#

Genel

Doğurganlık hızının en yüksek olduğu Şanlıurfa’da, çok çocuk gücü temsil ediyor

Ali LEYLAK- Ömer ŞULUL- Sinan UÇAR/ŞANLIURFA, GÜMÜŞHANE, (DHA)- TÜRKİYE İstatistik Kurumu’nun açıkladığı 2019 yılı doğum istatistiklerinde, doğurganlık hızının en yüksek olduğu il Şanlıurfa, en düşük olduğu il ise Gümüşhane oldu. Şanlıurfalılar insan sayısının gücü temsil ettiğini belirtirken, Gümüşhane’de ise vatandaşlar doğum hızının düşük olmasının nedenini kentin il dışına verdiği göçe bağladı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2019 yılı verilerine göre doğurganlık hızı 3,89 ile en yüksek Şanlıurfa’da gerçekleşti. Toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu il ise 1.33 ile Gümüşhane oldu.
Şanlıurfa’da vatandaşlar, bu durumu memnuniyetle karşıladı. Günde 80 ile 100 arasında doğumun gerçekleştiği Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Abdurahman Açıkgöz, “Geçen yılki verilerimize göre hastanemizde 28 bin 944 doğum gerçekleşti. Bunların yüzde 65’i normal, yüzde 35’i ise sezaryen doğumdur. Geçen yıl kent genelinde 73 bin doğum oldu” dedi.
‘KÜLTÜR NEDENİYLE ÇOCUK DOĞURMAK BİR ALIŞKANLIK’
Şanlıurfa’da çok fazla doğumun olmasının en önemli nedeninin kültürel yapı olduğuna dikkat çeken hastane doktorlarından Alev Esercan Öztürk, “Şanlıurfa’da bir kültür olduğu için çocuk doğurmak alışkanlık haline geldi. Şanlıurfa’da geçen yıl 73 bin civarında doğum gerçekleşti. Biz 19 kadın doğum uzmanıyla beraber özverili bir şekilde çalışarak, geçen yıl 28 bin 944 çocuk doğumunu gerçekleştirdik” diye konuştu.
DOĞUMLAR GÜVENLİ VE EĞİTİMLİ ŞEKİLDE GERÇEKLEŞTİRİLİYOR
Şanlıurfa’da anne ve bebek ölümlerinin önüne geçmek için bir dizi eğitici çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Sağlık Bakım Hizmetleri Müdür Yardımcısı Nuriye Cuci ise Sağlık Bakanlığının uyguladığı politikalar sayesinde hastaların güvenli ve eğitimli şekilde doğumlarını gerçekleştirdiklerini söyledi.
‘ÇOK ÇOCUĞUN OLUNCA AŞİRETİN GÜÇLÜ OLUR’
Hüseyin Gün ise çocuk çok sahibi olmak istediğini ifade ederek, “Kalabalık aile geleneği, bizim dedelerimizden kalma bir gelenektir. Çok çocuğun olunca aşiretin güçlü olur” dedi.
3 çocuk babası olan Hasan Yancı ise, “Ben Cumhurbaşkanımızın 3 çocuk tavsiyesine uydum. Ben 12 çocuğumun olmasını istiyorum. Çok çocuk olunca Türkiye’nin nüfusu güçlü olur. Burada ise çok çocuk olması aşireti temsil ediyor. Güç oluyor. Çok çocuk olması daha iyidir” diye konuştu.
‘ÇOK ÇOCUK HEM İYİ HEM KÖTÜ’
27 yıllık evli olan Mehmet Derev (49) ise 10 çocuğu olduğunu belirterek, “Çok çocuk olması hem iyi hem de kötü. İyi olması ailen ve aşiretin güçlü oluyor. Kötü yanı ise hayat şartları ve ekonomik olarak çok zorlanıyorsun” dedi.  
2 çocuk annesi Fatma Kaya ise eşinden ayrıldığını belirtip, ailelerin bakabilecekleri kadar çocuk yapmalarını isterken, çok çocuğun güç için tercih edildiğini söyledi.
GÜMÜŞHANE’NİN EKONOMİK OLANAKLARI KISITLI
Gümüşhane’de ise vatandaşlar, kentteki doğurganlık hızının düşüklüğünü, kentin ekonomik olanakları ve il dışına göç vermesine bağladı.
Gümüşhane Devlet Hastanesi’nde görevli Psikolog Erdi Bahadır, ailelerin ekonomik durumlarının aile planlamasını etkilediğini belirterek, “İlk başta ekonomik kaygılar, yeni doğan bir çocuğun getirdiği ekonomik yükler ve vatandaşın düşük ekonomik etkeni doğurganlığı etkiliyor. Farklı bir yönden baktığımızda ise çocuk büyütmek büyük bir sorumluluk olduğu için insanlar bu sorumluluğun verdiği ve özgürlüğü kısıtlandığı için çocuk yapmıyorlar olabilirler. Çocuğun getirdiği başta uykusuzluk, planların artık çocuğa göre olması gibi faktörleri işin işine kattığımızda insanların özgürlük alanlarını çok kısıtlayan bir durum. Bu durumlar nedeniyle çocuk yapmaya olumsuz bakanlar olabiliyor. Anne veya babanın da çalışıyor olması maddi bir sorumluluk olması çocuk sahibi olma noktasında olumsuz etkiliyor” dedi.
Kentte yaşayan 2 çocuk babası Özden Yalçın ise, kentte doğum hızının az olmasının sebebini ekonomik şartlara bağlayarak, “Sanayisi gelişmiş veya turizm şehirlerine bakıldığında Gümüşhane’nin ekonomisi küçük olmasının aile planlamasına, çocuk yapma sayısına yansıyor. Benim eşim de çalışıyor. Üçüncü çocuğu düşünürüz ama çocuğumuza karşı sorumluluğumuzu yeterince yerine getiremeyeceğimizi düşündüğümüz için vazgeçiyoruz” şeklinde konuştu.
‘GÖÇLER EN BÜYÜK ETKEN’
Tek çocuk babası Müslüm Yıldırım da Gümüşhane’nin sanayi şehri olmadığı içi il dışına göçlerin olduğunu belirterek “İnsanlar hep hizmet sektöründe çalışıyor. Kentte hizmet sektörü de kısıtlı olduğu için de gençler il dışına çıkmak zorunda kalıyor. İnsanlar büyük illere gittiği için Gümüşhanelilerin ailelerini daha çok dışarda kuruyor. Kent merkezinde ise genelde emekli olanlar yaşıyor. Oluşan göçler doğum hızını etkiliyor” diye konuştu.

FOTOĞRAFLI

Yorum için tıkla

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir Giriş

Yorum yazın