İzmir
Kılıçdaroğlu: “Ben saraylara meraklı değilim”
İzmir’in Gaziemir ilçesindeki Aktepe Emrez Kentsel Dönüşüm Alanı birinci etap temel atma töreninde konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Ben saraylara meraklı olan biri değilim. Benim için merak alanı istiyorlarsa vatandaşın evidir, onun sofrasıdır, onun mekanıdır, onun çayıdır, onun kahvesidir, onun fıkrasıdır, onun güler yüzüdür” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir programları çerçevesinde, Gaziemir Aktepe Emrez Kentsel Dönüşüm Alanı birinci etap temel atma törenine eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte katıldı. Törene, CHP liderinin yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcıları, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları ve vatandaşlar katıldı. Gaziemir programında partili gençler Kılıçdaroğlu’nu “Yürü bildiğin yolda, gençlik daima yanında” ve “Seninle mezara biz Kılıçdaroğlu” yazılı pankartlarla karşılarken, Kılıçdaroğlu da pankartlara kayıtsız kalmadı. Kılıçdaroğlu, “Teşekkür ederim gençler benim umudum da sizlersiniz. Türkiye’yi çağdaş uygarlığa beraber taşıyacağız bundan hiç endişem yok” sözleriyle yanıt verdi.
“Bu evlerde güzellik ve huzur içinde oturmanızı temenni ediyorum”
Törendeki konuşmasında mahalle kültürünün önemine dikkat çeken Kemal Kılıçdaroğlu, temel atma töreninin yapıldığı alanda inşa edilecek evlerde vatandaşların, güzellik ve huzur içinde oturmalarını temenni etti. Kılıçdaroğlu, “Buraya Anadolu’nun çeşitli yerlerinden geldiniz. İnsanlar oturdukların evin yaşanabilir olmasını istiyor, doğalgazının olması lazım. Bölgeyi biliyorum, bir deprem bölgesi aynı zamanda, acılar da yaşandı. Evler depreme dayanıklı olmalı, yaşanabilir olmalı. Pencereden bakanlar park, güzel bir doğa görmeli; insanlar o parklarda biraz nefes alabilmeli. Aynı zamanda mahallenin bir kültürü vardır. O kültür içinde düğün, cenaze yapılır. İnsanları bir yere göndererek, farklı yerden konut vererek insanları buradan koparamazsınız. Kentsel dönüşüm yapılırken bir de güvence gereklidir. Kişi güven içinde ‘Evet evim yıkılıyor ama ben güzel bir konuta sahip olacağım’ demeli. İstanbul Fikirtepe olayı kolay unutulacak bir olay değil. Orada müteahhit ile vatandaş karşı karşıya geldi, perişan oldular. Ama bizim belediye başkanlarımız bu ortama izin vermedi. Sizin garantiniz doğrudan belediye oldu. Güven içinde evlerin temelini atacağız bitecek. Anahtar tesliminde de söz veriyorum anahtarları da teslim edeceğiz” diye konuştu.
“Ben saraylara meraklı değilim”
Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının iş yapamaması için sürekli engellerle karşılaştığını savunarak, “Belediye başkanı arkadaşlarımıza söyledim, asla mazeret üretmeyeceksiniz. Büyükşehir belediye başkanımız da ‘mazeret makamı değiliz’ dedi. Bu çerçevede çalışıyorlar. Bütün belediye başkanları arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Onların yapamadığını, belediye başkanı arkadaşlarımız yapıyor. Göreceksiniz Türkiye’yi aldığımızda nerede yaşarsa yaşasın tüm vatandaşlarımızın sorunlarını çözeceğiz. İzmir’in çok güzel bir kent ve İzmir milletvekili olduğum için gurur duyuyorum. Sizlere hizmet etmek ve sorunlarınızı parlamentoda dile getirmek benim sorumluluklarındandır. Belediye başkanımız bize tapu sorunu olduğunu ifade etti. Buraya gelmeden önce de bunu konuşmuştuk. Engin Altay’a da söyledim ‘bu sorunu çözün, ancak çözmeden İzmirlilere haber verin, parlamentoda İzmirliler de izleyebilsin’ dedim. Siz ne kadar huzur içinde yaşarsanız biz o kadar mutlu oluruz. Ben saraylara meraklı olan biri değilim. Benim için merak alanı istiyorlarsa vatandaşın evidir, onun sofrasıdır, onun mekanıdır, onun çayıdır, onun kahvesidir, onun fıkrasıdır, onun güler yüzüdür” ifadelerine yer verdi.
Soyer: “Depreme dayanıklı, yepyeni bir mahalle daha doğacak”
Törende konuşma yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise, “İzmir’in en güzel mahallelerinden birini bugün kuracağız. Bugün, İzmir’in insanca ve doğayla uyumlu dönüşümünde yepyeni bir sayfa daha açıyor, Gaziemir’de dönüşümü başlatıyoruz. İzmir’in yaşlı yapı stoğu şehrimizin en temel sorunlarından biri. Bunu çok iyi biliyoruz. Yarım yüzyılı aşan bir sürede oluşmuş bu plansızlığı düzenlemek ise hiç kolay değil. Biz bu sorunu çözmek, her İzmirlinin hak ettiği güvenli ve sağlıklı konutlara kavuşmasını sağlamak için altı bölgede, 248 hektarlık alanda çalışmalarımıza başladık. Gaziemir, Ege Mahallesi, Uzundere, Ballıkuyu, Çiğli Güzeltepe ve Örnekköy’de İzmir’in dönüşümünü adım adım gerçekleştiriyoruz. Genç bir İzmir inşa etmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Gaziemir’de, Kentsel Dönüşüm Alanı’nın bugün temelini attığımız birinci etabı, konut ve işyerlerinin bulunduğu yedi adet bloktan oluşuyor. Yaklaşık 151 milyon liralık bedelle, 39 bin metrekare alanda 275 konut ve 15 işyerinin yapılacağı bu inşaat tamamlandığında, vatandaşlarımız depreme dayanıklı ve sağlıklı konutlara kavuşmuş olacak. İzmir’de depreme dayanıklı, yepyeni bir mahalle daha doğacak. Fakat bu tek başına bizim için yeterli değil. Kentsel dönüşüme sadece eski binaların yıkılıp yerine yenilerin yapılması olarak bakamayız. Kentsel dönüşüm çalışmalarımızda üç temel ilkeyi benimsedik. Birincisi yerinde dönüşüm. Elbette amacımız İzmir’de yaşayan herkese daha güvenli ve sağlıklı evler sağlamak. Fakat biz aynı zamanda İzmirlilerin, dönüşüm sonrası mahallelerinden kopmasına razı gelmiyoruz. Bu nedenle ikinci ilkemiz her bir vatandaşımızın rızasını almak. Yani yüzde yüz uzlaşıyla dönüşüm yapıyoruz. Ve son olarak Tüm bu süreci İzmir Büyükşehir Belediyesi güvencesi ve garantörlüğü ile yürütüyoruz. Vatandaşlarımız teker teker tapularını Belediyemize teslim ediyor. Biz de tüm süreci açık ve şeffaf bir şekilde vatandaşlarımızla birlikte yürütüyor ve evlerini inşa edip anahtarlarını teslim ediyoruz. Büyükşehir Belediyesi İzmir’de kentsel dönüşümün sigortasıdır. Biz kentsel dönüşüm yaptığımız yerlerde evleri yıkarken, ruhları incitmiyoruz. Daha iyisini hep birlikte inşa ediyoruz. Tüm diğer kentsel dönüşüm projelerimizde bunu başardık. Göreceksiniz, burada da aynı başarıyı elde edeceğiz” dedi.
“Kooperatifçilik modeliyle vatandaşlarımız kendi binalarının müteahhidi oldu”
Başkan Soyer, konuşmasında kooperatifçilik modeliyle depremzedelere kazandırılması amaçlanan binalara da değinerek, “Hepinizin bildiği gibi 30 Ekim depreminden sonra özellikle Bayraklı’da çok sayıda yapı hasar gördü. Devlet desteği alamayan orta ve az hasarlı binalarda yaşayan vatandaşlarımızdan gücü yetenler kendi imkanlarıyla dönüşüm süreçlerini başlattı. Fakat bu imkâna sahip olmayan vatandaşlarımız ne yapacağını bilemeden, kaygı ve endişe içerisinde kaldı. Fakat biz kendimizi hiçbir zaman mazeret makamı olarak görmedik. Koşullar ne olursa olsun bizim görevimiz icraat makamı olmaktır. Hele hele konu anayasal güvence altında olan konut ve barınma hakkı ise meseleyi elimiz kolumuz bağlı seyredemezdik. Birçok alanda uyguladığımız kooperatifçilik modelini 30 Ekim depreminden sonra zor durumda kalan vatandaşlarımız için devreye aldık. Gördük ki insanlarımız güvenebileceği, sırtını dayayabileceği bir kamu yönetimi anlayışına susamış. Kooperatifçilik modeliyle vatandaşlarımız kendi binalarının müteahhidi oldu, biz de Büyükşehir Belediyesi olarak tüm aşamalarda onların yanında durduk. Bir araya geldiğimizde her şeyin üstesinden gelebileceğimizi bir kez daha hep birlikte göstermiş olduk. Biz Türkiye’nin geleceğini hep birlikte, ortak akılla inşa edeceğimize inanıyoruz. İzmir’in geleceğini inşa etmede elini taşın altına koymaktan geri durmayan iş insanlarına, Gaziemir Konut Yapı Kooperatifine, belediye şirketimiz İzbeton’a ve bu uğurda alın teri döken tüm çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Bu doğrultuda bizlere güç veren, cesaretiyle hepimizi yüreklendiren, İzmir’in ve tüm Türkiye’nin umudunu yeşerten Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na şükranlarımı sunuyorum” açıklamasında bulundu.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir Giriş