Kültür Sanat
Elen Ti̇caret Mektebi̇, Raflarda
PROF. DR. SABRİ BURAK ARZOVA’NIN ‘ELEN TİCARET MEKTEBİ’ ADLI ÇALIŞMASI RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI.
Prof. Dr. Sabri Burak Arzova’nın ‘Elen Ticaret Mektebi’ adlı çalışması raflardaki yerini aldı.
Prof. Dr. Sabri Burak Arzova’nın Rum ticaret adamlarının katkıları ile Heybelieada’da kurulan Elen Ticaret Mektebi’ni anlattığı çalışması Expoze Kitap etiketiyle raflardaki yerini aldı. Prof. Dr. Arzova’nın bir dönemi aydınlatan çalışması, döneminde bu toprakların yüz akı olan, dönemin diğer okullarına yol göstermiş, ışık olmuş bir eğitim kurumu olan Elen Ticaret Mektebi’ni anlatıyor.
Arzova kitabın girişinde şu ifadelere yer verdi:
“Ben bir tarihçi değilim. Hiçbir zaman da böyle bir iddiam da olmadı. Ama tarihi çok seviyorum. Elinizde tuttuğunuz kitap, bir dönemi aydınlatıyor. Aslında bu kitaba ilham veren kişi rahmetli hocamız Prof. Dr. Oktay Güvemli’dir. Benden hep muhasebe tarihi çalışmamı istemişti. Türkiye’de muhasebe tarihine ilişkin araştırmaların azlığından bahsederdi hep. Elen Ticaret Mektebi’nin varlığından ilk onun sayesinde haberim olmuştu. Nur içinde yatsın. Bize her zaman kutup yıldızı oldu.
Türkiye’de “Ticaret Mektebi” denilince akla ilk Marmara Üniversitesi gelir. Mensubu olmaktan büyük onur duyduğum bu camia, bir dönem önce Osmanlı Devleti’ne sonrasında da Türkiye Cumhuriyeti’ne tüccar, ticaret insanı, muhasebeci yetiştirmiş. Her üniversitenin hatta o üniversite içerisindeki fakültelerin bir misyonu olduğuna inanırım.
16 Ocak 1883 tarihinde Hamidiye Ticaret Mekteb-i Âlisi ismi altında Ticaret ve Ziraat Orman ve Maadin Nezareti’ne bağlı olarak Cağaloğlu’nda İstanbul Kız Lisesi’nin arkasındaki bir evde eğitime başlamış olan Marmara Üniversitesi, 1959 yılında İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi haline dönüşmüş, 1982 yılında gerçekleştirilen düzenlemelerle de Marmara Üniversitesi adıyla ülkemizin en seçkin üniversiteleri arasında yerini almıştır.
Bu güzide üniversitenin en güzide fakültelerinden biri olan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi zaman içerisinde üç seçkin fakülteye (İşletme – İktisat ve Siyasal Bilgiler Fakülteleri) bölünmüştür. Benim fakültem olan İşletme Fakültesi’nin misyonunun “İyi Tüccar” yetiştirmek olduğuna inandım ben hep.
Ülkemizde ticaret uzun zamandan beri yapılan bir iş. Özellikle Sanayi Devrimi sonrasında ticaretin artması, birçok ülke ve o ülkelerin limanlarını eskisinden daha hareketli hale getirdi. İstanbul Karaköy limanı o dönemlerde ve hatta daha eskilerde, dünyanın sayılı limanlarından biriydi. İstanbul’da yerleşik gayrimüslim vatandaşlarımızın çok dil bilmeleri, ailevi olarak ticarete yatkın olmaları, İstanbul’un yabancılar açısından da cazip bir liman olmasına sebebiyet verdi.
Sanayi Devrimi sonrası artan ticaret beraberinde “yetişmiş insan gücü” ne ihtiyacı da getirdi. İşte bu dönemde, Marmara Üniversitesi’nden önce bizim topraklarımızda, dünya ile rekabet edebilen, birçok farklı dersi bünyesinde barındıran, hatta dönemin diğer okullarına yol göstermiş, ışık olmuş bir “Ticaret Mektebi” vardı: Elen Ticaret Mektebi.
Türkiye’de ticaret eğitiminin hep “Hamidiye Ticaret Mekteb-i Âlisi” ile başladığı söylenir. Ancak bu doğru değildir. Elen Ticaret Mektebi, döneminde bu toprakların yüz akı olan bir eğitim kurumuydu. Ömrü çok kısa oldu. Hüzünlü bir hikâye ile de kapandı.
Bu kitabı yazarken tek amacım, bu önemli kurumun tozlu tarihinin aralanması ve okutulan dersleri tanıtmaktı. Kitabın ilerleyen bölümlerinde Batı’da ticaret eğitimin nasıl başladığını da okuyuculara anlatmaya çalıştım.
Kitabı yazarken, bazı metinleri çözmek için Yunanca öğrenmeye başladım. Bazı ders içerikleri Fransızca olduğu için zorlanmadan tercüme ettim. Umarım tarihe bir iz bırakabilmişimdir”.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir Giriş