#

Sağlık

Sindirim sistemi hastalıkları

Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Bilal Toka, günümüzde değişen yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarının sonucu olarak pek çok insanın sindirim sistemi hastalıkları ile karşılaştığını ifade ederek, gelişen teknolojinin sunduğu imkanlar sayesinde sindirim sistemi problemleriyle mücadele etmenin artık daha kolay ve etkili hale geldiğini söyledi.

Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Bilal Toka, tıp alanında hızla gelişen teknolojinin sağladığı imkanlar arasında yer alan endoskopik minimal invaziv tedavi seçeneklerinin hastalar için büyük bir umut ışığı doğurduğunu belirterek, “Son yıllarda ülkemizde sınırlı sayıda merkezde uygulanmaya başlanan endoskopik anti reflü tedavileri, Peroral Endoskopik Myotomi (POEM) ve endoskopik Submukozal Disseksiyon (ESD) bu tedavi seçeneklerinden başlıca olarak sayılabilir. Bu yenilikçi tedaviler, hastalarımızın yaşam kalitesini yükseltirken aynı zamanda tedavi ve iyileşme sürecini de oldukça hızlı ve konforlu bir şekilde açık ameliyata gerek duymadan tamamlayabilmelerini sağlamaktadır” dedi.

“İyileşme süreci açık cerrahi tedavilere göre oldukça konforlu olmakta”

Doç. Dr. Bilal Toka, Gastroözofageal Reflü hastalığının mide asidinin yemek borusuna doğru geri kaçması sonucu ortaya çıkan oldukça rahatsız edici bir durum olduğunu anlatarak, “Reflü, mide ekşimesi, göğüs ağrısı ve boğazda yanma hissi, öksürük gibi şikayetlere yol açabilir ve kronik sinüzit, astım gibi başka birçok hastalığın gelişiminde rol alabilir. Geleneksel tedavi yöntemleri arasında yaşam tarzı değişiklikleri, çeşitli ilaçların kullanımı ve cerrahi müdahaleler yer alırken, yeni geliştirilen endoskopik anti reflü tedavileri reflü tedavisinde bir devrim ortaya çıkarmıştır. Bu yöntemlerle, minimal invaziv bir yaklaşımla, açık ameliyat gerekmeden reflüye zemin hazırlayan yapısal bozukluklara endoskopik olarak düzeltici müdahaleler yapılabilmektedir. Hastalarımızın iyileşme süreci açık cerrahi tedavilere göre oldukça konforlu olmakta, hastaneye yatış ihtiyacı ve genel anestezi ihtiyacını ortadan kaldırarak tedavi süresini kısaltmaktadır. Endoskopik Sütür yerleştirme, argon veya Radyofrekans Ablasyonu, Anti Reflü Mukozektomi ve Fundoplikasyon gibi teknikler, yemek borusunun alt kısmındaki kasları güçlendirerek mide asidinin yemek borusunu kaçışı etkili bir şekilde engellenebilir. Doğru endikasyonlarla kişiye uygun tedavi uygulanan hastalar, şikayetlerinin azaldığını ve yaşam kalitelerinin yükseldiğini kısa sürede fark edebilir” şeklinde konuştu.

“Hastalar, tedavi sonrasında hızla günlük aktivitelerine dönebilir”

Peroral Endoskopik Myotomi (POEM) yemek borusunun alt kısmındaki kasların uygunsuz çalıştığı durumların tedavisinde uygulandığını kaydeden Dr. Bilal Toka, “Akalazya hastalığı, yemek borusunun alt kısmındaki kasların normal görevlerini yerine getiremediği bir durumdur ve tüketilen yiyeceklerin mideye geçişini zorlaştırır. POEM, minimal invaziv bir endoskopik yaklaşımdır ve günümüzde hızla açık cerrahi tedavilerin yerini almaktadır. İşlem sırasında, endoskopik cihazlar kullanılarak yemek borusunun sadece kas tabakası kesilerek genişletilir. Tedavi sonucunda yemek borusu açılabilir hale gelir ve yiyeceklerin mideye geçişi kolaylaşır. POEM yöntemi, hastaların daha kısa sürede iyileşmesini, daha az ağrı hissetmesini ve hastanede kalma süresinin azalmasını sağlar. Hastalar, tedavi sonrasında çoğu kez yaşam kalitelerinin hızla düzeldiğini fark ederek günlük aktivitelerine dönebilir” ifadelerini kullandı.

Endoskopik Submukozal Disseksiyon’un (ESD), mide veya bağırsaktaki lezyonların tedavisinde kullanılan etkili bir başka minimal invaziv cerrahi yöntemi olduğunu söyleyen Dr. Bilal Toka, “Bu yeni endoskopik teknik, kanser öncesi lezyonlar, polipler ve erken evre kanserlerin tedavisinde başarıyla uygulanabilir. Klasik cerrahi tedavilerde kullanılan büyük kesiler ve dikişler gerektirmez. Endoskopik olarak problemli dokuların kas tabakasından ayrılarak hassas bir şekilde çıkarılabilmesi sağlanır. Bu yöntem, kanser öncüsü lezyonların ilerlemesini önlemek veya erken evre kanserleri tedavi etmek için idealdir. ESD yöntemi, tedavi süresini kısaltarak hızlı bir iyileşme sağlar” dedi.

“Açık ameliyatların getirdiği birçok zorluk ortadan kalkıyor”

Toka, endoskopik anti reflü, POEM ve ESD gibi minimal invaziv tedavi yöntemlerinin sağladıkları önemli faydalar ve hızlı iyileşme süreleriyle sindirim sistemi hastalıklarının tedavisinde bir devrim ortaya çıkardığını vurgulayarak, “Bu tedavi yöntemleri açık ameliyatların getirdiği birçok zorluğu ortadan kaldırmaktadır. Ülkemizde ve dünyada az sayıda deneyimli endoskopist tarafından uygulanan bu tedaviler, hastaların sağlığını yeniden kazanmalarına yardımcı olur ve geleceğe umutla bakmalarını sağlar. Ancak ESD, POEM ve endoskopik anti reflü tedavileri gibi ileri endoskopik tekniklerin uygulanması deneyimli bir gastroenterolog tarafından gerçekleştirilmeli ve hastaların durumu tedavi öncesi ve sonrasında dikkatlice değerlendirilmelidir” diye konuştu.