#

Bilim

Alper Gezeravcı yurda döndü

Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı 21 günlük uzay misyonunun ardından yurda döndü.

Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, 21 günlük uzay görevinin ardından yurda döndü. Ax-3 ekibinin bir üyesi olarak Dragon kapsülüyle Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) giden Gezeravcı, görev süresi boyunca 13 bilimsel deneye imza attı. ISS’te olan görev süresinin sonunda Dragon kapsülüyle ABD’nin Florida eyaleti açıklarına inen Gezeravcı ve Ax-3 ekibi ile birlikte bir süre gözlem altında tutuldu.
Gözlem sürecinin ardından ailesiyle birlikte Cumhurbaşkanlığı’na ait uçakla Türkiye’ye gelen Gezeravcı için Esenboğa Havalimanı’nda karşılama töreni düzenlendi. Gezeravcı’yı havalimanında Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye Uzay Ajansı Yusuf Kıraç, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal ve öğrenciler karşıladı.
Karşılamanın ardından Gezeravcı’nın basın toplantısı gerçekleştirmesi bekleniyor.

“Hedeflere erişebilmiş olmanın mutluluğuyla ülkeme geri döndüm”

Türkiye’ye dönmekten çok mutlu olduğunu söyleyen Gezeravcı, “Maneviyatı yüksek olan bir ülkenin hakikaten içten, samimi insanlarıyla, Türk vatandaşlarımızla tekrar bir araya gelmek, kavuşmak belki de bu yolculuğun en güzel sonlanan kısmıydı. Ben görevin ilk başlangıç anından itibaren konulan hedef, bugüne kadar hakikaten hayallerimizin sınırını teşkil eden gökyüzündeki gözümüzle görebildiğimiz sınırları bertaraf eden hedeflere erişebilmiş olmanın mutluluğuyla ülkeme geri döndüm. Bu hedefin gerçekleştirilmesinde bana düşen sorumluluk ülkemin bugüne kadar bana sağlamış olduğu eğitimle, bana kazandırmış olduğu kabiliyetlerle ülkeme borçlu olduğum bütün bu imkanları seferber ederek gerçekleştirdiğimiz görevin gerisinde, görevin hazırlık sürecinde bu günlere kadar gelmesini sağlayan, öncelikle ortaya koymuş olduğu güçlü iradeyle sayın Cumhurbaşkanımız, devletimizin bütün kurumları, görevin icrası sürecinde bir çarkın mükemmel işleyen dişleri gibi hiçbir aksaklığa mahal vermeksizin hazırlık sürecimi çok kolay hale getiren ve görevin icrasında hiçbir aksaklığa mahal vermeyecek şekilde bütün hazırlık sürecini yürüten Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, Türkiye Uzay Ajansımız ve TÜBİTAK’ın değerli çalışanlarına minnettar olduğumu ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.

“Bu sadece bir başlangıçtı, bir yere varış hikayesi değildi”

Bu görevin Türk astronot ve bilim misyona adı altında gerçekleştiğine dikkati çeken Gezeravcı, “Türkiye’nin ilk astronotu olarak geleceğimizin teminatı az önce karşılaştığımız sevgili kardeşlerimize orada gerçekleştirdiğimiz her bir deneyi temsil eden birer bayrağı elden teslim ederek bundan sonra başlayan kutlu yolculuğumuzun bayrak değişimini gerçekleştirmiş olduk. Sayın bakanımızın da çok güçlü bir irade ile az önce ifade ettiği şekilde bu sadece bir başlangıçtı, bir yere varış hikayesi değildi. Devletimizin güçlü iradesini sadece burada bizler değil, görevin icrası esnasında hazırlık yaptığımız yurtdışındaki farklı kurumların bileşenleri Uluslararası Uzay İstasyonunda hazırlık sürecimizi gözlemleme imkanı bulmayan ama orada gerçekleştirdiğimiz deneyleri birebir bizimle birlikte icra aşamasında vakıf olan ve hayranlıklarını, yaptığımız işleri hakikaten gönülden tebrikleriyle dile getiren insanların duygularıyla geriye döndüm. Ülkemin bu alanda ortaya koymuş olduğu, geçmişimizde bu noktada yapmış olduğumuz hiçbir görev olmamasına rağmen gerçekleştirdiğimiz ilk görevin bu derece başarıyla sonlanmasından ötürü en içten samimi tebriklerini dile getiren ve bu konuda attığımız adımın ataletin güçlülüğünü hakikaten gözlemleyerek dile getiren insanların bize yüklemiş olduğu mutlulukla geri döndüm ülkeme. Ben ülkemin hakikaten bu konuda atmış olduğu adımın ve geleceğe yönelik koymuş olduğu hedeflerin güçlü duruşu noktasında görevi icra eden bir kişi olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak yurt dışındaki basın yayın kanallarında ülkemize ilişkin hakikaten son derece gurur verici ifadelerden ve yorumlardan almış olduğum ilk izlenimlerle müthiş bir şekilde gururlanmış olarak ülkeme geri döndüm. İnşallah bundan sonra çok daha büyük ataletle büyüyerek devam edecek. Çok daha ileri noktalara gidecek. Sayın bakanımızın az önce de ifade ettiği gibi dünyanın bugüne kadar paylaşmış olduğu bizim de ülke olarak fazlasıyla hak etmiş olduğumuz uzaydaki yerimizi bu ekosistemde fayda sağlayacak, pay alacak şekilde adımların atılacağını inşallah çok kısa süre içerisinde göreceğiz” dedi.

“Devletimizin atmış olduğu bu güçlü adımlarla hak ettiğimiz öz güveni ayağa kaldırdık”

Bundan sonraki sürecin daha da ileri seviyelerde gerçekleşeceğini söyleyen Gezeravcı, “Bugüne kadar eksik olan tek şeyimiz damarlarımıza dolaşan asil kanın bize vermiş olduğu o yüksek potansiyelin sadece farkında olamayışımızdı. Devletimizin atmış olduğu bu güçlü adımlarla hak ettiğimiz öz güveni ayağa kaldırdık. Bundan sonra da çok daha koşar adımlarla ileriye gitmeye devam edeceğiz. Ben tekrardan ekranları başında da bizleri izleyen tüm vatandaşlarımıza her aileden birer ferdin bizimle birlikte oraya gittiğini hissettiğimi dile getiriyorum. Bu başarı bireysel bir başarı değil. Bu başarı Türkiye’deki her hanenin içerisinden birer çocuğun başarısıdır. Gelecekteki kutlu yürüyüşümüz herkes için hayır uğurlu olsun, teşekkür ederim” diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlamaya başlayan Alper Gezeravcı ilk olarak 10 yaşındaki bir çocuğun “Yaptığınız deneyler sonucunda gelecekte biz nasıl bir teknoloji, nasıl bir dünya bekliyor?” sorusuna “Sizler bu başlatılmış olan projelerin devam eden adımlarının parlayan yıldızısınız. Bundan sonra artık okullarınızda şu anda değerli öğretmenlerimizin size minik deney setleriyle göstermiş olduğu o kabiliyetlerini sergileyebileceğiniz küçük denemelerin aslında ne tür büyük alanlara erişebileceği noktasında sadece birer ilk izlenime sahip oldunuz. Bundan sonra o bilim insanlarımızın gerçekleştirilmek üzere bana teslim etmiş olduğu deneylerin o bütün hazırlık süreçlerinin gelecek adımlarına sizler imza atacaksınız” şeklinde cevap verdi.

“Devletimin emrindeyim”

Gezeravcı, bundan sonraki uzay misyonları ile ilgili görev almaktan çekinmeyeceğine vurgu yaparak, “Ben bu günlere devletimin bana vermiş olduğu eğitimle, devletimin bana kazandırmış olduğu imkanlarla geldim. Bundan sonra da devletimin emrindeyim” şeklinde konuştu.

“Yaptığımızın bir uzay seyahati olmadığını ben çok rahatlıkla ifade edebilirim”

Uzay yolculuğuna dair yapılan “turistik bir gezi” eleştirilerine cevap veren Gezeravcı, “İyi ya da kötü herkesin düşüncesine saygı duyuyorum. Herkesin eleştirisi bize bir şeyler katıyor. Bir şeyler düşünmemize vesile oluyor. Ancak bu değerlendirme yaparken objektif kriterlerle işin hakikaten bugüne kadar değerlendirmesini yapma, haiziyetine sahip konumda, belki tecrübe birikimine sahip olmak biraz önemli. Biz 8 aylık eğitimi bitirdiğimiz noktada bu eğitimi veren kurumların değerlendirici birimleri tarafından aldığımız yorumlarla çok mutlu olduk. Sadece bir birey olarak ben değil, 4 kişilik oradaki görevi icra eden ekibe yönelik son eğitimin ardından yapmış olduğu yorumlardan son derece mutlu olduk. Katılımcı diğer 3 ülkenin de farklı süreçlerin içerisinde dar bir takvimin içerisinde hazır sürecine başladık. Aslında gerçekleştirdiğimiz hazırlık süreçleri, regülasyonlar gereğince o görevin icrasına yönelik olarak olmuş olan standartların karşılanması, o zorlukların yerine getirilmesi noktasında eğitimler için ayrılmış zaman dilimi rutinde uygulanan zaman diliminin çok daha altındaydı. Bu kadar kısıtlı bir zaman dilimine rağmen onların da acabalarla sürece başladıkları bir noktada bu derece başarıyla ve bu derece hakikaten onların da gözlemlerinde şaşırdıkları pozitif bulgularla sürecin sonlanması neticesinde müthiş geri beslemeler aldık eğitimin bitiş toplantısında. Kendilerini de belki bugüne kadar yürüttükleri bu eğitim süreçleri için koyulmuş olan standartlar noktasında yeni değerlendirmeler yapma gereklilikleri hissettiklerini dile getirdiler. Dolayısıyla yaptığımızın bir uzay seyahati olmadığını ben çok rahatlıkla ifade edebilirim” dedi.

“Ülkemizde bilime ve bilim insanlarımıza verdiğimiz değer ve sunduğumuz imkanı apaçık göstermesi açısından da bu misyon bizce çok kıymetlidir”

Türk bilim insanlarının hazırladığı on üç bilimsel deney, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki laboratuvar altyapısında mikroyerçekimi şartlarında, Astronot Alper Gezeravcı tarafından başarıyla tamamlandığını vurgulayan Kacır, “İnsanlı ilk uzay bilim misyonumuz, biyoloji, tıp, genetik, fizik, malzeme bilimi disiplinlerinde bilim insanlarımızın yürüttükleri araştırmalara önemli kazanımlar getirecektir. Astronotumuzca gerçekleştirilen deneylerde, uzaydaki mikroyerçekimi ve diğer şartların insan sağlığı, fizyolojisi ve bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri araştırıldı. Yeni nesil alaşımların geliştirilmesine; uzayda elektronik kart üzerine bileşen montajına, uzay aracı motorlarını daha verimli hale getirmeye yönelik araştırma projeleri yürütüldü. Bitkilerle, alglerle, propolisle uzay yaşam destek sistemlerinde yapılacak çalışmalara yönelik araştırmalar yapıldı. Bilim insanlarımızın yürüttüğü projelerin her birinin kıymetli neticeler doğuracağına inanıyoruz. Esasen, sadece bu görev kapsamında yürütülen 13 bilimsel deney için değil; ülkemizde bilime ve bilim insanlarımıza verdiğimiz değer ve sunduğumuz imkanı apaçık göstermesi açısından da bu misyon bizce çok kıymetlidir” şeklinde konuştu.

“Bilime ve bilimsel araştırmalara en üst düzeyde değer vermeye devam edeceğiz”

Bilime ve bilimsel araştırmalara en üst düzeyde değer vermeye devam edeceklerinin altını çizen Bakan Kacır, “Ülkemizde ve dünyanın farklı ülkelerinde bulunan bilim insanları, Türkiye’nin bilimsel araştırmaları gerçekleştirme çaba ve kapasitesini bu misyon vesilesiyle takip etme imkanına sahip oldular. Bilime ve bilimsel araştırmalara en üst düzeyde değer vermeye devam edeceğiz” dedi.

“Bilim toplumu olma istikametinde ülkemiz için yeni bir başlangıç olmuştur”

İlk Türk Astronot Alper Gezeravcı’nın uzay istasyonundan Türkiye’ye 7 görüntülü video ve 2 telsiz bağlantısı gerçekleştirerek, öğrencileri, çocukları, gençleri, medya mensuplarını ve bizleri kapsamlıca bilgilendirdiğini hatırlatan Bakan Kacır, “Bu tarihi misyonun en büyük sonucu, Türk gençlerine ve Türk çocuklarına sunduğu mesaj ve kazandırdığı özgüven oldu. Türk milleti, 7’den 77’ye belki de ilk kez bir bilimsel çalışmayı baştan sona büyük bir dikkatle izledi. Evlerde, okullarda, iş yerlerinde uzay bilim misyonumuz konuşuldu.
Milyonlarca vatandaşımızın, gencimizin ve çocuğumuzun pek çoğu belki ilk kez tüm detaylarıyla insanlı uzay misyonlarının gerçekleşme adımlarını, fırlatma sürecini, uzay istasyonuna varışı, uluslararası uzay istasyonundaki astronotların yaşam şartlarını, mikro yerçekimi ortamındaki bilimsel deneylerin özgün yanlarını, uzay istasyonundan ayrılma ve dünyaya dönüş yolculuğunu takip etti. Bu misyon, bu yönüyle bilim toplumu olma istikametinde ülkemiz için yeni bir başlangıç olmuştur” ifadelerini kullandı.

“Türk gençlerinin, Türk çocuklarının ‘sadece başka milletlerin başarabileceği’ düşüncesiyle kurmaktan vazgeçecekleri hiçbir hayal kalmamıştır”

Türk gençlerinin, Türk çocuklarının hedeflerinde artık bilimsel çalışmalara öncülük etmek daha güçlü şekilde var olacağını vurgulayan Bakan Kacır, “Türk gençlerinin, Türk çocuklarının ‘sadece başka milletlerin başarabileceği’ düşüncesiyle kurmaktan vazgeçecekleri hiçbir hayal kalmamıştır. Bu bilim misyonunun ardından, Milli Uzay Programındaki hedeflerimize yönelik çalışmalara devam edeceğiz” dedi.
“İkinci astronotumuzun yakın zamanda yörünge altı bir uçuşta bilimsel deneyler gerçekleştirmesini sağlayacağız”
İnsanlı Uzay Bilim Misyonumuzdaki bilimsel deneylerin çıktılarını dikkatle değerlendirecek ve bu araştırmaların devam etmesi için gerekli desteği sunacaklarını açıklayan Bakan Kacır sözlerini şu şekilde devam ettirdi:
“Sonraki astronot misyonumuza yönelik hazırlıklarımızı tamamlayacak, ikinci astronotumuzun yakın zamanda yörünge altı bir uçuşta bilimsel deneyler gerçekleştirmesini sağlayacağız. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda başkaca bilimsel araştırmalar yürütmek ve uluslararası iş birliklerini güçlendirmek adına programlar başlatacağız. Diğer insanlı uzay görevleriyle ilgili muhtemel uluslararası iş birliklerini değerlendireceğiz. İnsanlı uzay görevlerinde kullanılan uzay istasyonları ve diğer sistemlerin geliştirilme süreçlerine yönelik Ar-Ge programları başlatacağız. Bu sistemleri geliştirmekte olan kurumlarla iş birlikleri yapacağız. “

“Fırlatma roketleri geliştirmeye yönelik projelerimize devam edecek, 2030 yılına dek, uluslararası iş birlikleriyle bir uzay limanı kuracağız”

Milli Uzay Programımızda hedeflediğimiz doğrultuda, Ankara’da uzay teknoloji geliştirme bölgesi kuracaklarını belirten Bakan Kacır, “Uzay sanayiini geliştirecek, yılda 600 milyar dolara erişen küresel uzay ekonomisinden daha fazla pay alacağız.
Uzaya bağımsız erişim programımızı sürdüreceğiz. Fırlatma roketleri geliştirmeye yönelik projelerimize devam edecek, 2030 yılına dek, uluslararası iş birlikleriyle bir uzay limanı kuracağız” ifadelerine yer verdi.

Ay programımızı gerçekleştireceklerini vurgulayan Bakan Kacır, “ Milli imkanlarla geliştirdiğimiz itki sistemine sahip, kendi mühendislerimizin ve bilim insanlarımızın tasarladığı ve ürettiği uzay aracıyla aya erişeceğiz. İnsansız sistemlerle gerçekleştireceğimiz bu program, bize, geliştirdiğimiz yenilikçi teknolojileri zorlu uzay şartlarında kullanma ve sonraki zamanlarda ticarileştirme olanağı sağlayacak. Bölgesel konumlama ve zamanlama sistemi projesini gerçekleştirerek, savunma sanayiinde ve sivil alanlarda teknolojik bağımsızlığımızı tahkim edecek bir stratejik kazanım elde edeceğiz.
Türkiye Ulusal Gözlemevleri çatısı altında, ileri seviyede uzay gözlemleri için kurmakta olduğumuz Doğu Anadolu Gözlemevi projesini tamamlayarak, bölgemizin en gelişmiş teleskopuna sahip olacağız. Uzay gözlemlerini ve uzay havasına ilişkin araştırmaları destekleyeceğiz. Bilsat, Rasat, Göktürk ve İmece uydularıyla görüntüleme uydularının üretimine ilişkin adım adım ilerlettiğimiz kabiliyetlerimizi yüksek çözünürlüklü ve farklı niteliklerde görüntüleme uyduları geliştirerek artıracağız” değerlendirmesinde bulundu.

İlk milli haberleşme uydusu Türksat 6A’yı yakın zamanda uzaya göndereceklerini ve bu alanda yetkinlik sahibi 10 ülkeden biri olacaklarını ifade eden Bakan Kacır, “Alçak yörünge uydularına ilişkin milli üretim programı başlatacak, bu alanda kamu, akademi ve özel sektör projelerini destekleyeceğiz. Uydu geliştirme alanında kamuda bulunan kapasiteyi tek çatı altında toplayarak, küresel rekabet gücüne sahip olacağız” açıklamasında bulundu.
Bakan Kacır, dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’i paydaşlarla birlikte düzenlemeye devam edecek, uydu, roket, dikey inişli roket yarışmalarımız ve diğer yarışmalarla, eğitim ve girişimci destek programlarıyla uzay bilimi ve teknolojilerinde insan kaynağımızı güçlendirecek, uzaya yönelik toplumsal ilgiyi artırmaya devam edeceklerini belirtti.

“Alper Gezeravcı’nın gerçekleştirdiği Uzay Bilim Misyonu bir ilktir, ama son olmayacaktır”

Bugün, yeryüzünde kullandığımız pek çok teknoloji yaklaşık 60 yıldır süregelen uzay çalışmalarından doğduğunu kaydeden Bakan Kacır, “Milli Teknoloji Hamlesini gerçekleştiren, bilimde ve teknolojide iddialı, 255 milyar dolar düzeyine erişmiş ihracatını daha yüksek katma değerli ürünlerle artırmayı hedefleyen, çok genç ve dinamik bir insan kaynağına sahip bir ülke olarak Türkiye’mizin uzay araştırmalarında geri kalması asla düşünülemez. Alper Gezeravcı’nın gerçekleştirdiği Uzay Bilim Misyonu bir ilktir, ama son olmayacaktır” ifadelerini kullandı.
Türkiye için uzay bilimi ve teknolojilerinde yeni bir sayfa açıldığını vurgulayan Bakan Kacır, “ İlk astronotumuz Alper Gezeravcı’yı, 8 ay süren eğitim ve hazırlık dönemi ve 21 günü aşan uzay misyonu boyunca gösterdiği cesaret, özgüven, disiplin ve başarı için tebrik ediyorum. Türk çocukları, TEKNOFEST kuşağı Alper Gezeravcı’dan aldıkları bayrağı inşallah çok daha yükseğe taşıyacaklar. Uydular, roket sistemleri, uzay araçları, insanlı uzay araştırmaları başlıklarının tümünde Türkiye, bir üretim ve teknoloji gücü olacaktır. İlk Astronotumuz Alper Gezeravcı’ya, insanlı ilk uzay bilim misyonumuzla bilimsel çalışmalara sunduğu katkı, milletimize yaşattığı gurur ve gençlerimize ilham kaynağı olması nedeniyle bir kez daha teşekkür ediyorum.
Bu misyonu en güçlü şekilde himaye eden, hedefi hep en yükseğe koyan ve her daim bizleri cesaretlendiren, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, misyonun gerçekleşmesinde ilk anından bugüne emeği geçen herkese, Alper Gezeravcı’nın kıymetli ailesine, dualarını ve desteklerini esirgemeyen aziz milletimize şükranlarımı sunuyorum. Siz değerli medya mensuplarına da bu heyecanı başından bu yana milletimizle paylaşmamızı sağladığınız için teşekkür ediyorum” dedi.