#

Gündem

İki̇ Kadından Bi̇ri̇ Koşulsuz Şartsız Tüm Sporları Yapabi̇leceği̇ne İnanıyor

ING TÜRKİYE, 19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA, GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI’NDA “SPOR VE TOPLUMSAL CİNSİYET ARAŞTIRMASI” YAYIMLADI. BUNA GÖRE, KADINLARIN YÜZDE 53’Ü KADINLARIN KOŞULSUZ ŞARTSIZ HER SPORU YAPABİLECEĞİNE İNANIYOR. KADINLARIN HER SPORU YAPABİLECEĞİNE İNANMAYANLARIN PAYI KADINLARDA YÜZDE 47 İKEN ERKEKLERDE YÜZDE 36 OLARAK ÇIKIYOR.

ING Türkiye, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda “Spor ve Toplumsal Cinsiyet Araştırması” yayımladı. Buna göre, kadınların yüzde 53’ü kadınların koşulsuz şartsız her sporu yapabileceğine inanıyor. Kadınların her sporu yapabileceğine inanmayanların payı kadınlarda yüzde 47 iken erkeklerde yüzde 36 olarak çıkıyor. Bir başka deyişle kadınlar ve spor arasındaki ilişki hakkında, kadınlar erkeklere göre daha kalıplar içerisinde düşünüyor. Benzer bir şekilde, kadınlar kendileriyle ilgili sahip oldukları algıdan daha farklı olarak çocukların cinsiyet bağımsız olarak farklı sporlarla ilgilenmesini istiyor.

Sorumlu bankacılık anlayışıyla cinsiyet eşitliği ve spor alanlarında toplumsal yatırımlarını sürdüren ING Türkiye, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda “Spor ve Toplumsal Cinsiyet Araştırması” yayımladı.

Araştırma, pek çok kadının spor alanında cesaret duymadığını da gözler önüne serdi. Ankete katılan kadınların yüzde 53’ü “Herhangi bir koşul gerektirmeden kadınların tüm sporları yapabileceğini düşünüyorum” derken; kadınların yüzde 47’si, erkeklerin de yüzde 36’sı ancak gerekli özelliklere sahip kadınların belli spor dallarını yapabileceklerini düşünüyor. Kadınlar, yine kadınlara uygun sporları tanımlarken yüzde 21’i vücut yapılarına uygun olması, yüzde 16’sı spor dalının ağır güç gerektirmemesi, yüzde 5’i estetik olması gerektiğini ifade ediyor.

Güreş erkeklere, jimnastik kadınlara uygun görülüyor

Spor dallarının cinsiyete göre uygunluğunun da sorulduğu araştırmada, kadınlar ve erkekler arasında çocukların cinsiyetlerine göre spor tercihlerinde belirgin bir fark gözlemlenmedi. Buna göre, her iki cinsiyete de uygun olduğu düşünülen sporlar yüzde 99 ile yüzme, yüzde 98 ile kayak, yüzde 97 ile atletizm ve tenis olarak sıralandı. Bazı spor dallarında ise cinsiyete göre uygun bulunma oranının değiştiği dikkat çekiyor. Katılımcıların yüzde 48’i güreşin, yüzde 41’i halterin erkeklere daha uygun bir spor dalı olduğunu düşünüyor. Katılımcıların yüzde 20’si jimnastiğin, yüzde 12’si ise voleybolun kadınlara daha uygun spor dalları olduğunu ifade ediyor.

Sporun okul başarısı ve disiplini artırdığı düşünülüyor

Araştırmaya katılanların yüzde 96’sı çocukluk döneminde yapılan sporun, çocukların geleceğini olumlu etkilediğini düşünüyor. Katılımcılar spor yapan çocukların, öz disiplin, zaman yönetimi ve okul başarı konularında başarılı olduklarına inanıyor.

Ebeveynlerin kız ve erkek çocukları için ortak tercihi: Yüzme, tenis ve kayak

Ebeveyn katılımcılar, kızlarının yüzme, tenis, jimnastik, voleybol ve kayakla ilgilenmesini isterken buna benzer şekilde erkek çocuklarının da yüzme, basketbol, tenis, kayak ve futbolla ilgilenmesini arzu ediyor.

Bazı spor dallarını kendimize uygun bulsak da o kadar sık ilgilenemiyoruz

Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’nin yüzde 55’i haftada birkaç kez veya daha sık sportif bir aktivitede bulunuyor. Bu grup içerisinde rutin yürüyüşü de sportif aktivite olarak görenlerin yoğun olduğu gözlemleniyor çünkü bu şekilde spor yapanlar içerisinde en yüksek oran yüzde 75 ile yürüyüş kategorisinde. Hemen ardından yüzde 23 ile fitness, yüzde 19 ile koşu geliyor.

Türkiye genelinde kişilerin kendine uygun bulduğu spor dallarının başında yüzde 85 ile yüzme geliyor. Ancak gerçekte bu sporu düzenli yapanların oranı yüzde 4.

Tenis de kişilerin kendilerine en uygun buldukları sporlardan biri. Genel kitlede bunu belirtenlerin oranı yüzde 68 olsa da bu sporu gerçekte düzenli olarak yapanların oranı genel kitlede olduğu gibi kadınlarda da yüzde 1.

Takım sporlarında da benzer bir tablo ortaya çıkıyor. Genel kitlenin yüzde 39’u futbolu, yüzde 51’i basketbolu, yüzde 56’sı voleybolu kendine uygun buluyor. Ancak gerçekte bu sporları veya bu spora yönelik antrenmanları düzenli yapanların oranı sırayla yüzde 3, yüzde 3 ve yüzde 2.

Yoga ve koşuda Covid-19 etkisi

Covid-19 salgını kısıtlamaları sona erdiğinde düzenli yapılması planlanan sportif aktivitelerinde, Covid öncesine göre en büyük fark yoga ve koşu kategorilerinde gözlendi. Genel kitle içerisinde düzenli (Haftada birkaç defa veya daha sık) “yoga” yapılma oranı, Covid öncesinde yüzde 11 iken Covid sonrasında düzenli olarak yapacağını belirtenlerin oranı yüzde 23 oldu. Özellikle kadınlarda yüzde 15 olan oran, Covid sonrası yüzde 31’e yükseldi.

Genel kitle içerisinde düzenli koşu yapanların oranı yüzde 19 iken Covid sonrasında düzenli olarak koşu yapacağını belirtenlerin oranı ise yüzde 30 oldu.