Güney Kore’de devlet başkanlığı seçimini kazandıktan sonra geçtiğimiz 10 Mayıs’ta resmen göreve başlayan Yoon Suk Yeol, Güney Kore ve Japonya’yı içeren Asya seyahati çerçevesinde Seul’de bulunan ABD Başkanı Joe Biden ile ikili zirve gerçekleştirdi.

Aralarında Covid-19 salgını, Kuzey Kore’nin neden olduğu güvenlik riski, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırıları gibi konuların da yer aldığı küresel ve bölgesel meseleleri masaya yatıran liderler, önemli açıklamalarda bulundu.

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon, bugünkü zirvenin ikili iş birliğine dair politikaları ele almak ve geliştirmek ve karşı karşıya olunan küresel sorunları çözmek için değerli bir fırsat olduğunu belirtti.

ABD Başkanı Biden ise Washington-Seul iş birliğinin önemine vurgu yaparak, “İki ülke arasındaki ittifak, bölgesel barış ve refahın temel taşıdır. İki ülke arasındaki iş birliği, küresel istikrarın ve statükonun korunması için şarttır” ifadelerini kullandı. “Covid-19 ile mücadele, tedarik zincirlerini güvence altına alma, iklim kriziyle savaş, bölgesel zorluklarla başa çıkmak için güvenlik işbirliğini derinleştirme ve özgür ve açık bir Hint-Pasifik bölgesi hedefini gerçekleştirme” gibi ortak hedefleri örnek gösteren Biden, Güney Kore ve ABD’nin hem anın fırsatlarını değerlendirmek hem de zorlukların üstesinden gelmek için birlikte çalıştığını söyledi.

“Kuzey Kore’ye aşı teklif ettim, yanıt alamadım”

Kuzey Kore’deki şüpheli Covid-19 vakalarına da değinen Biden, ülkesinin Pyongyang’a Covid-19 aşısı sağlama teklifinde bulunduğunu ancak “yanıt alınamadığını” ifade etti. Biden, Kuzey Kore dışında Çin’e aşı sağlama teklifinde bulunduklarını da belirterek, “Evet, sadece Kuzey Kore’ye değil, Çin’e de aşı önerdik. Bunu hemen yapmaya hazırız. Herhangi bir yanıt alamadık” dedi.
Biden, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile görüşmeye istekli olup olmayacağı yönündeki soruya verdiği yanıtta, bunun Kuzey Kore liderinin “samimi” ve “ciddi” olup olmamasına bağlı olacağını söyledi.

Kuzey Kore’ye karşı caydırıcılığı artırma kararı

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise liderlerin Rusya’nın Ukrayna’ya saldırıları gibi kurallara dayalı uluslararası düzene yönelik tehditler de dahil küresel zorluklarla başa çıkmak için birlikte hareket etme konusunda mutabık kaldığı bildirildi. Teknoloji, ekonomi, enerji, küresel sağlık ve iklim değişikliği dahil olmak üzere çok çeşitli konularda iş birliğini artırma konusunda görüş birliğine varan Yoon ve Biden’ın, Kuzey Kore’nin oluşturduğu güvenlik tehdidine karşı caydırıcılığı daha da güçlendirme ve yakın iş birliğini sürdürme konusunda da anlaştığı kaydedildi. Ayrıca, Kuzey Kore’nin karşı karşıya kaldığı Covid-19 odaklı sağlık krizine atıfta bulunulan açıklamada, Yoon ve Biden’ın konuyla ilgili endişelerini paylaştığı belirtildi. Açıklamada, “Her iki lider de yardım sağlama konusunda uluslararası toplumla birlikte çalışmaya yönelik desteklerini dile getirdi” ifadeleri kullanıldı.

Dünyanın tanınmış iş insanları ve politikacılarını bir araya getiren Dünya Ekonomik Forumu (WEF), 22-26 Mayıs arasında İsviçre’nin Davos kasabasında yarından itibaren yeniden gerçekleştirilecek. Korona virüs salgını nedeniyle 2 yıldır düzenlenemeyen WEF, “Tarihi bir dönüm noktası” temasıyla başlayacak. Toplantılarda küresel salgın, Ukrayna savaşı, bölgesel ekonomik sorunlar, ilerlemeyi hızlandırmak, küresel zorluklarla mücadele, açlık ve kuraklık, küresel çatışmalar ve dünyada var olan sıkıntılara çözüm yolları bulmak için dünyanın farklı kıtalarından 50 devlet ve hükümet başkanı, büyük şirketlerin yöneticileri ve diğer alanlardan dahil olmak üzere 2 bin 500’den fazla katılımcı bir araya gelerek çözüm yolları arayıp öneriler sunacak.

Toplantının gündemi yoğun

Dünyanın en önemli sorunlarının tartışıldığı WEF, salgının ardından ve savaşın sonucu olarak ortaya çıkan çok kutuplu bir dünya karşısında dünya liderlerini ilk bir araya getirecek. İklim değişikliğinden, çevre ve ormanlık alanların koruması, eğitim, ağır darbe alan ekonominin yeniden canlandırılması, teknoloji ve dördüncü sanayi devrimi, enerji politikalarına uygun vadeli politikaların oluşmasına kadar temel konular özel oturumlarla masaya yatırılacak.

WEF ayrıca 2030 yılına kadar 1 milyar insana daha iyi eğitim, beceri ve iş sağlama odaklı bir girişim olan “Yeniden Beceri Devrimi” ve gezegenin ekosistemlerini restore etmek için 1 trilyon ağaç dikme çalışması, gıda güvenliğinin sağlanması, doğaya dayalı yeşil bir ekonominin gelişmesi, siber güvenliğin sağlanmasına kadar birçok konuyu ele alacak. Kongre merkezinde 200’ün üzerinde oturum yapılacak.

Forumun kurucusu Klaus Schwab 2 yıl aradan sonra gerçekleştirilecek zirveye yönelik, “Toplantı, salgın ve savaşın bir sonucu olarak ortaya çıkan çok kutuplu bir dünya ile karakterize edilen bu yeni durumda küresel liderleri bir araya getiren ilk zirve. Siyaset, iş dünyası, sivil toplum ve medyadan yaklaşık 2 bin 500 liderin şahsen bir araya gelmesi, kriz odaklı bir dünyada sorunlarla yüzleşmek için güvenilir, gayri resmi ve eylem odaklı bir küresel platforma duyulan ihtiyacı gösteriyor” dedi.

Açılış konuşmasını Zelenskiy yapacak

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy toplantıya video konferans yöntemiyle katılarak forumun açılış konuşmasını yapacak. Ukrayna toplantıda güçlü bir şekilde temsil edilecek. Ukrayna’nın başkenti Kiev’in belediye başkanı Vitaliy Klitschko ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba’nın da toplantıda konuşması bekleniyor. Ayrıca parlamento, iş sektörü ve sivil toplumdan oluşan Ukrayna heyeti de Davos’ta olacak. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Ukrayna’ya saldırıları nedeniyle foruma davet edilmedi. Şubat ayı sonlarında Ukrayna’ya yönelik saldırılara yanıt olarak WEF, Rus kuruluşlarıyla tüm bağlarını dondurdu ve yaptırım uygulanan herhangi bir kişi veya kuruluşla çalışmayacağını duyurdu.

Bu yıl G7’ye başkanlık eden Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise başbakan olarak Davos’ta ilk kez konuşacak. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de NATO’nun Moskova ile ilişkilerinin tarihin en düşük seviyesinde olduğu dönemde İsveç ve Finlandiya’nın ittifaka adaylık başvurusunda bulunduğu için zirveye katılacak.

Bugüne kadar İngiltere, İspanya, Portekiz, ABD, Kanada, İsveç, İtalya, Fransa, Belçika, Almanya ve Avustralya’da görülen maymun çiçeği virüsü, İsrail’de 1 kişide tespit edildi.

İsrail’in başkenti Tel Aviv’deki bir hastane tarafından yapılan açıklamada, yakın zamanda Avrupa’ya seyahat eden 30 yaşlarında bir adamın maymun çiçeği virüsü belirtileri göstererek acil servise geldiği belirtildi. Hastanın karantinaya alındığı açıklanırken, durumunun iyi olduğu ifade edildi.

Dünya Sağlık Örgütü daha önce yaptığı açıklamada, hastalığın semptomlarının “klinik olarak daha az şiddetli olmasına rağmen, geçmişte çiçek hastalarında görülenlere çok benzer olduğunu” ifade etmişti.