#

Bursa

Tahıl gemileri gıda krizine çözüm mü?

Line TV ekranlarında Perşembe günleri yayınlanan Haber Ekstra programının bu haftaki konuğu Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’dı. Sarıbal, Ayşe Nur Büyükhan’ın yönelttiği; tarım kredi marketlerindeki indirimin üretici ve tüketiciye etkileri ile tahıl gemilerinin gıda krizine çözüm olup olmayacağı sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tarım kredi marketlerindeki temel ürünlere indirim yapılması yönündeki talimatı üzerine vatandaş ucuz ürün alabilmek için marketlere akın etmişti.

‘ZARAR ÇİFTÇİNİN OMZUNA YÜKLENECEK’

Çeşitli tartışmalara da konu olan bu talimatın ardından bu indirim haberinin üretici ve tüketiciyi nasıl etkileyeceği yönündeki soruyu Cumhuriyet Halk Partisi Bursa milletvekili Orhan Sarıbal, ‘Ne et ve süt kurumunun açıkladığı koyun etindeki yüzde 25 ne de cumhurbaşkanının tarım kredi kooperatiflerinde 40 üründe yüzde 30-35 oranlarındaki oranı biz göremiyoruz ve bunun hiçbir karşılığı yok. Eğer indirim varsa bile ucuzlatılan ürünlerin yükünü kim karşılayacak? Şayet bir indirim varsa ve zarar oluşturuyorsa bunun zararını çok üzgünüm ama çiftçiye yazacaklar. 2019 yılında varlık çadırlarını hatırlayın. Çadırlar kurdular ucuz domates, patlıcan, domates satıyoruz dediler, o dönemin bütün zararının yükünü çiftçiye kredi ve borçlarında faiz olarak yüklediler. Bu dönem de muhtemeldir ki tarım kredi kooperatiflerindeki zararın bir kısmını hazineden karşılayacaklar ancak bir kısmı da yine çiftçinin sırtına borç faizi olarak yansıyacak’ diye anlattı.

‘ÇİFTÇİYİ KORUMAK İÇİN ÖNLEM ALIN’

Ukrayna Rusya kriziyle birlikte tüm dünyada ortaya çıkan gıda krizinin ardından tahıl gemilerinin gündeme alınmasıyla ilgili de konuştu Sarıbal, ‘Ne yazık ki gıda krizi büyüyor. Bu politik bir mesele, iktidarların ülkeyi yönetenlerin tarıma bakış açısı. Yani bu bile bile yapılan bir iş adeta bir zincir halkası gibi tek tek işlendi ve bugün bu hale geldik. 35 milyon dönüm tarım alanımız sistemden çıktı. Siz kendi ülkenizde kendi çiftçinizle üretim yapmak istiyor musunuz, istemiyor musunuz? Eğer istiyorsanız tedbir alır çiftçinizi korursunuz. İstemiyorsanız gümrük duvarlarını sıfırlarsınız, çiftçiyi ve üretimi tamamen piyasa koşullarına bırakırsınız. Bakın şu anda Rusya’da 300 dolar yani 6 lira civarında ayçiçek, oysa bizim tarladaki maliyetimiz 12 lira. Çiftçi nasıl rekabet edecek bununla? Sorun bu, biz eğer bu sorunun adını doğru koymazsak sonuçlarını tartışırız bugün olduğu gibi’ dedi.

‘TÜRKİYE ET VE SÜT KRİZİ YAŞAYACAK’

Hem çiftçiyi hem vatandaşı rahatlatmanın fiyat düşürmek ya da farklı politikalarla olmayacağının da altını çizen Sarıbal, ‘Ben çiftçimi korumalıyım, kendi üretimimi garanti altına almalıyım, benim çiftçim üretmeli. Çünkü gün gelir aynı kovid sürecinde olduğu gibi paranız da olsa ithal edemezsiniz. Gün gelir Ukrayna-Rusya savaşı ortaya çıkar sınırlar kapanır, denize mayınlar döşenir ve siz paranız da olsa ülkenizin insanını doyuracak ekmek, ayçiçek yağı gibi ürünler bulamayabilirsiniz. Çok net söylüyorum; Türkiye bu yapıyla devam ederse çok büyük et ve süt krizi yaşayacak’ ifadelerini kullandı.