Bursa
Kök hücre nakliyle tekrar yürümeye başladı
Bursa’da Banu Baltacı’nın, sokakta bulup sahiplenerek ‘Bıdık’ adını verdiği, yakalandığı ‘Gençlik hastalığı’ nedeniyle felç geçirdiği belirlenen köpek, fizik tedavi ve kök hücre nakliyle yürümeye başladı. Bıdık’ı 2 yıllık tedavi sürecinde bebek arabasıyla sokak sokak gezdiren Baltacı, “Bıdık’ı uyutmamı istediler. Böyle bir şeyi kabul etmemin imkanı yok. Bıdık gibi ben de azmettim. Ben sürekli onunla konuştum, sevdim. Kendi oğlumu nasıl seviyorsam Bıdık’ı da o şekilde sevmeye başladım” dedi.
Hayvansever Banu Baltacı, 2 yıl önce sokakta gördüğü yardıma muhtaç köpeği evine alarak, ihtiyaçlarını karşıladı. Daha sonra köpeği veterinere götüren Baltacı, köpeğin ‘gençlik’ hastalığına yakalandığını öğrendi. ‘Bıdık’ ismini koyduğu köpeğin kısa süre içerisinde vücudunun tutmadığını gören Baltacı, hayvanı kendi elleriyle beslemeye başladı. Hayvanın evde sıkıldığını düşünen Baltacı, bu sorunu bebek arabasıyla çözdü.
KÖK HÜCRE NAKLİ YAPILDI
Felçli köpeği bebek arabasına koyarak her gün sokak sokak gezdiren Baltacı, onu, İstanbul’da özel bir veterinere götürdü. Tüm imkanlarını kullanan Baltacı, köpeğe kök hücre nakli yaptırdı. Tedaviye olumlu yanıt veren Bıdık, ilk olarak Baltacı’nın yardımı olmadan yemek yiyip, su içmeye başladı. Zamanla sağlık durumu daha iyiye giden Bıdık, yaklaşık 2 yıllık tedavinin ardından kısa mesafe yürüyüşlere de başladı. Baltacı, her gün bebek arabasıyla parka götürdüğü köpeğe yürüyüş antrenmanları yaptırıyor.
‘SADECE GÖZLERİNİ OYNATABİLİYORDU’
Bıdık’ı sokakta bulduğunu anlatan Banu Baltacı, “İlk etapta kısırlaştırdık. Birkaç gün sonra tiklenme başladı. Gözlerinde çapaklanma meydana geldi. Yapılan testler sonucunda ‘gençlik hastası’ olduğunu öğrendik. Hem bizim için hem de Bıdık için zor bir süreç oldu. Onu yaşatmak için veteriner hekimler elinden geleni yaptı. ‘Gençlik hastası’ olduğu için çok umutlu değildim ama iyileşti. Maalesef gençlik hastalığının sinirsel formuna yakalandığı için felç kaldı. Gözlerinden başka bir yerini oynatamıyordu. Kendi suyunu içemiyor, yemeğini yiyemiyordu. Bıdık’ı aldım, eve getirdim. Bakımını üstlendim. Ona yuvamızı açtık. Yatak yarası oluşmasın diye sürekli gün içerisinde çeviriyordum. Hayatta kaldı ama felçliydi. O beni çok üzdü” dedi.
‘FİZİK TEDAVİ UYGULANDI’
Tedavisi için araştırma yaptığını ifade eden Baltacı, “İstanbul’da felçli hayvanlara fizyoterapi uygulandığını öğrendim. Merkezle iletişime geçtim. İnsanlara yardım çağrısında bulundum. Yardımın 10 gün içerisinde toplanacağını düşünmüştüm. Yüz binlerce insan beğendi, paylaştı ama istenen sonucu elde edemedik. Aradan 3 ay geçmesine rağmen gerekli 7 bin lirayı toplayamadık. Zaman ilerledikçe tedavi olma süreci de zorlaşıyordu. 3 ayın sonunda toplanan parayla aldım götürdüm. Kalan parayı da arkadaşlarımla birlikte tamamladım. Bir ay kadar İstanbul’da kaldı. Kök hücre nakli oldu. Fizik tedavi gördü. Tedavi sonrası boynu tutmaya başladı. Kendi yemeğini yemeye, suyunu içmeye başladı. Sağdan sola dönüyor, boynu tutuyordu. Arka ayaklarıyla kendisini götürebiliyor. Yabancı bir köpek gördüğü zaman arka ayaklarının yardımıyla resmen uçuyor” diye konuştu.
‘BEBEK ARABASIYLA GEZDİRDİĞİMİ GÖRENLER DELİ SANIYOR’
Bıdık’ı 4-5 ay bebek arabasıyla gezdirdiğini belirten Baltacı, “Daha sonra köpekler için olan bebek arabasına benzeyen araba yardımı geldi. Bebek arabasıyla gezdirdiğimi görenler, beni tanımayan kişiler deli diyorlardı. Deli olduğumu sanıyorlardı. Hayvanın felçli olduğunu, gezdirmek için böyle bir çözüm bulduğumu söylüyordum. Bıdık’ın evde kalmasını istemedim. Alanının sadece evle bahçe olmasını istemedim. Yeşilliğe çıksın, toprağa bassın. Kendi türünden hayvanlarla vakit geçirsin, oynasın. Bu şekilde istedim” ifadelerini kullandı.
‘OĞLUMU NASIL SEVİYORSAM BIDIK’I DA ÖYLE SEVDİM’
Köpeğin hastalığını ilk öğrendiğinde çok üzüldüğünü vurgulayan Baltacı, “Bu hastalık genelde ölümle sonuçlanıyor. Çok üzülmüştüm ama veteriner hekimler elinden geleni yaptılar. Bıdık da dirençli çıktı. Yaşadı, hayatta kaldı. Felçli olduğunu öğrendiğimde dünyam başıma yıkıldı. Bazı kişiler Bıdık’ı uyutmamı istediler. Böyle bir şeyi kabul etmemin imkanı yok. Bıdık gibi ben de azmettim. Eski sağlığına kavuşması için elimden geleni yapacağım dedim. Bıdık ilk başlarda çok mutsuzdu. Ben sürekli onunla konuştum, sevdim. Yavaş yavaş kuyruğunu oynatmaya başladı. Doğru yolda olduğumu anladım. Kendi oğlumu nasıl seviyorsam Bıdık’ı da o şekilde sevmeye başladım. Şarkılar söyledim, dans ettim. Bıdık için çok iyi oldu. Hayvan sevildiğini anladı. Bence tedaviye bunların da etkisi oldu” dedi.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir Giriş