#

Haber

Bursa Atatürkçü Düşünce Derneği’nden açıklama

Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şubesi Türkiye gündemindeki güncel konular hakkında basın açıklaması yaptı.

Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şubesi Başkanı Gürhan Akdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle;

Bizim çok büyük sorumluluğumuz var. Basın ile birlikte üretmeye devam edeceğiz. Basının sesini kesmeye cüret edenler olursa da müdahale edeceğiz. Yansız, tarafsız ve doğru haber üretmede uzun zamandır geri noktalardayız. Cezaevine konulan gazeteciler var. Gençler sosyal medyadan göz altına alınıyor.

“Laik eğitim sitemi ile ilgili söylenecek çok şey var”

Demokrasinin olmazsa olmazı STK’lar da maalesef son yıllarda deformasyon altında. 20 yıldır gençler başka iktidar görmedi. Biz koalisyonlad, devrimler, darbeler yaşadık. Laik eğitim sistemi ile ilgili söylenecek çok şey var. Başımıza gelen herşeyin nedeni laik eğitim sisteminin ortadan kaldırılmasıdır. Dindar nesil mi, laik nesil mi? Söylemi bizi bu noktaya getirdi. Bu sistem topluma seçenek sunacak noktada değil. Biz derneğimiz ile bunlarla mücadele edeceğiz. Bir direnişin yaratılacağı mekan olacak burası. Atatürk’ün silah arkadaşları gibi dostlar olacağız. Bugün ADD, Uludağ’ın korunmasında, kadına yönelik şiddetle mücadelede, emek mücadelesinde her alanda yer alacaktır.

seçimlerden sonra ülke gündemi CHP sinde değişim taleplerine odaklandı. Bir demokratik kite örgütü olarak herhangi bir siyasi partinin içişlerine karışmak gibi bir niyetimiz olmamakla beraber eğer bu parti Atatürk’ün kurduğu partiyse onu ve faaliyetlerini değerlendirme hakkını kendimizde görürüz. Ayrıca Atatürkçü düşünce sistemi ile kurulus felsefesinden, aydınlanma devrimlerinden, Cumhuriyetin temel değerlerinden, tam bağımsızlık ülküsünden bölünmez bütünlük, üniter ve ulus devlet modelinden sapma gördüğümüz her alanda müdahil oluruz. Bu kapsamda aşağıdaki görüşlerimiz değişim sürecine ve taleplerine işkin değerlendirme ve dostça önerilerimizdir.

“Türkiye’nin onurlu geçmişinde Cumhuriyet Halk Partisi vardır”

“Benim en büyük eserim Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyet Halk Partisidir” Bu söz, Derneğimizin de adını taşıyan, Cumhuriyet Halk Partisinin kurucusu, daha önemlisi Ülkemizin kurtancısı, Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e aittir. Cumhuriyeti kuran parti olmakla gurur duymak elbette çok önemlidir. Ama Cumhuriyeti ve onun tüm kurumlarini koruyan, ona her koşul altında sahip çıkan CHP’nin, Atatürk’ün partisi olarak kalması için mücadele etmek günümüzün en yakıcı konusudur. Türkiye’nin onurlu geçmişinde Cumhuriyet Halk Partisi vardır. Türkiye’nin onurlu geleceğinde de Cumhuriyet Halk Partisi olacaktır. Cumhuriyetin, 100 yıllık tarihi boyunca, en ağır darbeleri aldığı günümüzde nerede ise sadece adının bırakıldığı bir dönemde, Cumhuriyet yıkıcılığına karşı mücadele etmeyen bir parti Üyesinin, parti suçu işlemiş sayılması gerektiği bir dönemdeyiz. CHP si kişilerle değil düşüncelerle ilgilidir. CHP si tarihten gelen kökleriyle buluşup sınanmış programını günümüz koşullarında da izlemelidir.

cemaate teslim etmiştir. Bu süreç 21 yüzyılda demokrasimizin darbe kalkışması ihanetine uğramasına neden olmuş, bastinian bu hain girişimin ardından diğer tarikat ve cemaatlerle işbirliği sürdürülmeye devam etmiştir. Bu süreçte dış borç, yolsuzluk ve yoksullukta rekor kırılmış, laiklik ilkesi ağır tahribata uğramış kuvvetler ayrılığı yok edilmiş demokratik hukuk devleti erezyona uğramış, ekonomi krizden krize sürüklenmiş, ama yine de AKP son seçimleri kazanabilmiştir.

teknolojili ürün üreten karma ekonomidir. Yeniden, güçlü demokratik kitle örgütleri, güçlü sendikalar, örgütlü toplumdur. Yeniden, gençlerimize fırsat eşitliği, iş güvencesidir. Yeniden, kendi gücü ile kalkınacağına inanan millettir. Yeniden, tarikat cemaat kuşatmasından, bölücü terörden kurtulmuş devlettir. Yeniden, yarınlarına güvenle bakan Türkiye’dir. Kısacası, Yeniden Atatürkçü Türkiye’dir. Öyleyse CHP bir an önce, başarısı kanıtlı, günümüzde de geçerli olduğu yaşananlarla doğrulanmış, dünyaca örnek alındığı da pek çok yabancı devlet ve bilim insanı açıklamalarıyla ortada olan Atatürk’çü düşünce yoluna girmelidir. Yeni TBMM yapısına bakıldığında; önümüzdeki dönemde Laik Cumhuriyetimizi ve Cumhuriyet kazanımlarımızı korumakta hepimize çok daha zorlu görevler düşeceği ortadadır. En önemli dayanağımız Atamız’dan miras ideolojimiz (Kemalizm), en değerli gücümüz Laik Cumhuriyet’in yetiştirdiği, Ulusumuz’un büyük çoğunluğunu oluşturan nitelikli insan kaynağımızdır.