#

Türkiye

ByLock’un lisans sahibine istenen ceza belli oldu

ABD vatandaşı olduktan sonra Alpaslan Demir olan ismini değiştiren, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) gizli haberleşme programı ByLock’un lisans sahibi David Keynes’in, yargılandığı davada “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 15 yıla kadar hapsi istendi.

İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, bir süre tutuklu kaldıktan sonra celse arasında tahliye edilen David Keynes ile avukatları Abdurrahman Bayramoğlu ve Refik Çağlar Dilber katıldı.

Cumhuriyet savcısının, esas hakkındaki görüşünü celse arasında dava dosyasına sunduğu, sanığın avukatının da bu görüşe karşı hazırladığı beyan dilekçesini mahkemeye gönderdiği bildirildi.

Dosyanın esasına dair görüşünü tekrar ettiğini belirten cumhuriyet savcısı, sanığın “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsini ve hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını istedi.

Duruşmada savunma yapan sanık David Keynes, “Hasbelkader 40 yıldır Türkiye’yi mahveden FETÖ’ye üyeydim. Bundan dolayı pişmanım. Bu pişmanlığımı da Türkiye’ye gelip teslim olarak gösterdiğimi düşünüyorum. Şartlar oluştuğu vakit hakkımdaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep ediyorum.” diye konuştu.

Keynes’in avukatı Bayramoğlu, etkin pişmanlık hükümlerinin örgütlerin çökertilmesi için olduğunu belirtti. Bayramoğlu, savcılığın mütalaada talep ettiği indirimin verilmemesi durumunda kimsenin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemeyeceğini söyledi.

Müvekkilinin ilk günden itibaren bütün gayretiyle devlete ulaşmaya ve yardım etmeye çalıştığını anlatan Bayramoğlu, “Bu davanın popülerliği dikkate alınarak haber yapıldığında ve müvekkile ceza verildiğinde, etkin pişmanlık göstermek isteyen kişiler üzerinde caydırıcılığa neden olabilir. Müvekkilin örgütle 25 yıldan beri zıt ve mücadele içinde olduğunu görüyoruz. Örgüt, Keynes adının lisans sahibi olduğu bir sistemi kendi mensupları için kullanırken de Alpaslan Demir’den haberdar değildi. Müvekkilin bu anlattıklarından sonra etkin pişmanlıktan en üst düzeyde faydalanıp ceza verilmemesini istiyoruz.” şeklinde konuştu.

Son savunması sorulan sanık Keynes, beraatini veya en düşük cezayla cezalandırılmasını istedi.

Kısa bir aranın ardından mahkeme başkanı, bir üye hakimin son kararnameyle tayininin çıktığını belirterek, heyet değişikliği nedeniyle dosyayı incelemeye alacaklarını bildirdi.

Sanığın yurt dışına çıkış yasağının devamına karar veren heyet, duruşmayı 7 Eylül’e erteledi.

İddianameden

ABD’den geldiği Türkiye’de 9 Haziran’da tutuklanan Keynes hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanığın yurt dışında bulunduğu sırada, kendi isteğiyle Türkiye’ye gelmek ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak için dilekçe sunduğu belirtildi.

ByLock konusunda beyanlarda bulunan sanığın bu programla ilgili bazı kişileri de teşhis ettiği anlatılan iddianamede, mailine Apple uygulama mağazasından gelen bazı e-postaları kendi rızasıyla sunan Keynes’in, bu haliyle TCK’nin 221. maddesi kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması hususunun mahkemece değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi.

İddianamede, Keynes ile ilgili “örgütün evlerine gidip konakladığı, şakirtlik programına alınarak örgütün şakirdi haline geldiği, örgüt içerisinde görevler üstlendiği, kütüphane sorumlusu ve belletmen görevlerinde bulunduğu, örgütün en önemli yapılanma alanı olan TSK mahrem yapılanmasında ‘öğretmen’ (grup abisi) konumuna kadar yükseldiği” kaydedildi.

Örgüt elebaşı Gülen ile bizzat görüştürüldü

Keynes’in yaşadığı olumsuzluklardan örgütü sorumlu tutması ve örgütle ilgili mahrem bilgileri köşe yazarına vermesi üzerine bizzat örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile görüştürüldüğü belirtilen iddianamede, bu kişinin sahip olduğu mahrem bilgilerden dolayı uygun olanaklar sağlanarak Amerika’ya gönderildiği aktarıldı.

David Keynes’in, örgüt elebaşının talimatıyla örgüt içi gizli yazışmalarda kullanılacak kriptolu yazışma programı ByLock alan adının kiralanmasıyla ilgili Google ve Apple marketlerine yüklenmesinde kimlik ve kredi kartı bilgilerini kullandırtarak yardımda bulunduğu kaydedilen iddianamede, sanığın FETÖ kapsamında “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.