#

Dünya

Gazze’de hiçbir yer güvenli değil

Rimal’deki bir apartmanın sakinleri bana alaycı gözlerle sordu: “Nereye gidelim Bu kadar sessiz ve güzel olan mahallede güvenli bir yer kaldı mı?”

İsrail savaş uçakları, Hamas’ın Cumartesi günü Gazze Şeridi’nden İsrail’in güneyine yönelik saldırısına misilleme olarak yeni bir hava saldırısı dalgası gerçekleştirirken, hayatımın en zor yedi saatini geçirdim.

İsrail’in saldırıları düzinelerce konuta, telekomünikasyon şirketlerinin ofislerine ve Gazze İslam Üniversitesi’nin binalarına da ciddi hasar verdi.

Patlamalar Pazartesi gecesi boyunca bölgeyi sarstı. Çocuklar çığlık atıyordu ve kimse bir dakika bile uyuyamadı.

Gazze şehrinin en zengin ve genellikle en sessiz mahallesi olan Rimal sakinlerinin uzun süre unutamayacağı bir geceydi.

Salı günü şafak sökerken saldırıların şiddeti azaldı ve insanlar yıkımın boyutlarını anlamaya başladı. Gazze’nin güneybatısındaki mahallenin altyapısı ciddi şekilde hasar görmüştü ve buraya çıkan yolların çoğu kapalıydı.

Etrafta dolaşırken deprem olmuş gibi hissettim. Her yerde moloz, kırık cam ve kopmuş kablolar vardı. Öyle bir yıkım oldu ki, yanından geçtiğim bazı binaları tanıyamadım.

Muhammed Abu el-Kass, kızı Shahd’ı sokakta taşırken bana “Her şeyimi kaybettim. Beş çocuğumun yaşadığı dairem bu binadaydı. Binanın altındaki bakkal dükkanım yıkıldı” dedi.

“Nereye gidelim? Evsiz kaldık. Artık ne barınacak yerimiz var, ne de işimiz.”

İsrail ordusunu sivilleri hedef almadığını söylerken yalan söylemekle suçladı, ”Evim ve bakkal dükkanım İsrail’in askeri hedefi mi?” dedi.

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Pazartesi günü Gazze’ye düzenlediği saldırılarda üçte ikisi sivil olmak üzere yaklaşık 300 kişinin öldüğünü söyledi. Yıllardır görülen en ölümcül gündü.

Öğleden sonra Gazze şehrinin kuzeydoğusundaki yoğun nüfuslu Cebaliye mülteci kampındaki en az 15 kişi öldürüldü. İsrail ordusu, Hamas komutanının evini hedef aldığını açıkladı. Ancak yakındaki bir pazarda veya komşu evlerde çok sayıda insan öldürüldü.

İnsani kriz derinleşiyor

Sağlık Bakanlığı’na göre Cumartesi gününden bu yana Gazze’de toplam ölü sayısı 260’ı çocuk olmak üzere 900 oldu. 4.500 kişi de yaralandı.

Bu küçük ve aşırı kalabalık bölgedeki zaten ciddi olan insani kriz de derinleşiyor.

İsrail hükümetinin Hamas’ın saldırısına tepki olarak “tam kuşatma” emri vermesi ve Gazze’nin tüm arzı kesmesinin ardından 2,2 milyon sakinin yiyecek, yakıt, elektrik ve suyu tükeniyor.

Cumartesi günkü beklenmedik saldırı İsrail tarafında 1.000 kişinin ölümüne yol açtı ve militanlar tarafından 100 ila 150 arasında rehine sınırdan Gazze’ye götürüldü.

Waad al-Mughrabi Rimal’deki evinin yanındaki yıkılmış binaya bakarken, “21. yüzyılda elektrik ve su olmadan yaşadığımızı hayal edebiliyor musun? Bebeğimin bezleri bitti ve sadece yarım şişe süt kaldı” dedi.

“İsrail’e saldıran benim çocuğum muydu?”

Cumartesi gününden bu yana ilk kez açılan Gazze’nin en büyük süpermarketinin önünde onlarca insan küçük arka kapının önünde sıraya giriyordu.

Çatışmanın uzun süreceği korkusuyla, alabilecekleri her türlü erzakı satın almayı umuyorlardı.

Gazze’deki taze sebze ve meyvelerin çoğu bölgenin güneyinde yetişiyor ve şiddetli yakıt sıkıntısı, bunların kuzeye taşınmasının giderek zorlaşacağı anlamına geliyor.

Hamas’ın 2007’de bölgeyi ele geçirmesinden bu yana İsrail’le birlikte Gazze’yi sıkı bir abluka altında tutan Mısır’dan şu ana kadar hatrı sayılır gıda veya başka temel malzeme gelmedi.

İnsanlar ayrıca Refah sınır kapısını kullanarak Mısır yoluyla Gazze’den kaçamadılar. Gazze’deki İçişleri Bakanlığı, genellikle günde yalnızca 400 kişinin giriş ve çıkışına izin verildiğini, ancak Pazartesi ve Salı günü İsrail’in hava saldırılarının Filistin tarafındaki giriş kapısını vurarak tüm geçişleri durdurduğunu söyledi.

Bu durum, evlerinden kaçan 200.000’den fazla kişinin çoğunu BM yönetimindeki okullara sığınmak zorunda bıraktı. Bazıları korkudan kaçtı, bazılarınınsa hava saldırılarında evleri yıkıldı.

Bazı Gazzeliler bodrumlara sığınmayı tercih ediyor, ancak yukarıdaki binanın çökmesi durumunda içeride mahsur kalma riskiyle karşı karşıyalar. Pazartesi gecesi yaklaşık 30 aile tek bir bodrum katında mahsur kaldı.

Rimal sakini Muhammed el-Mughrabi, “Daha önceki savaşlarda şehrin bu kısmı İsrail sınırındaki bölgelerde yaşayanlar için güvenli bir sığınaktı” dedi.

Pazartesi gecesi İsrail saldırıları artık hiçbir yerin güvenli olmadığını gösterdi.