#

Bursa Yerel

BUÜ dünyanın en iyi 50 üniversitesi arasında

‘Sürdürülebilirlikle Tanışıyoruz’ programında konuşan Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, yeşil alana sahip üniversiteler sıralamasında dünyada 50., Türkiye’de ise ilk 3 üniversite arasında yer aldıklarını söyledi. Yaklaşık 15,5 milyon metrekare bir araziye sahip olduklarını vurgulayan Kılavuz; “Bu alanın 5,5 milyon metrekaresi çam ağaçlarıyla çevrili. Bir anlamda Bursa’nın akciğerleri konumundayız” dedi.

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Sürdürülebilirlik Koordinatörlüğü, “Sürdürülebilirlikle Tanışıyoruz” etkinliği düzenledi. Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ve Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu ile Prof. Dr. Ferudun Yılmaz’ın da katıldığı programa; dekanlar, akademisyenler, personel, üniversite ve ilköğretim öğrencileri de ilgi gösterdi. Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ve beraberindekiler, tören öncesinde fuaye alanında stant açan öğrenci topluluklarını ziyaret ederek projeleri hakkında bilgi aldı.

“Gelişmiş denilen ülkeler doğayı hoyratça kullanıyor”

Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde organize edilen etkinliğin açılış töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, yaklaşık 1 yıl önce sürdürülebilir kampüs projesi başlattıklarını vurguladı. Daha iyi, daha güzel, yaşanabilir ve süreklilik arz eden bir kampüs fikri ile çalışmaya başladıklarını kaydeden Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Dünyamız bizlere emanet. Bizler de emanetçiyiz. Gelecek nesillere de bu emaneti en iyi şekilde bırakmamız gerekiyor. Dünya bunun farkında ancak uygulamada bir takım sorunlar yaşandığı hepimizin malumudur. Gelişmiş ülkelerin çevreye sahip çıktığı söyleniyor. Bizlere bu şekilde yansıtılıyor. Ancak dünyayı ve çevreyi en hoyratça kullananın da bu ülkeler olduğunu biliyoruz. Bilgilerin ve bilimsel gelişmelerin eyleme dönüşmesi gerekiyor. Yaşanabilir bir dünya ve çevre için gerçek anlamda yapılması gerekenler maalesef yapılmıyor. Dengenin korunması gerekiyor. Bir yandan gelişmeye devam etmek diğer yandan da doğayı korumak zorundayız” diye konuştu.

“Çevre ve doğayı koruma bilinci ailede başlıyor”

Üniversite olarak önceki yıl GreenMetrics sıralama kuruluşuna başvurduklarını açıklayan Rektör Kılavuz; “Çok güzel bir kampüsümüz var. Yeşil alana sahip üniversiteler içerisinde Türkiye’de ilk üç içerisindeyiz. Dünya sıralamasında ise ilk 50 içerisindeyiz. Sürdürülebilirlik eğitimi ve araştırmaları konusunda da aynı derecelere sahibiz. 15,5 milyon metrekare bir kampüs arazimiz var. Bunun 5,5 milyon metrekaresi çam ağaçları ile kaplı. Bir anlamda Bursa’nın akciğerleri konumundayız. Bu yeşil alan ve doğa sayesinde dünyadaki en önemli üniversitelerinden birisi konumuna geldik. Bizim asli görevlerimizden birisi bu güzelliğe ve doğaya sahip çıkmaktır” açıklamasında bulundu. Aile olarak da doğanın korunması noktasında özel bir hassasiyet gösterdiklerinin altını çizen Kılavuz; “Benim 6 torunum var. Üniversite 3. sınıftan tutun da anaokuluna giden sıra sıra torunlara sahibim. Ancak en küçüğümüzden en büyüğümüze kadar yediğimiz şekerin kabuğunu bile uygun atık yerine atmaya dikkat ediyoruz. Çevre ve doğayı koruma bilinci öncelikle ailede başlıyor. Küçük yaşta çocuklarımıza bu hassasiyeti aşılamamız gerekiyor” dedi.

BUÜ Sürdürülebilir Kampüs Koordinatörü Prof. Dr. Güray Salihoğlu ise törendeki açılış konuşmasında etkinliğe katılan herkese teşekkür etti. Özellikle ilköğretim öğrencilerini aralarında görmekten büyük bir mutluluk duyduklarını kaydeden Prof. Dr. Güray Salihoğlu; “Sizleri burada görmek bizleri mutlu etti. Çünkü eğer çevre için bir şeyler yapacaksak, bunu ancak birlikte yapabiliriz. Çevre problemlerini anlayabilirsek, aynı dili konuşursak, dertleri paylaşırsak belki bir şeyler yapabilir ve bir şeyleri başarabiliriz. Elimizde sihirli bir değnek yok, çevre problemlerini hemen çözemeyebiliriz. Belki de ömrümüz bu sorunun çözülmesine yetmeyebilir. Ancak Nasrettin Hoca misali göle bir maya çalar ve sonra belki tutar diye umut ederiz. En sonunda ise geri dönüp yaşam muhasebemizi yaptığımız zaman biz denedik, elimizden geleni yaptık diyebiliriz. Biz başkalarını da çevreyi de düşündük. Asla bencil olmadık diyebiliriz. Sürdürülebilir Kampüs çalışmalarına Rektörümüzün önderliğinde işte tam da bu duygularla başladık. Daha bir yılı bile doldurmadık. Bu süre içerisinde bizim gibi düşünenlerin çok fazla olduğunu gördük. Bugünkü etkinliğimiz de çabalarımız arasında bir damla olacak ve belki de damlaya damlaya göl olacak” şeklinde konuştu.