Siyaset
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 28 Mayıs mesajı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kimse endişe etmesin. Ekonomimiz, bankacılık sistemimiz, finans sistemimiz gayet sağlam. Bu arada da yine Körfez’den filan bizim sistemimizin içerisine sağ olsun para depo eden ülkeler oldu. Bu da tabii ister istemez kısa bir süre için de olsa Merkez Bankamızı, piyasamızı rahatlattı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kimse endişe etmesin. Ekonomimiz, bankacılık sistemimiz, finans sistemimiz gayet sağlam. Bu arada da yine Körfez’den filan bizim sistemimizin içerisine sağ olsun para depo eden ülkeler oldu. Bu da tabii ister istemez kısa bir süre için de olsa Merkez Bankamızı, piyasamızı rahatlattı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nden CNN Türk ve Kanal D ortak yayınına katıldı. Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
“BİZ KAZANDIĞIMIZDA KİMSE KAYBETMEYECEK”
“Terörle mücadeleyi bir kenara koyamayız ve şunu da çok açık, net söyleyeyim, terör örgütleri ile olan mücadelemizde biz çok çok iyi bir konuma geldik. Mesela güneydoğu, doğuyu düşünün, Diyarbakır’ı düşünün. Eskiden Diyarbakır’da akşam sokağa çıkamazdınız. Ama şimdi akşam çıkıp rahat rahat gezebiliyorsunuz.
Biz kazandığımızda, bir defa bu ülkede kimse kaybetmeyecek. Çünkü herkes rahat bir şekilde yatırımsa yatırımını yapacak, istihdamsa istihdamını sağlayacak.
Varsın birileri gerilimle, kutuplaştırmayla, siyaset dilini zehirlemek suretiyle yol almaya çalışsın, o bizi ilgilendirmiyor. Biz milletimizi kucaklamaya devam edeceğiz. Bu bizim aynı zamanda kültürümüzden de gelen bir anlayış. Buradan taviz veremeyiz. Bunun içinde 28 Mayıs’ta biz kazanırsak, 85 milyonun her bir ferdi kazanacak.
Önemli olan o akşam sandıktan ne çıkacak? Şimdi burada sayın Kılıçdaroğlu kazanırsa, terör örgütleri kazanacak, bu da çok açık. Londra tefecileri kazanacak. Amerikalı şirketler kazanacak. Kaybedenler ise ülkemiz üzerine hesap yapanlar olacak. Bu noktada da birliğimize kastedenlere, diyorum ki, fırsat vermememiz lazım.
“KADINA ŞİDDETİN YOK OLMA NOKTASINA GELDİĞİ DÖNEM BİZİM DÖNEMİMİZDİR. YAPAMAZLAR, ÜMÜĞÜNÜ SIKARIZ”
Kadına şiddeti kesinlikle reddeden bir partiyiz. Kadına şiddet bizim inancımızın, bizim değerler sistemi içerisinde kesinlikle yasaklanmıştır. Yani kadına şiddeti ne tavsiye edebilirsiniz ne de onun yanında yer alabilirsiniz. Böyle bir şeyi düşünmek mümkün değil. Dolayısıyla AK Parti’nin içerisinde de kesinlikle mümkün değildir.
Kadınlarımız bu toplumun yarısı. Yarısı olduğuna göre kadınlarımızın da parlamentoda temsil noktasında da bir yerinin olması gerekiyor. Bu ülkede kadınlarımızın ve her bir vatandaşımızın özgür ve eşit bir şekilde yaşamasını sağlayacak adımları zaten biz attık. Ama bu adımların karşısında biz her zaman CHP’yi bulduk. CHP’nin engelleme girişimleriyle mücadele ede ede bugünlere geldik. Biz neyi başardıysak, CHP’ye rağmen başardık. Onların kadınlarla ilgili söylemlerine filan bakmayın, samimi değiller.
Kadına şiddetin adeta yok olma noktasına geldiği dönem bizim dönemimizdir. Yapamazlar, yani biz ümüğünü sıkarız. Bu işin şakası yok.
“CUMHUR İTTİFAKI’NIN BİR ELEMANI GİBİ ÇALIŞMALARA BAŞLAMIŞ DURUMDA”
Sinan Bey’in bize katılımındaki farklılık herhangi bir pazarlık vesaire filan değil. Şu anda Sinan Bey, yarın akşam, diğer akşam, bildiğim kadarıyla bazı televizyon kanallarına çıkacak. Yarın da yine Mevlüt ile birlikte de orada bazı ziyaretler yapacaklar. Yani, şu anda adeta Cumhur İttifakı’nın bir elemanı gibi çalışmalara başlamış durumda. Tabii bu önemli bir gelişme.
Şimdi bu 5,2 olabilir, fazla olabilir, eksik olabilir. Önemli olan ortaya çıkan sinerjiyi değerlendirmektir. Ortada bir sinerji var. Niye? Sinan Oğan bir gerçek, bir vaka. Nedir, Cumhurbaşkanı adayı olarak bu seçimlere katılmıştır. Ama daha sonra da aldığı kararla bizimle, Cumhur İttifakı ile hareket etme kararını almıştır.
Benim İçişleri Bakanım kaç kez bu açıklamaları yaptı. ‘Türkiye’de şu an itibarıyla 4 milyona yakın Suriyeli var’ diye bunu kaç kez açıkladı. Ama bu adam yalancı ya. Yani, devletin yetkili kurumları, AFAD’ı vesaire, ‘Rakam şu’ diyor, o hâlâ kalkıyor 10 diyor geldi, 10 daha gelecek diyor. Şu anda bizdeki Suriyeli sığınmacı sayısı 3 milyon 388 bin Suriyeli sığınmacı var Türkiye’de.
HDP, bu bütünleşmeden sonra eğer desteğini çekerse şaşmayın… Bütün bunlara rağmen bizim de aldığımız feedbackler dolayısıyla farklı. Tepedekilerle taban aynı düşünüyor diye bir şey yok. Şimdi Sinan Oğan’ın 5,2’sine, Özdağ öyle diyor ya, 5,2 diyor yani Sinan Oğan’ın gittiği yoldan gitmez diyor. Kendisi için aynı şeyi söylemiyor. Yani senin şu anda oy potansiyelin ne? O 2,2 senin gittiğin yola gidecek mi?
“ALİ KIRAN BAŞ KESEN MİSİN SEN?”
‘Selo’yu çıkaralım istiyorsanız, bize oy vereceksiniz.’ Ya sen kimsin ki kalkıp da yargının verdiği kararın üstünde bir kararla suçluları serbest bırakma vaadinde bulunuyorsun? Bu ülke bir hukuk devleti değil mi? Adaletin gereği ne ise ancak bu olur. Hukukun üstünlüğüne sen nasıl kalkıp da ket vurabiliyorsun? Biz bir anayasa devletiyiz. Anayasa devletinde bu ifade bir hukuk tanımazlığın aslında bir ifadesidir. … Kılıçdaroğlu’nun hukuku siyasallaştırdığının da bir ifadesidir. Aynı zamanda buna benzer, siyasallaştıracağına yönelik birçok adımları da atabilir. Yani mesela ne diyor, malum Taksim Gezi olaylarının baş aktörlerinden bir tanesi, onu da sürekli açıklıyor, diyor ‘Onu da bırakacağım’ diyor. ‘Onun herhangi bir suçu yok ki’ diyor. Tamam da yani burada Ali kıran baş kesen misin sen? Nasıl böyle bir şeyi söyleyebiliyorsun?
Kılıçdaroğlu’ndan ona tabii 3 bakanlık teklifi yapılmış. Tabii Numan Bey’e de bu konuda özellikle AFAD gibi bir bakanlık veyahut da İçişleri Bakanlığı, AFAD’ın malum bağlı olduğu bakanlık ya, eğer bu verilirse, bunun yanında terörle mücadelede atılması gereken adımlar atılırsa, kabul edebilirim gibi. Numan Bey de bunu bu akşam televizyon programında açıkladı.
“KRİZ TELLALLARININ ÖZELLİKLE SÖYLEMLERİNE KİMSE KULAK ASMASIN”
Açık ve net söylüyorum. Bu kriz tellallarının özellikle söylemlerine kimse kulak asmasın. Bu çok çok yanlış olur. Bunun başında da bunun başını çeken de Kılıçdaroğlu ve şürekasıdır. Türkiye ekonomisini çökertmek için yürütülen operasyonlara bunlar alet oluyorlar. Vatandaşımızı algılarla yönlendirmeye çalışıyorlar. … Hatırlarsanız, daha önce de borsalara, bankalara yönelik açıklamalar yapmışlar, piyasaları hep manipüle etmeye gayret ettiler. Ama biz bunları yerinde çökerttik. Kimse endişe etmesin. Ekonomimiz, bankacılık sistemimiz, finans sistemimiz gayet sağlam. Bu arada da yine Körfez’den filan bizim sistemimizin içerisine sağ olsun para depo eden ülkeler oldu. Bu da tabii ister istemez kısa bir süre için de olsa Merkez Bankamızı, piyasamızı rahatlattı.
Ya benim Anayasa’nın ilk 4 maddesiyle ilgili sorunum olur mu ya? Bugüne kadar bir sorunu olmamış Tayyip Erdoğan var. Affederseniz, bayrak yere düştüğünde, dünya liderlerinin önünde bayrağımı yerden kaldıran bir lider var.
Çözüm sürecinde Ahmet Bey, sen katılmış mıydın bilmiyorum ama o çözüm sürecinde katılanlar bir defa Türkiye’nin bütün entel, dantel, ne kadar kanaat önderleri varsa, Türkiye’nin genelinden buraya insanları biz davet ettik. Onlarla beraber yaptık.
“CEBRİ ADIMLAR ATMAK ZORUNDAYIZ”
Cebri adımlar atmak zorundayız. Bu konuda Adalet Bakanlığı’nın üzerine çok sert tedbirler ile gitmesi lazım. Ama ben vatandaşlarıma, özellikle, toplu konut noktasında attığımız adımlarla yaklaşmalarında fayda var. Çünkü bu işin önemli çıkış noktası toplu konut. Burada biliyorsunuz, şu anda, özel sektör bile 15 sene vade, 20 sene vade ile konut satışları yapıyor. Bu konut satışlarında da peşinatlar baya düşük. Ve bu tabii, vatandaşlarımızın önünü inanıyorum ki çok çok açacaktır. 85 milyonu bir avuç insanın aşırı kâr hırsına kurban etmeyeceğiz. Konut arzını arttırmak için de kurumlarımız çeşitli destek paketleri açıklıyorlar. Deprem bölgesindeki konutları da söylediğim gibi hızlı bir şekilde tamamlayacağız. Ama fahiş fiyata asla onları kurban etmeyeceğiz.”
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir Giriş