Bursa
Yargıtay’dan dövizle işlemde emsal karar
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, “Yabancı para cinsinden kambiyo senedi düzenlemeyi ve bu kambiyo senedini takibe koymayı engelleyen bir mevzuat bulunmamaktadır” diyerek dövizle işlem yapanlara yönelik emsal bir karara imza attı.
İçtihat Bülteni’nden edinilen bilgiye göre, borçlu vekili dilekçesinde alacaklıya imza atılarak boş olarak teslim edilen senedin Türk parası kıymetini koruma hakkında 32 sayılı karara ilişkin tebliğde değişiklik yapılmasına dair tebliğe aykırı olarak bedel kısmının dolar olarak doldurulduğunu, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, ilgili kanun uyarınca nakit borcunun döviz cinsinden ve dövize endeksli olarak kararlaştırılamayacağını, ayrıca aynı kanunun geçici 8. maddesine göre senet bedelinin Türk parası cinsinden belirlenmesi için görüşme yapılmadığını beyanla aleyhe başlatılan takibin iptalini talep etti.
İlk derece mahkemesi şikayeti reddetti
İlk derece mahkemesi, Türk parasının kıymetini koruma hakkında 32 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı’nın 4/g maddesi gereğince tarafların yabancı para cinsinden kambiyo senedi düzenlemelerini ve bu kambiyo senedini takibe koymalarını engelleyen bir mevzuat bulunmadığını, takip talebinde ve ödeme emrinde Türk Lirası olarak harca esas değerin gösterildiğini, borçlu tarafından anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğunun ise yazılı belge ile ispatlanması gerektiğini, borçlu tarafından bu yönde herhangi bir belge de sunulmadığını, dayanak belgenin kambiyo vasfını taşıdığını ve alacaklının takip hakkı bulunduğundan şikayetin reddine karar verdi. İlk derece mahkemesinin kararına karşı süresi içinde borçlu vekili istinaf başvurusunda bulundu.
Bölge Adliye Mahkemesi ise, belirtilen yasa maddeleri çerçevesinde tarafların yabancı para cinsinden kambiyo senedi düzenlemelerini ve bu kambiyo senedini takibe koymalarını engelleyen bir mevzuat bulunmadığı, takip dayanağı bononun yasal unsurları taşıdığı, borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından borçlu vekilinin istinaf başvurusu hakkında Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b. 1. maddesi gereğince esastan reddine karar verdi. Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde borçlu vekili temyiz talebinde bulundu.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi: “Takibe koymayı engelleyen bir mevzuat bulunmamaktadır”
Temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, “Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir” diyerek Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararında yer verdiği “Yabancı para cinsinden kambiyo senedi düzenlemeyi ve bu kambiyo senedini takibe koymayı engelleyen bir mevzuat bulunmamaktadır” şeklindeki görüşünü onayladı.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir Giriş