Gündem
Eylem Tok ve oğlu ABD’de tutuklandı
Oğuz Murat Aci’nin ölümüne neden olan kaza sonrası ABD’ye kaçan yazar Eylem Tok ve oğlu, kaldıkları eve düzenlenen operasyonla gözaltına alındı.
Türkiye’nin haklarında kırmızı bültenle yakalama kararı çıkardığı Eylem Tok ve oğlu T.C. hakkında yeni bir gelişme yaşandı. Eyüpsultan’da 1 Mart’ta meydana gelen trafik kazasında Oğuz Murat Aci’nin ölümüne neden olan 17 yaşındaki T.C. ile annesi Eylem Tok ile kaçtıkları ABD’de yakalandı.
Boston polisinden edinilen bilgiye göre, T.C. ve Tok, Florida Güney bölgesi mahkemesinin 7 Mayıs tarihli tutuklama kararı uyarınca bugün yerel saatle 09.30 sıralarında Boston şehrinde kaldıkları eve düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. T.C. ve annesi Boston Federal Mahkemesi’ne sevk edildi.
Haberi Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından duyurdu.
Bakan Tunç, “ABD Adalet Bakanlığı yetkililerinden bugün aldığımız bilgiye göre Eylem Tok ve Timur Cihantimur ABD’de iade talebimiz kapsamında yakalanmışlardır.” dedi.
Tunç, Eylem Tok ve oğlunun iade sürecini bakanlık olarak yakından takip ettiklerini ifade etti.
BAKAN TUNÇ: TUTUKLANDILAR
Bakan Tunç, ve oğlunun tutuklandığı bilgisini de sosyal medya hesabından duyurdu.
Bakan Tunç, “Ülkemize iade talebimiz kapsamında ABD’de yakalanarak gözaltına alınan şüpheli Eylem Tok ve oğlu Timur Cihantimur, Boston’da çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanmıştır. Tutukluluğun gözden geçirileceği duruşma, 18 Haziran’da yapılacaktır. Bu duruşma sonrası başlayacak iade yargılaması sürecini yakından takip edecek, şüphelilerin ABD’den ülkemize iadeleri için gerekli girişimlerimizi sürdüreceğiz” dedi.
Haberin ardından Oğuz Murat Aci’nin annesi Pervin Aci, babası Özer Aci ve eşi Şükriye Aci duygularını anlattı.
“EŞİMLE BERABER AĞLADIK, SEVİNÇ GÖZYAŞI DÖKTÜK”
Yakalanma haberini uzun süredir beklediklerini söyleyen Özer Aci, “Sevindik, 115 gün içerisinde hiç sevinmediğimiz sürede hep ağladık, gözyaşı döktük. Eşimle beraber ağladık, sevinç gözyaşı döktük. Hak, hukuk istiyorum. Bu bir başlangıç, orada, burada yargılanır, fark etmez. Tutuklanması bile büyük bir olay, asıl mücadele yeni başlıyor. En kısa sürede yine oğluma gidip bu müjdeli haberi vereceğim, bak oğlum, oğluyla beraber gelecekler diyeceğim. O gün gelecek, eğer kaçırmazsam yoğun bir işim olmazsa havalimanında davul zurna ile karşılayacağım. Geç olabilir, eninde sonunda adaletin tecelli edeceğinden eminim.” dedi.
“ÇOK GÜZEL BİR BAYRAM HEDİYESİ, OĞLUMA MÜJDEYİ VERECEĞİM”
Karar sonrası bir parça içinin ferahladığını söyleyen anne Pervin Aci, “Yakalandı haberi sonrası koskocaman bir dağ sırtımdan kalktı. Acı, yara dinmiyor, hiç dinmedi, omuzlarım çökmüş bir haldeydi. O kalktı, evladıma gidemedim, gidiyordum, geriye gönderdiler. Gidip de müjde edecektim, oğlum şimdi seninle baş başa kalacağım, senin katillerini artık yakaladılar. Şimdi acımı seninle paylaşacağım, dertleşeceğim. Her gittiğimde oğlum yine gelmedi, yine gelmedi diyordum. Ama merak etme, getireceğiz, bu davayı kazanacağız, hep böyle diyordum, şimdi diyeceğim ki oğlum sözümü tuttum. O evlat, evlat acısı çok zordur, kendisine öyle bir kinim var, öyle kinim var ki niye böyle yaptı niye oğlumu bıraktı, kaçtı. Oğlumun yanına gidememiş, ayaklarıma diken batarmış, öyle bir şey denir mi? O babaya seslenmek istedim, 115 gündür buradayız, 115 gündür de bu evler dolup taştı. Bir seferde ya birazcık telefon et ya şimdi otursun, onlar düşünsün, ben çok düşündüm. Çok ağladım, şimdi onlar ağlasın.” şeklinde konuştu.
“BEKLEMİYORDUM, MÜTHİŞ BİR RAHATLAMA GELDİ”
Anne oğulun yakalanması kararına ilişkin konuşan Oğuz Murat Aci’nin eşi Şükriye Aci, “Şaşırdım, beklemiyordum, müthiş bir rahatlama geldi. Sünneti tek başımıza yaptırdık, eşim yoktu ama en azından maalesef içimiz rahatladı. Verdiğimiz mücadelede bir noktaya ulaştık. Buruk da olsa bir mutluluk var. Belki bir bayram hediyesi oldu bu haber ama bayramımız onsuz geçeceği için buruğuz. Babalar Günü de tabi ki oğlum hiçbir zaman kutlayamayacak, kutlamayacağız. Bundan sonra aldıkları ceza daha önemli bizim için, ilk günden, o açıklamasından beri bana çok dokunan, ‘Annelik içgüdüsü ile yaptım’ diye savunduğu açıklamasına istinaden bir şeyler söylemek istiyorum. O kadar annenin canı yandı, ben de anneyim, eşimin annesi de ve diğer yaralıların; bir tanesi de benim annem. Hepimiz çok üzüldük, herkes anne, hiçbir anne, çocuğunu veya diğer çocuklara zarar gelmesini istemez. Bir annenin yapacağı bir davranış değildi, bununla ilgili çok şey söylemek istiyorum” şeklinde konuştu.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir Giriş