Bursa
Bursa’da otobüsün altında can verdi! Ailesi isyan etti
Bursa’da üniversite öğrencisi Semih Karagöz (24), yolun karşısına geçmek isterken hızla gelen halk otobüsünün çarpması sonucu hayatını kaybetti. Kaza anında yoldaki hız sınırını aştığı belirlenen otobüs sürücüsünün tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmesine isyan eden acılı anne Aysel Karagöz, gözyaşları içinde “Oğlumun hayalleri vardı. Okulu bitirip, evlenecekti. Benim oğlumu benden kopardılar” dedi.
Kaza, 21 Nisan akşamı, Yıldırım ilçesi Siteler Mahallesi Kanuni Caddesi’nde meydana geldi. Üniversite öğrencisi Semih Karagöz, cadde üzerindeki ATM’dan para çekmek için otomobilinden indi. İşi bittikten sonra yolun karşısına geçmek isteyen Karagöz’e İhsan Y. yönetimindeki 16 TBL 34 plakalı halk otobüsü çarptı.
Ağır yaralanan Karagöz, ambulansla kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Gözaltına alınan İhsan Y., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
OTOBÜS HIZ SINIRINI AŞMIŞ
Karagöz’ün ailesinin avukatı İhsan Y.’nin tutuksuz yargılanmasına itiraz etti. İtiraz dilekçesinde azami hız sınırı saatte 30 kilometre olan yolda, otobüsün hızının saatte 54 kilometre olduğu yer aldı. Ayrıca, kaza anında telefonla konuşan otobüs şoförünün dikkatini yola vermediği için kusurlu taraf olduğunu öne sürdü.
KAZA ANI KAMERADA
Kaza anı ise halk otobüsünün kameralarınca kaydedildi. Görüntülerde İhsan Y.’nin telefonla konuştuğu, Semih Karagöz’ün yola aniden indiği ve İhsan Y.’nin Karagöz’e çarptıktan sonra otobüsün frenine bastığı görüldü.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
ANNESİ GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Semih Karagöz’ün annesi Aysel Karagöz, ölmeden önce hastanede oğluyla konuştuğu anları gözyaşlarıyla anlattı. Oğlunun fotoğrafını seven Aysel Karagöz, “Oğluma, ‘Gitme yemek yiyelim sonra gidelim’ dedim. Baktım hazırlanmış, gidiyor. Ben namaza durdum, o evden çıktı. Mutfakta yemek hazırlarken diğer çocuklarımın telefonla konuştuğunu duydum. Daha sonra evden yüzleri düşük bir şekilde çıktılar. Çocuklarım evden çıkınca içime bir ateş düştü. Semih’e telefon açtık, 15 dakika içinde gelmeyince endişelendik. Semih telefona bakmadı. Daha sonra büyük oğlum Semih’in kaza yaptığını, kolunun kırık olduğunu söyledi” dedi.
‘OĞLUMUN SOĞUK TERİNİ SİLDİM’
Kaza gecesi hastanede oğluyla konuştuğunu belirten Aysel Karagöz, “Hastanede sedyede yatıyordu. Yavrumun kaburgaları kırılmış. Soğuk soğuk terliyordu. Terini sildim oğlumun. ‘Uyuma annem’ dedim. Sonra gözlerini kaldırıp, bana ‘Uyumuyorum anne’ dedim. Sonra doktor gelip kontrol etti. Doktora boğazının tıkandığını söyledi. Pandemiden dolayı eve geldim. Beni eve getirdiler. Daha sonra herkesi aradım bana cevap vermediler. Bana, büyük oğlum “Semih’i yoğun bakıma aldılar’ dedi. Ben o zaman öldüğünü anladım. Zaten kaburgaları kırıktı oğlumun. Ciğerleri parçalandı oğlumun” diye konuştu.
‘OĞLUMUN HAYALLERİNİ ALDILAR’
Kazadan sonra şoföre bir yaptırım uygulanmadığını söyleyen Aysel Karagöz, “Şoföre kimse gidip bir şey demedi. İşinde çalışmaya devam ediyormuş. İlk mahkeme ocak ayında oldu. Onda da oğlumu suçlayıp durdu, kapüşonu olduğu için. Halbuki öyle bir şey yok. Gaziantep’te elektrik ve elektronik okudu. Şimdi de açıktan üniversite okuyordu. Hayalleri vardı. Askere gidecekti. Yedek subay olarak kalmak istiyordu. Olmazsa da askerden gelip işe girip, evleneceğini söylüyordu. Oğlumun hayallerini aldılar. Şimdi benim oğlum askerde olacaktı. Dönecekti, ona düğün yapacaktım. Ben hep onu hayal ediyordum. Çok zor. Rabbim kimsenin başına böyle olay vermesin” şeklinde konuştu.
‘BAŞKASININ CANI YANMASIN’
Oğlunun maaşını çekmek için öldüğü yere gittiğini söyleyen Semih Karagöz’ün babası Sabri Karagöz (63), “Oğlum yoldan karşıya geçerken böyle bir olay oluyor. Arabayı alıp, para çekeceği yere gidiyor. Arabayı park ediyor. Yol çalışması olduğu için bölünmüş yol gidiş, geliş oluyor. Yol tek şeride düşüyor. O arada kaza oluyor. Büyük oğlum ilk başta bize kazayı haber vermedi. Bizim geç haberimiz oldu. Ben tansiyon hastası olduğum için hastaneye gidemedim ama annesi gitti. O gece oğlum vefat etti. Otobüsün 15 metre fren izinin olduğunu söyledi. Olaydan sonraki adli süreçte oğlumu suçladılar. Oğlumun kulaklığı olduğunu iddia ettiler. Ancak kulaklık evdeydi. Ben bunu anlayamıyorum. Üniversite mezunu, dikkatli, şehir trafiğini bilen bir çocuktu benim oğlum. Karşı taraf sürekli oğlumu suçluyor ama sonra yapılan incelemeler ve keşiflerde azami hız sınırının saatte 30 kilometre gitmesi gerekirken, otobüsün hızının saatte 60 kilometre hızla gittiğini tahmin ediyoruz. Şoförün işine devam ettiriliyor olması aklım almıyor. Bu şoför daha kaç kişiyi öldürecek? Çocuğum yerine gelmeyecek ama şoförün en ağır cezayı alması gerektiğini düşünüyorum. Başkasının canı yanmasın” dedi.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir Giriş