaşı geri getirdi. Siber saldırılar, dezenformasyon, enerji şantajı ve göç yoluyla demokrasilerimizi istikrarsızlaştırmaya çalışıyor. Moskova, son haftalarda göçmenlerin Finlandiya sınırına gelişini kolaylaştırıyor” ifadesini kullandı. Toplantılarda bakanların ayrıca Çin’in NATO güvenliğine yönelik tehdidini görüşeceklerini belirten Stoltenberg, “Çin ile müttefikler arasındaki son görüşmeleri memnuniyetle karşılıyorum. Diyalog kurmak önemli. İklim değişikliği ve silah kontrolü dahil çeşitli konularda birlikte çalışma fırsatlarını aramalıyız. Çin bir düşman değil. Ancak Pekin’in eylemleri güvenliğimize meydan okuyor. Buna yanıt vermek için birlikte çalışmalıyız” dedi.

Stoltenberg, dışişleri bakanlarının aynı zamanda Bosna-Hersek ve Kosova gibi Balkan ülkelerindeki durumu ele alacağını söyledi. NATO’nun Kosova’ya bin ilave asker konuşlandırdığını hatırlatan Stoltenberg, “Belgrad ve Priştine, Avrupa Birliği’yle diyaloga yeniden katılmalı. İstikrar, tüm tarafların çatışma ve kaos yerine diyalog ve diplomasiyi seçmesine bağlı” şeklinde konuştu.

“Müttefikler Ukrayna’nın NATO üyesi olması konusunda hemfikir”

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba’nın Çarşamba günü NATO-Ukrayna Konseyi’nin dışişleri bakanları düzeyindeki ilk toplantısına katılacağını kaydeden Stoltenberg, “NATO’nun uzun vadeli desteğini yeniden teyit edeceğiz. Geçen yıl Ukrayna, Kiev, Harkov ve Herson’da savaşı kazandı. Bu yıl da Rusya’ya ağır kayıplar verdirmeye devam ediyor. Ukrayna, Rusya’nın ele geçirdiği toprakların yüzde 50’sini geri aldı. Egemen, bağımsız bir ulus olarak galip geldi. Bu Ukrayna için büyük bir zafer. Rusya ise artık siyasi, ekonomik ve askeri açıdan daha zayıf. Ukrayna cesurca savaşmaya devam ediyor. Biz de onlara destek olmaya devam ediyoruz. Bu ay Almanya ve Hollanda, Ukrayna’ya 10 milyar euro yardım taahhüdünde bulundu. Romanya, Ukraynalı pilotlar için F-16 eğitim merkezi açtı. Aralarında ABD ve Finlandiya’nın da bulunduğu müttefikler, Ukrayna şehirlerini Rus saldırılarından korumak için daha fazla hava savunma sistemi ve mühimmat gönderiyor. 20 müttefik Ukrayna için bir hava savunma koalisyonu kurdu. Müttefikler Ukrayna’nın NATO üyesi olması konusunda hemfikir” diye konuştu.

“Türkiye’nin onay sürecini bir an önce tamamlayacağına inanıyorum”

Kiev’i NATO üyeliği yolunda desteklemeye devam ettiklerini belirten Stoltenberg, “İsveç’in üyeliği NATO’yu güçlendirecek. Ve hepimiz daha güvende olacağız. Bu nedenle TBMM’nin onay sürecine başlamasını memnuniyetle karşılıyorum. Türkiye ve Macaristan’ın onay sürecini bir an önce tamamlayacağına inanıyorum. Zamanı geldi” dedi.