#

Gündem

Dervişoğlu’ndan Serpil Gül’ün ailesine ziyaret

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, boşanma aşamasındaki eşi tarafından öldürülen Serpil Gül’ün ailesine taziye ziyaretinde bulundu. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’daki hükümlerin yeteri kadar caydırıcı olmadığını vurgulayan Dervişoğlu, “Bu vahşetin önlenmesi lazım. Konuyla ilgili olarak kanuni düzenlemeler gerekebilir. Çünkü görülüyor ve anlaşılıyor ki, bu yasa yeterli değil. Sanık bir kravat takip mahkemede düzgün beyanlarda bulununca iyi hal hükümlerinden istifade ediyor” dedi. Dervişoğlu, “Bir cinayete makul gerekçe arayan herkes bu cinayetin faillerinden biridir.” İfadesini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, boşanma aşamasındaki eşi tarafından İstanbul’un Arnavutköy ilçesinde öldürülen Serpil Gül’ün Sultanbeyli’de yaşayan ailesini ziyaret etti.

Taziye ziyareti ardından konuşan Dervişoğlu, “Yakın bir takvim içinde yaşanan elim bir olay için aileyi ziyarete geldim. Hem aile büyükleri ile hem de merhumenin kardeşleri ile görüştüm. Üzüntülerimi ve taziyelerimi bildirdim. Şart ne olursa olsun bu olayların bir daha yaşanmaması için dava sürecini takip edeceğimizi ve ailemizin yanında olacağımızı, şu anda çocuk esirgeme kurumunda bulunan çocuklarımızın geleceği için de elimizden gelen tüm gayreti seferber edeceğimizi ifade ettim” dedi.

“6284 sayılı kanundaki hükümler caydırıcı değil”

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’daki hükümlerin yeteri kadar caydırıcı olmadığını vurgulayan Dervişoğlu, “2024 yılının ortalarına kadar 249 kadın şiddete uğradı. Takvimleri geriye sarıp 10 yıl içinde ne oldu diye baktığınızda, 4719 kadının katledildiğini görüyorsunuz. Bunların içinde çocuklar da yer alıyor. Ayrıca dikkat çeken bir şey var. Bu cinayetlerin yüzde 70’i eş tarafından, eski eş tarafından ya da aile bireyleri tarafından işlenmiş” bilgilerini paylaştı.

“Bu bir vahşettir”

Yaşama hakkının, insanın en önemli hakkı olduğunu dile getiren Dervişoğlu, “Bu hakkın gasp edilmesine yönelik tecavüzlerin kabul edilebilir bir yanı yoktur. Bunu geleneklerimizle, dinimizle, törelerimizle ilişkilendirmek asla ve kata doğru değildir. Bu, aslına bakarsanız vahşettir. Kadınlarımız için koruma kararı alınıyor. Kadınlarımız için uzaklaştırma kararı alınıyor. Ama çantasında koruma ve uzaklaştırma kararı olan kadınlar, sokak ortasında öldürülebiliyor.” şeklinde konuşu.

“Toplumun tüm müesseselerinin ayağa kalması gerekir”

Yaşanan olayların din ve töreyle bir ilişkisi olmadığını tekrarlayan Dervişoğlu, “Orta yerde bir gelişmemişlik sorunu vardır. Kişilerin kendi hesapları adına, adaleti tesis etmeye yönelik eylemde bulunmalarının da kabul edilebilir bir yanı yoktur. Bu duygu, adalet duygusunun da zedelenmesine vesile olacaktır. Bu olayların bir daha yaşanmaması için toplumun bütün müesseselerinin ayağa kalkması ve bunların yaşanmaması için elinden geleni yapması gerekir.” ifadesini kullandı.

“Kanuni düzenlemeler gerekebilir”

“Bu vahşetin önlenmesi lazım. Konuyla ilgili olarak kanuni düzenlemeler de gerekebilir” diyen Dervişoğlu, “Çünkü görülüyor ve anlaşılıyor ki, bu yasa yeterli değil. Sanık bir kravat takip mahkemede düzgün beyanlarda bulununca iyi hal hükümlerinden istifade ediyor. Oysaki bu cinayetlerin doğru bir biçimde anlaşılması, neye sebep olduğunun doğru bir biçimde görülmesi, aile duygusunu nasıl zedelediğinin anlaşılması, sadece bir pencereden değil, iki taraftan baktığınızda neye mal olduğunun anlaşılması lazım.” değerlendirmesini yaptı.

Dervişoğlu şöyle devam etti:

“Aileyi Koruma diye bir kanun çıkarıyorsunuz. Baba cezaevinde, anne mezarda, çocuklar ise esirgeme kurumunda. Bunun kabul edilebilir bir yanı yok. Sanıklar cezalandırılacak ki, bu suçlar tekerrür etmeyecek. Bunun için üzerimize düşen tüm sorumluluğu yerine getireceğiz. Bu duruşumuz da herkese örnek olsun. Makul gerekçe arayan herkes, insanlığa ihanet ediyordur. Bir cinayete makul gerekçe arayan herkes bu cinayetin faillerinden biridir. Hem hakimlerimiz hem savcılarımız hem de hukuk camiası meseleye doğru bir yenden bakmalıdır. Bu suçların mağduru olan ailelerin yanında olacağız. İl Başkan Yardımcılarımız avukat olarak davaya müdahil olacaklar. Ben de Ankara’dan süreci takip edeceğim. Konuyla ilgili Adalet Bakanı’yla da görüşeceğim”