#

Gündem

Arınç’tan FETÖ sorusuna yanıt: Masum değiliz, hiçbirimiz

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi, AKP kurucusu ve eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ‘Jülide Ateş’le 40’ programına konuk oldu.Bülent Arınç, birçok konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Arınç’a açık açık ‘FETÖ’cü müsünüz?’ sorusu da soruldu.

FETÖ’CÜ MÜSÜNÜZ?

Bu bana yapılabilecek en kötü iftira olur. Bu sözün arkasından başkalarına da sormanız gerekir. Türkçe olimpiyatlarının hepsine katıldım. Meclis Başkanıyken ödül de koydum. Çünkü Türkçe’nin konuşulması, Türkçe’nin uluslararası bir dil haline gelmesi, İstiklal Marşı’nın okunması bizi etkiliyordu. Bunların okullarına da gittim. O okullarda da Türkiye aleyhine hiçbir faaliyet sezinlemedim. Benim söylediğim sözleri Binali Yıldırım da söyledi, Sayın Recep Tayyip Erdoğan da söyledi. Çünkü biz inanıyoruz. Biz zahire göre hareket ederiz. Zahire göre derken dış görünüşüne bakarız. Kimsenin kalbini yarıp da bakmadık. Hiçbir istihbarat raporunun, hiçbir emniyetin, askeriyenin istihbaratlarında bunlar 15 Temmuz gibi bir kalkışma yapabilirler diye bir notun gelmediği MGK toplantılarına katılmış biri olarak söylüyorum. Eğer bizi aldatmışlarsa, bizi yanıltmışlarsa bu suç bizim değil. Biz bu faaliyetleri sezseydik kafalarını ezerdik. Ama 15 Temmuz’da bir facia yaşadık. Bu facianın yaşanabilir olduğunu kimse önceden söylemedi. Evet emniyetteki, asker içindeki bir yapılanmadan zaman zaman bahsedildi ama böylesine bir 15 Temmuz hain kalkışmasını kimse söylemedi. O yüzden kendimi bu noktada  bir suçlu olarak görmüyorum. Hele hele FETÖ’cü olarak görmüyorum.

FETÖ BİNLERCE İNSANIN BEYNİNİ NASIL YIKADI?

Bunun cevabı 2 dakikada verilmez. Kendilerini bu kadar gizleyen çok kötü, çok hesaplı bir örgütle karşı karşıyayız. İnsanlar bir yönüyle eğitime, bir yönüyle maneviyatına bakarak bunlara inandılar. Bunların karanlık yüzlerini maalesef çoğumuz göremedik. Masum değiliz hiçbirimiz.

DAMADINIZIN FETÖ SEMPATİSİNİ BİLİYOR MUYDUNUZ?

Biliyordum tabi. Sempatisi derken onların okullarına hayranlık duymuştu. Bunun ötesinde milyonlarca insanın yaptığını söylüyorum ben. Türkçe olimpiyatlarında ne konuştuysam konuştum hiçbirisini inkâr etmem. Ama siyasi olarak, maddi olarak ne verdim ne aldım. İnanın hiçbirimiz 15 Temmuz’da bunlar darbe yapar diye hiç düşünmedik. Şu televizyonlarda konuşan emekli albaylar vs. Hiçbir şey bilmiyorlar. Hepsi aldatıldı. Bugün en çok bağıranlar zamanında en çok onunla içli dışlı olanlardı.

EKREM YETER DAMADINIZ OLMASAYDI BERAAT EDER MİYDİ?

Yüzde yüz beraat ederdi. Çünkü dosyayı biliyorum. Bu bilgi, belgelerin çoğu gizli tanığa dayanıyor. Oradaki iddiaların hiçbiri ispatlanamadı. Şimdi iş istinaf mahkemesinde. Burada benim damadımın ismi üzerinden bu işin yürütülmesi çok çirkin. Yargıya inanmak zorundayız. Başka ikinci bir yargımız yok.

KOZMİK ODAYA GİRMEK İÇİN FETÖ TARAFINDAN KULLANILDIĞINIZI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?

Ben işin mağduruyum. Evimin karşısına karargâhlar kuruldu. Televizyonlar yayın yaptı. Bu yüzden evimden ayrıldım. Daha sonra davalar açıldı. Bunlar oraya nasıl girdiler bilmiyorum. Ama bu konuda en iyi tanıklık yapacak kişi İlker Başbuğ’dur. Başbuğ’a defalarca sordular. Kendisi de bu konuda kitap yazdı. Bu kitabında söylediği şudur; “Bir karar almışlardı kozmik odaya girilmesiyle ilgili. Biz bunu uygulamak istemedik. Bu konuyla ilgili dönemin Başbakan’ı Sayın Erdoğan’a gittik. O da, ‘Bu yanlış anlaşılır. Yani burada bir şeyler mi gizliyorlar? diye düşünürler. Siz mümkünse bu kararın uygulanmasını kabul edin’ dediğini söylüyor. Ve onun üzerine girdiler” diyor.   Bu benim üzerime atılan kocaman bir yalan olarak duruyor. Sağ olsun ki Sayın Başbuğ, benim bu konuda hiçbir dahilimin olmadığını açık yüreklilikle söylüyor.

MELİH GÖKÇEK’LE ARANIZDAKİ HUSUMETİN NEDENİ NEDİR?

Ben tekrar dönmeyeceğim bunlara. O benim hakkımda 30’a yakın tweet attı. Yalan yanlış şeyler söyledi.  O gün bakanlar kurulu vardı. Ben Sayın Davutoğlu ve bakanlardan, bu adamı çağırıp “sen ne yapıyorsun? Bir başbakan yardımcısının istifasını isteyecek bir insan mısın? Kendine gel” demesini beklerdim.Onlardan böyle bir şey gelmeyince. Ciddi bir iş yapmak lazım dedim ve o konuşmayı yaptım. İftiraları nedeniyle damadım,kızım ve torunlarımı perişan etti. Ben onun kolunu kestim o benim sakalımı tıraş etti. Sakal daha gür çıktı ama kol yerine gelmiyor.