#

Muğla

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “ortak yetki” eleştirisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla Fethiye’de gençlerle bir araya geldi. Cumhurbaşkanı’nın gündeminde, Gelecek Partisi lideri Davutoğlu’nun açıklamalarıyla başlayan siyasette “ortak yetki” tartışması vardı. Erdoğan, “Ne diyorlar? Hepsi başbakan yardımcısı olacakmış, birer tane de bakanlık alacaklarmış. Ya böyle memleket mi idare edilir? Bu cehalet. Bu ülke nasıl yönetilir haberleri yok” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Muğla Gençlik Buluşması’nda, Muğla’nın Fethiye ilçesinde gençlerle bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

Tahıl koridoru

“Herkes Rusya’ya saldırırken biz Rusya’ya saldırmadık. Tam aksine Sayın Putin’le olan ilişkilerimizi daha önce nasılsa yine aynı şekilde koruduk. Hatta, şöyle de güzel bir teklif yaptı, ‘Tahılı ücretsiz göndereyim’ dedi. Biz de ‘Senin ücretsiz göndereceğin tahılı biz de fabrikalarımızda una çevirir, senin de arzu ettiğin gibi fakir Afrika ülkelerine göndeririz’ dedik.

Şimdi hedefimiz buğdayı una çevirip fakir Afrika ülkelerine göndermek. Çünkü yüzde 44 Avrupa’ya gitmiş bugüne kadar. Afrika’ya yüzde 14 gibi bir oranda gönderilmiş. Şimdi biz bunu dengeleyip o fakir fukara, garip gureba Afrika ülkelerine göndererek onların beklentilerine en güzel cevabı vermiş olacağız.

Terörle mücadele

Son 20 yılda hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla adeta ilmek ilmek dokuyarak, ülkemizi böyle bir dönüm noktasının eşiğine getirdik. Altyapı eksiklerimiz vardı, büyük oranda bunları giderdik.

Türkiye artık o geçmişteki altyapı sıkıntılarını yaşamıyor. Demokraside sorunlarımız vardı, çözdük. Milli irade önünde engeller vardı, kaldırdık. Güvenlikte sıkıntılarımız vardı, hallettik. Diyarbakır’ın, Van’ın, Hakkari’nin halini düşünün. Ne hale getirmişlerdi çukurlarla o illerimizi. Bunları büyük oranda çözdük, hallettik. Artık gece Diyarbakır’da benim vatandaşım sokağa çıkabiliyor, restoranlarda, kafeteryalarda buluşabiliyor. Bu hale geldik. Terör örgütleri ayağımıza bağ oluyordu, başlarını ezdik.

2023 Seçimleri

Şimdi de yeni bir hamleyle hep birlikte ülkemizi küresel ligin en üst sıralarına çıkarmanın hazırlıklarını yapıyoruz. Bunun için önümüzdeki en önemli sınav 2023 seçimleridir. Sizler bu seçimlerin en önemli aktörlerisiniz. Türkiye yabancı medya organlarının ifadesiyle tarihinin en kritik seçimlerinden birini yapacak. Millet olarak bu seçimlerde sadece adaylar arasında bir tercihte bulunmayacağız, vereceğimiz oyla aynı zamanda eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında çok önemli bir tercih yapacağız. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla ya güzel, mutlu ve müreffeh yarınlara yelken açacağız ya da krizin, kavganın, belirsizliğin, siyasi istikrarsızlığın eksik olmadığı eski Türkiye iklimine tekrar döneceğiz.

Siyasette “ortak yetki” tartışması
Masacıların nasıl bir Türkiye vaat ettiğini, nasıl bir cumhurbaşkanı hayal ettiğini sizler de görüyorsunuz. Ne diyorlar? Hepsi başbakan yardımcısı olacakmış, birer tane de bakanlık alacaklarmış. Ya böyle memleket mi idare edilir? Bu cehalet. Bu ülke nasıl yönetilir haberleri yok.
İşte biz 20 yıl bu ülkeyi yönettik. Ve nereden aldık, nereye getirdik, her şey ortada. Şu anda daha ortada bir şey yok. Kavga gürültü aldı başını gidiyor. Bunların anayasadan da haberleri yok. Bir defa anayasayı nasıl değiştireceksin? Ondan da haberleri yok. Ne diyor? ‘Hemen seçime gideriz’ diyor. Allah Allah. Seçime gitmenin de şartları var. Daha seçim mi kazandın, cumhurbaşkanını mı seçtin? Neye göre şu anda kalkıyorsun da seçime gidiyorsun.

Onca toplantı yaptılar, ortaya vizyon, proje namına hiçbir şey koyamadılar. Ajans mahsulü üçüncü sınıf sokak tiyatroları dışında gençlerimizin dikkatini çekecek hiçbir adım atamadılar. Ama bu arada, yurt dışından çok çok önemli adamları, işte George’lar, filan, falan onlar geliyor. Yok bilmem işte Merkel’in danışmanıymış, yok şunun danışmanıymış. Bu millete yerli ve milli yöneticiler lazım.
Meclis’te bu çoğunluğa sahip olduğunu neye göre konuşuyor? Maalesef bunlar sevgili kardeşim siyaseti bilmiyorlar. Ama öğrenecekler. Ne zaman? Şu seçimde. Bunlar yanımızda bu kadar kaldılar ama hiçbir şey öğrenememişler. Çünkü üst üste bunca seçimler kazanmış bir AK Parti var. Bunlar da güya işte bizimle beraber bu yolda yürüdüler ama bir şey öğrenememişler.

Başörtü teklifi

Maalesef bunlar akşam başka, sabah başka. Bunlarda yalan leblebi çekirdek gibi. Dürüstlük diye bir şey yok. Bunlar zaten yasal düzenlemeyi teklif ettikleri zaman böyle bir şeye zaten ihtiyaç yok ki. Bu teklifi yaptığın zaman benim ülkemde başörtülü olarak vali, asker, subay var mı? Var. Yargıda var mı? Var. Nereden çıktı bu iş? Dert başka. Ne yapacak? İstismar. Bunun adı siyasi istismar. Yanına da birkaç tane başörtülü bayanı alıyor. Bak diyor ‘Biz bu konularda samimiyiz.’ Dürüst ol dürüst. Hiçbir zaman siz samimi olmadınız, dürüst olmadınız. Bizim başörtülü kızlarımızı senin genel başkan yardımcın ikna odalarında başlarını açtırtmak suretiyle onlara zulmetti. Niye yalan söylüyorsun? Dürüst ol.
Biz dedik ki eşeği sağlam kazığa bağlayalım. Gel o zaman dürüstsen, samimiysen Anayasa değişikliği yapalım ki ikide bir önümüze çıkarma, bak hemen, randevu bile vermediler. Size bu ziyareti yaparak konuşalım. Beğenirsiniz beğenmezsiniz biz size bir Anayasa değişiklik metni teklif edeceğiz. Beğenirseniz eyvallah. Beğenmezseniz olması gereken neyse siz bize teklif edin. Ona göre de bu Anayasa değişikliğini yapalım.
Ama ne yaptılar? Arkadaşlarımıza randevuyu vermediler. Arkadaşlarımız da mecburen sadece Cumhur İttifakı olarak bir araya geldiler, konuştular. Biz şimdi bu haliyle Meclise bu işi götüreceğiz. Mecliste de komisyonlarda çalışmalarımızı yapacağız. Hiç olmazsa alınacak neticeyi kim görsün? Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, millet görsün.

İsveç’teki skandal gösteri

Maalesef İsveç ve Finlandiya NATO’ya girme noktasında bizden ricada bulundular. Başta Stoltenberg (NATO Genel Sekreteri) iyi bir dostumuz, iyi bir insan. Biz de peki dedik, kendileriyle bir araya geldik, konuştuk, ettik ve orada bazı sözleşmeler de imzalandı. Ama biz kendilerine bir şey söyledik. Bak dedik, yani bize eğer sizdeki teröristleri teslim etmeyecek olursanız biz bunu zaten Meclis’ten geçiremeyiz. Meclis’ten bunun geçmesi için her şeyden önce 100’ü aşkın 130 civarında, listeleri de verip, bu teröristleri bize vermeniz lazım. Bunlar maalesef bunu yapamadılar.
Sonra başbakanları fena bir insan değil bize bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyarette de biz kendisine basın toplantısı yaparken sizde Bülent Keneş diye birisi var FETÖ’cü, bu Bülent Keneş’i bize deport edin, verin dedik. İlginçtir onların yargısı Bülent Keneş’in bize deport edilmesini reddetti.

Bunların caddelerinde sık sık zaten PKK’nın gösterilerini izliyoruz ve kendilerini de uyarıyoruz. Ama bütün bu uyarılara rağmen ne yazık ki PKK’nın PYD’nin bu gösterilerde durdurulması filan falan diye bir şey söz konusu olmadı. Şu anda Meclis başkanlarının bize bir ziyareti söz konusuydu. Meclis Başkanımız da bu ziyareti reddetti. Çünkü bunlar hala Türkiye’yi eski Türkiye zannediyorlar. Şu an itibarıyla da bu ziyaret gerçekleşmeyeceği gibi onların İsveç’te bu duruma karşı eğer bir el koymazlarsa İsveç ile münasebetlerimizi çok daha gerebilir.”