#

Bursa

Yıldırım’da uluslararası sempozyum

Sultan Yıldırım Bayezid ve Emir Timur zamanlarındaki ilmi, kültürel ve birçok alandaki gelişmeler, Yıldırım Belediyesi ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ortaklığında, Sultan Yıldırım Bayezid ve Emir Timur Uluslararası Sempozyumu’nda konuşuldu.

Ankara Yıldırım Beyazıt, Bursa Uludağ, Semerkant Devlet üniversiteleri, Özbekistan Müslümanlar İdaresi Başkanlığı, Türk Tarih Kurumu, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Yunus Emre Enstitüsü, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY), Bursa Büyükşehir ve Yıldırım ile Ankara Çubuk ve Keçiören belediyelerince organize edilen Sultan Yıldırım Bayezid ve Emir Timur Uluslararası Sempozyumu, 17 Ekim’de Özbekistan’ın Semerkant kentinde başladı.

Etkinliğin 2’nci ayağı olan Bursa’daki bölümü, 24 Ekim Pazartesi günü Merinos Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki açılışla başlayıp Yıldırım Külliyesi’nde devam etti. Yıldırım Bayezid tarafından inşa ettirilen külliyede, Yıldırım Belediyesi’nin ev sahipliğinde 24-25 Ekim’deki oturumlarda Türkiye ve Özbekistan’dan alanında uzman akademisyenler tebliğlerini sundu. Akademisyenler, iki hükümdarın mücadelesinin yanı sıra dönemlerindeki bilim, sanat, edebiyat, mimari, vakıf müessesesi ve İslami ilimlerdeki gelişmeleri ele aldı. Ayrıca Yıldırım Belediyesi ve Bursa Büyükşehir Belediyesi paydaşlığında Barış Manço Kültür Merkezi’nde TÜRKSOY Türk Dünyası Müzikleri ve Ulukök Türk Dünyası Müzikleri Topluluğu tarafından Orhun’dan Tuna’ya Türk’ün Ezgi Dünyası konseri gerçekleştirildi.

Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Özbekistan ile Türkiye arasındaki ilişkilere katkı sağlamak amacıyla bu sempozyumu düzenlediklerini söyledi. Gerçekleştirilen sempozyumun iki ülkeye de hayırlar getirmesini temenni eden Başkan Oktay Yılmaz, “Anadolu’da Emir Buhari’nin yarenliğinde Yıldırım Bayezid’i yetiştiren Müslüman Türk kültürü, Özbekistan topraklarında Ubeydullah Ahrar’ın himmetinde Emir Timur’u yetiştirdi. Sultan Bayezid, Avrupa’nın en güçlü Haçlı ordusunu, Niğbolu Zaferi’nde yerle bir etmiş, Toroslar’dan Tuna’ya uzanan görkemli bir devleti idare etmiş ve Müslümanların üzerinde büyük itibar kazanmıştır. Osmanlı toprakları tarih boyunca her milletten insanın huzur bulduğu bir belde olmuştur. Bu sebepledir ki bir uçtan bir uca memleketi, camiler, hanlar ve çeşmelerle donatmıştır. Padişahın dinleyici olarak bulunduğu huzur dersleri tertip edilmiş, ilmi münazaralar yapılmıştır. Emir Timur, Orta Asya ve İran toprakları boyunca uzanan hakimiyetinde ilme ve alime son derece hürmet göstermiş, mimaride ve sanatta eşsiz çalışmalar yapılmasına gerekli zemini hazırlamıştır. Görüyoruz ki iki hakanın da Müslüman Türk kültüründeki yeri aşikardır. Huzurlarında bulunduğumuz kıymetli ilim adamlarımızın vesilesiyle bizler de kültürümüzün ihtişamına şahitlik ediyoruz. Yakından tanıyoruz” dedi.

Sultan Yıldırım Bayezid ve Emir Timur Uluslararası Sempozyumu’nun paydaşlarına teşekkür eden Bursa Valisi Yakup Canbolat, “Sempozyum üç ayaklı olarak, önce Emir Timur’un göz bebeği Semerkant’ta Semerkant Devlet Üniversitesi himayesinde başlamış. Şimdi de yaptırdığı eserleriyle Bursa’yı dantel zarafetiyle nakış nakış işleyen Yıldırım Bayezid Han’ın sevdası Bursa’da Uludağ Üniversitesinin himayelerinde gerçekleşmektedir. Bunun son ayağı ise 1402’de iki hakanı bir araya getiren Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesinin himayelerinde gerçekleşecektir.” dedi. Canbolat, Bursa adına gururlu ve heyecanlı olduklarını belirterek, “Semerkant, Bursa ve Ankara şehirlerini, Sultan Yıldırım Bayezid ve Emir Timur çerçevesinde merkeze alarak, Türkiye ve Özbekistan’da oluşturulmak istenen farkındalığın 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti Bursa’da daha da artacağını ümit ediyoruz. Farkındalık iki kardeş ülke olan Türkiye ve Özbekistan arasındaki ilişkilerin gelişimine katkı sağlayacak. Kültür, tarih, edebiyat, sanat ve felsefe alanındaki iş birliği ve dayanışma daha da sağlam zeminlere oturacaktır” sözlerini aktardı.

Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. Bilal Çakıcı da Türkiye ile Özbekistan arasındaki diplomatik ilişkilerin otuzuncu yılının idrak edildiğini ve sempozyumun da bu açıdan önemli olduğunu vurguladı. Türkiye ile Özbekistan arasındaki ilişkilerin son birkaç yılda çok güzel gelişmelere sahne olduğuna değinen Çakıcı, “Türkiye-Özbekistan ilişkileri çok memnuniyet verici bir şekilde gelişiyor. Bunun tabii ki kültürel, sanatsal, bilimsel açılardan çok yönlü olarak gelişiyor olduğunu idrak etmek, buna şahit olmak da bizleri çok memnun ediyor. TÜRKSOY 1991’de bağımsızlığını ilan eden Türk cumhuriyetlerinin hemen ardından ilk iş birliği teşkilatı olarak kuruldu. Bu kültür sanat, dil, tarih ortaklığına dayalı bir teşkilattı. Yani kültürle başlamak, tarihle başlamak, dille başlamak çok isabetli. Çünkü bizi bir arada tutan ve hiçbir menfaat ilişkisine dayalı olmayan kadim beraberliğimiz ancak bu kökler üzerine kurulabilirdi” diye konuştu. Sempozyumun Düzenleme Kurulu Üyesi Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Basri Öcalan ise geçen hafta Semerkant’ta Uluğ Bey Medresesi’nde açılışı yapılan sempozyumun ikinci ayağının Bursa’da gerçekleştirildiğini, 26 Ekim’de ise Ankara’da son aşamasının yapılacağını belirtti.