#

Ankara

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sel felaketine ilişkin açıklama

AK Parti grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman ve Şanlıurfa’daki sel felaketine değindi. Erdoğan, ilgili bakanların çalışmaları koordine ettiğini söyledi. Altılı masanın aday gösterme sürecinde yaşanan krize değinen Erdoğan, “Masanın altı üstüne geldi.” dedi. Erdoğan adaylığı için “Birilerinin arkasına saklanmak yerine er meydanına çıkma cesaretini gösterdi.” dediği Kılıçdaroğlu’na EYT göndermesi de yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısına katıldı.

Erdoğan’ın şu sıralar burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

“Selden etkilenen adeta afet üzerine afet yaşayan insanlarımıza geçmiş olsun diyorum. Felakette hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbim beterinden korusun. Bakanlarımız, ekiplerimiz çalışmaları koordine ediyor. Yaşadığımız felaketi hafızalarımızda ne kadar sıkı muhafaza edersek çıkaracağımız dersler o kadar güçlü olur.

Depremden hemen sonra deprem bölgesine koştuk. Bakanlarımız çalışmaları koordine etmeye başladı. Sadece arama kurtarma ekibi olarak 35 bini aşkın personeli bölgeye yönlendirdik. Yarım milyon insanımız depremzedelerin imdadına koştu. Ülkemizin ve milletimizin tüm imkanlarını seferber ettik.

“Serzenişlerinde haklılar”

Yıkım öylesine büyüktü ki her binaya bir arama kurtarma personeli göndersek bile hepsine yetişebilmemiz mümkün değildi. Öyle yerler vardı ki yüzlerce arama kurtarma personelinin birlikte çalışması gerekiyordu. Buna rağmen yıkıntılar altında kalan vatandaşlarımız ve yakınları serzenişlerinde sonuna kadar haklıdır. Hepsinin acılarını yürekten paylaşıyoruz.

Ölenleri geri getirmek elimizde değil ama geride kalan vatandaşlarımızı hayata bağlamak için yapılabilecek her şeyi yapma gayretindeyiz. 11 ilde evleri yıkılan veya kullanılamaz hale gelen 14 milyon insanımızın gıda ve barınma ihtiyacını karşılamak için hızlı ve etkin bir koordinasyon kurduk.

Milletimiz asrın felaketi konusunda asrın dayanışmasını gösterdi. Deprem bölgesini yaşanabilir hale getirdik. 3 milyon insanımız bölge dışına gitti. Bunların bir kısmı okul ve işyerlerinin açılmasıyla geri dönmeye başladı. Pek çok vatandaşımız yakınlarının ve dostlarının evinde misafir ediliyor.

Deprem bölgesinde kalan 2 milyon 400 bin insanımıza kurduğumuz çadır ve konteynerlarda barınma imkanı sağladık. Aile başına 10 bin lira destek ödemesinden istifade eden depzemsede sayımız 1,4 milyona yaklaştı. Vefat edenlerin yakınlarına da 100’er bin lira destek ödemesi yapıyoruz.

“Her türlü desteği veriyoruz”

Üretimi ve istihdamı desteklemek için esnaf, çiftçi ve sanayicilerimiz için ayrı ayrı projeler hazırlayıp devreye sokuyoruz. Depremzede vatandaşlarımız şehrine dönmekte, hayatını yeniden düzene koymaktadır. Üretim ve istihdamı artırmak için her türlü desteği vermekte her türlü kaynağı harekete geçirmekte kararlıyız.

Sağlıkçılarımızın zarar gören hastanelerdeki hizmetlerini çevre illere taşıyarak sürdürüyoruz. Vatandaşlarımıza sağlık hizmetlerini kesintisiz veriyoruz.

Adres güncelleme çağrısı

Deprem bölgesinde yaşarken başka illere taşınan ve nüfus kayıtlarını aldıran vatandaşlarımızla ilgili kararname yayımladık. Depremle ilgili kendilerine sağlanacak haklarda herhangi bir kayba uğramayacağını güvence altına aldık. Adres güncelleme işlemleri 17 Mart Cuma gününe kadar tamamlanmalıdır. Deprem bölgesinde çadır veya konteynerde yaşayanlar da adres kayıtlarını bulundukları yere taşımaları gerekiyor. Vatandaşlarımızın demokratik haklarını kullanabilmeleri için adres güncellemelerini yapmaya davet ediyorum.

650 bin bina yapılacak

Şu ana kadarki tespitlere göre önümüzdeki bir yılda 319 bin konut toplamda 650 bin konut yaparak hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz.

Buradan ana muhalefete de seslenmek istiyorum. Biz kentsel dönüşümden bahsediyoruz, siz kendinizi rantsal dönüşüm olarak tanımlıyorsunuz. Kentsel dönüşüm projelerimizin nasıl yalanlarla engellendiğini unutmayacağız. Depremler bizim kendi aramızdaki tartışmaları bitirmemizi beklemiyor. Binalarımızı dönüştürmezsek o binaların altında kalabiliriz.

El birliği içinde hareket edersek bu meselenin üstesinden kısa sürede geleceğimize inanıyorum. İstanbul’da ülkemizin önde gelen bilim insanlarıyla yaptığımız toplantıda önemli fikirler gündeme getirildi. Biz de gelişmeleri yakından takip etmeye, atılan her adımı desteklemeye devam edeceğiz.

Kimi eksiklikler aksaklıklar olabilir bunları en kısa sürede gideririz, gidereceğiz. Önemli olan samimi bir şekilde depremzede vatandaşlarımızın yanında yer almaktır. Biz sadece ortalıkta dolaşan deprem turistleriyle kıyaslanamayız. Biz hep seçim döneminde de gündemimiz deprem yaralarının sarılması olacak diyoruz. Anlaşılan o ki birileri bu sözü yanlış anlamış.

Kılıçdaroğlu’na tepki

Biz deprem bölgesine insanlarımızla dertleşmeye, tespitlerimiz doğrultusunda gereken talimatları vermeye gideriz. Bundan sonra da atılan her adımı bizzat yerinde görecek, depremzedelerle buluşmayı sürdüreceğiz. Bu zatın seçim kampanyasını deprem yıkıntıları önünde yapmasını bir kenara bırakalım, gece gündüz orada çalışan bakanlarımıza, valilerimize iftira atmasına ne diyeceğiz? Yarısı yalan yarısı yanlış bir konuşma depremde evi yıkılan hangi kardeşimizin yüreğini rahatlatır?  Deprem bölgesine seçim kampanyası başlatmaya gidenler, bizim oradaki insanlarımızla aramızdaki muhabbeti, sevgiyi, güven ilişkisini anlayamaz.

Bu zatın söylediği yalanlar defalarca yüzüne vuruldu. Depremin sorumlusu kim sorusunu sorabilecek kadar hayattan kopuk birisine ne desek boş. Bunların derdi ne bu ülke ne bu millet. Biz bir yılda şehirlerimizi ayağa kaldırmanın derdindeyiz. Tek başına bu tablo bile kimin nerede durduğunu göstermeye yeterlidir.

“Toplanıp dağıldılar”

Bunların her işi aynı. Bir yıl önce 6 parti bir araya gelip seçim ittifakı kurdular. Toplandılar dağıldılar… Amaç seçim ittifakının gereği olarak aday belirlemek ve milletvekili listelerindeki işbirliğinin çerçevesini çizmek.

“Masanın altı üstüne geldi”

Seçim takvimi başlayınca cumhurbaşkanı adayı dediğiniz kişi millete karşı söyleyeceği olan kişidir. Kaç yardımcın olacak diye soruyorlar? Ben bir tane başkan yardımcısı atadığımda ülke nasıl yönetilecek demişti. Birden 1500’e kadar başkan yardımcısı atanabilirmiş! Altılı masanın etrafında toplananlara bir şeyler dağıtılacak. Yeteri kadar başkan yardımcısı olması lazım.

Türkiye gibi pek çok gündemi olan bir ülkede bu sözün iki aya sığdırılması mümkün değil. Altılı masa toplanıp dağılırken yıpranmasın diye açıklamıyoruz dediler. Şimdi yardımcısını da yıpranmasın diye açıklamıyorlar. Topu taca atacak yer kalmayınca bu isimleri açıklamak için bir araya gelecekler.

Bu toplantıda öyle bir kavga çıktı ki masanın altı üstüne geldi. Biri masadan kalktı, sonra tekrar oturdu veya oturtuldu. Yapılan tehditlerin çetelesini tutanlar epeyce kalın bir dosya sahibi olmuşlardır. Bu rezil kavganın ardından CHP’nin iki büyükşehir belediye başkanını da işin içine katarak zar zor adaylarını ilan ettiler. Erkenden açıklansa pek bir yıpranacak bir isim çıktı. Sonunda birilerinin arkasına saklanmak yerine er meydanına çıkma cesaretini gösterdi.

EYT göndermesi

Demokratik bir şekilde yarışarak kendisine gereken koltuğu vereceğiz. EYT’yi de çıkardık. Her ne kadar siyaseten emeklilikte bu kanuna gerek yok ise de bu durum kendisine örnek ve teşvik olur diye umuyorum.

Türkiye’nin otomobili Togg… Hani araba hani fabrika diyordu. Fabrika yerinde,  muhteşem bir fabrika. Vaadettiğimiz gibi Togg yarından itibaren siparişleri almaya başlıyor.”