Bursa
Bursa’da 500 yıllık tarifi uyguluyorlar
Bursa’nın Büyükorhan ilçesinde köylerde her cuma 500 yıl öncesinin tarifiyle her biri 100 yıllık antika değeri bulunan toprak kaselerde pişirilen güveci yemek için Türkiye’nin her yerinden gurmeler geliyor.
500 yıldır her cuma kurulan et pazarında kasapların saç üzerinde yüksek ateşte pişirdiği kavurmalar büyük rağbet görüyor. Büyükorhan ilçesinde yüzlerce yıldır cuma günleri kurulan hayvan pazarında pişirilen kavurma ve güveçler o kadar lezzetli ki, şehir dışından bile yemek için vatandaşlar geliyor.
Büyükorhan ilçesinin köylerindeki yaylalarda otlayan hayvanlar, ilçedeki tarihi pazarda satışa çıkıyor. Yaklaşık 500 yıldır kurulan pazardaki kasaplar, gelen alıcı ve satıcılara yörenin günlük kestikleri hayvanlarından kavurma ve güveç pişiriyor. Burada pişen etler yüzlerce yıllık tarifle ve yörede otlayan doğal hayvanlardan pişiriliyor.
Tarihi pazarda onlarca kasap haftada bir gün kurulan pazarda 20 küçükbaş hayvan keserek kavurma ve güveç yapıyor. Bu pazarda pişen etlerin lezzeti il sınırlarını aşarak farklı illerden de vatandaşları pazara çekiyor. Kimi pazara hayvan almaya gelirken, kimi ise sadece burada yemek yemeye geliyor. Doğal ortamda yenen lezzetli etler damaklarda unutulmaz bir tat bırakıyor.
Pazarda pişen etlerden yemeye gelen vatandaşlar, “Burada et yedikten sonra müdavimi olduk. Burada pişen etler o kadar lezzetli ki tadına doyum olmuyor. Bu lezzeti başka yerde bulamıyoruz” dediler.
Gelen müşterilere et satan kasaplar ise, “Burada yüz yıllardır süren ustalığı icra ediyoruz. İlçemizin köylerindeki yaylalarda otlayan hayvanları sadece cuma günleri kesip müşterilerin önünde parçalayarak pişiriyoruz. İsteyen kavurma yiyor, isteyen ise güveç. O kadar lezzetli ki bir tadını alan bir daha müdavimi oluyor. Buranın ünü Bursa sınırlarını aştı, farklı vilayetlerden buraya et yemeye gelen çok müşterimiz var” şeklinde konuştular.
100 yıllık toprak kaselerde 500 yıl öncesinin tarifiyle güveç pişiren kasap Mesut İlhan, 500 yılık geçmişi olan pazarın ilk kez “Osman Dede” isminde evliya bir zat tarafından sadece cuma günleri kurulduğunu belirterek, “Ben güveç için perşembe gününden gelip güveçleri hazırlıyorum. Fırına koyuyorum, 12 saat fırında kalıyor, cuma sabahı tekrar geliyorum. Çıkarıp fırından kemik suyunu ve baharatını atıp tekrar fırına veriyorum. Ben 3. nesilim burada. Kaseler dedemden kalma, 100 yıllık geçmişleri var her birinin. Güveci iki çeşit yapıyoruz erkeç (keçi) ve dana güveci ayrı ayrı yapıyoruz. Yalova, Ankara, Çanakkale, İstanbul, Bursa, Kütahya her yerden yemek yemeğe insanlar geliyor. Burada o evliya zatın duası var, burada huzurlu olursunuz. Burada yediğiniz yemeğin lezzetini başka yerde bulamazsınız. Güveç 500 yıldır aynı tarifle yapılıyor. Lezzeti de iç yağlardan geliyor. Böbrek yağlarını eti koyduktan sonra onun üzerine koyuyoruz. Kendi yağında 12 saatte pişiyor. Daha sonra kemik iliği suyu ile suyunu tamamlıyoruz. Lezzetin sırrı bu ve organik dağlarda beslediğimiz hayvanlarımız” diye konuştu.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir Giriş