#

Ekonomi

Fuat Oktay’dan döviz kuru açıklaması

Fuat Oktay'dan döviz kuru açıklaması

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda 2022 yılı bütçe sunumunu yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Para birimimiz, manipülatif ataklara maruz kalmaktadır. Son günlerdeki kur hareketleri, ekonominin gerçeklerine uygun değildir. Bu manipülasyon girişimlerinin bize olduğu kadar bunu yönlendirenlere de giderek artan bir maliyeti vardır ve bu sınama, ekonomi üzerinden ülkemize sözde diz çöktürmek isteyenler için de sürdürülebilir değildir” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin görüşmeleri başladı. Meclis Başkanı Mustafa Şentop yönetiminde başlayan bütçe görüşmeleri için Genel Kurul’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlı ile milletvekilleri hazır bulundu. 2022 yılı bütçe sunuş konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 2022 bütçe teklifini her türlü küresel etki, yaptırım ve manipülasyon girişimine rağmen ‘güçlenen-kalkınan-büyüyen Türkiye’ vizyonuyla hazırladıklarını belirtti. Oktay, Türkiye’nin ekonomisinin 2020 yılında yüzde 1,8 oranında büyüdüğünü, Covid-19 salgınından en az hasarla çıkabilen ve G20 ülkeleri arasında Çin’le birlikte büyüme kaydetmeyi başaran iki ülkeden biri olduğunu söyledi. Oktay, “Türkiye 2021 yılının 3’üncü çeyreğinde yıllık yüzde 7,4 büyümeyi başarmıştır. Yılın ilk 9 ayında yüzde 11,7 oranında büyüyerek oldukça güçlü bir görünüm sergilemiştir. Bu dönemde ihracatın sürüklediği dış talep ve sanayi üretiminde yaşanan güçlü artış büyümeye belirgin şekilde katkı vermiştir. Halihazırda ekonomik aktivitedeki dinamik ve canlı gidişat ile artan ihracat desteğiyle yılın son çeyreğinde de yüksek bir büyüme performansı ön görülmektedir. 2021 yılının tamamında yüzde 10’u aşabilecek düzeyde bir büyüme oranı kaydetmeyi bekliyoruz. Başta bütçe olmak üzere tüm politika araçlarımızla işçi, memur, esnaf, çiftçi ve emeklilerimiz dahil olmak üzere tüm kesimlere bu büyüme refah olarak yansıyacaktır” dedi.

‘2022’DE İSTİHDAMIN 1 MİLYON 277 BİN KİŞİ ARTMASI BEKLENMEKTE’

Fuat Oktay, salgının iş gücü piyasası üzerinde Türkiye’de de olumsuz etkileri olduğunu belirterek, “2021 yılı Eylül ayı itibarıyla toplam istihdam düzeyi salgının hemen öncesindeki 2020 Şubat ayına göre mevsim etkilerinden arındırılmış verilerle yaklaşık 1,7 milyon kişi daha fazladır. Tarım, sanayi, inşaat ve hizmetler sektörlerinin tümünde istihdam, salgın öncesindeki düzeyinin üzerindedir. Eylül ayı itibarıyla ilk defa istihdamımız 29 milyonu, iş gücümüz 33 milyonu aşmıştır. 2021 yılında gözlenen iktisadi faaliyetteki hızlı toparlanmayı takiben 2022 yılında hedeflenen yüzde 5’lik güçlü büyümenin iş gücü piyasalarına olumlu yansımalarının olmasını, iş gücüne katılım ve istihdam oranlarında önemli iyileşmelerin kaydedilmesini ön görmekteyiz. İktisadi faaliyetteki toparlanmaya ek olarak, istihdam teşviklerinin etkili bir şekilde uygulanması sürdürülecektir. Bunun yanı sıra dijitalleşme ve yeşil dönüşüme uyumun hızlandırılması, kadınlar, gençler ve engelliler gibi özel politika gerektiren grupların iş gücü piyasasına girişleri ve kalıcılıkları, beşeri sermayenin güçlendirilmesi, aktif iş gücü programları, iş sağlığı ve güvenliği, girişimciliğin geliştirilmesi alanlarında yapısal adımlar atılacaktır. Bu çerçevede, Orta Vadeli Program tahminlerine dayalı olarak, 2022 yılında istihdamın 2021 yılına göre 1 milyon 277 bin kişi artması, işsizlik oranın ise yüzde 12’ye gerilemesi beklenmektedir” diye konuştu.

‘MERKEZ BANKASI’NIN REZERVLERİ 126 MİLYAR DOLARI AŞTI’

Fuat Oktay, kasım sonu itibarıyla yıllıklandırılmış ihracatın 221 milyar dolar gerçekleşerek Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını söyledi. Turizm gelirlerinde 24 milyar dolara ulaşmayı beklediklerini belirten Oktay, “AB tanımlı genel yönetim borç stokunun milli gelire oranı 2021 yılı 2’nci çeyreğinde yüzde 38,4’e gerilemiştir. AB ülkelerinde bu oranın ortalaması yüzde 90’ın üzerindedir. Bu oran yıl sonu itibarıyla kur riskine bağlı olarak bir miktar daha yukarıda gerçekleşse bile AB ülke ortalamasının çok çok daha altında olmaya devam edecektir. 2020 yılında dünyada bütçe açığının milli gelire oranı ortalama olarak yüzde 10’un üzerindeyken ülkemizde bu oran yüzde 3,5 gibi oldukça düşük bir seviyede gerçekleşmiştir. Bu durum ülkemizin mali disiplindeki başarısını tesciller niteliktedir. Merkez Bankası’nın rezervleri de son dönemde 35 milyar doların üzerinde bir artışla 126 milyar doları aşmıştır” dedi.

‘PARA BİRİMİMİZ MANİPÜLATİF ATAKLARA MARUZ KALMAKTADIR’

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, ABD başta olmak üzere gelişmiş ekonomilerin sıkılaştırma programını devreye alacağı beklentisiyle dolarda, diğer tüm ülke para birimleri karşısında bir yükselme söz konusu olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:

“Nitekim geçtiğimiz günlerde avro ve dolar paritesi 1,12 seviyelerine kadar gerilemiştir. Küresel etkilerle ülkemizde artan ekonomik kırılganlıkların bilincindeyiz; bunun üstesinden gelecek olan da yine bizleriz. Birçok göstergede son derece iyi seviyeleri yakaladığımız, en yüksek büyüme ve ihracat artışlarını gerçekleştirdiğimiz bu dönemde para birimimiz, manipülatif ataklara maruz kalmaktadır. Son günlerdeki kur hareketleri, ekonominin gerçeklerine uygun değildir. Bu manipülasyon girişimlerinin bize olduğu kadar, bunu yönlendirenlere de giderek artan bir maliyeti vardır ve bu sınama, ekonomi üzerinden ülkemize sözde diz çöktürmek isteyenler için de sürdürülebilir değildir. Biz yatırım, üretim, istihdam ve ihracatı önceliklendiren bakış açımızla ülkemizin döviz ihtiyacını en aza indirecek ve bu saldırılara karşı çok daha dayanıklı bir ekonomik yapıyı hızlı bir şekilde tesis edeceğiz. Bu doğrultuda ülkemizin ara malı ithalatı ve enerji harcamalarını azaltan, üretim ve ihracatı destekleyen projelerimizi birer birer hayata geçiriyoruz. Böylece ara malı ihtiyacı yerli üretimle giderilerek ülkemizin önemli ithalat kalemlerinin yerli üretimi sağlanacak hatta bu alanlar yeni ihracat kalemleri olarak ekonomimize katma değer sağlayacaktır. Türkiye için faizlerin yatırım ortamını destekleyici olması önem arz etmektedir. 2021 yılı bütçemizde yüzde 4,3’lük bir bütçe açığı öngörmüşken, Orta Vadeli Program’da (OVP) yüzde 3,5 olarak revize ettiğimiz bu yılı bu oranın altında bir bütçe açığıyla kapatacağız.”

‘BÜYÜK ÇABA SARF EDİYORUZ’

Fuat Oktay, tüm dünyada küresel olarak enflasyon olgusunun oluştuğu dönemden geçildiğini, enflasyon ve hayat pahalılığını tüm yönleriyle ele alıp, vatandaşın fiyat artışlarından en az etkilenmesi için politika tedbirleri oluşturup, uyguladıklarını söyledi. Vatandaşı fiyat artışlarından korumak amacıyla doğal gazda maliyetin 4’te 3’ünü, elektrikte ise yarısını hükumet ve devlet olarak kendilerinin üstlendiğini söyleyen Oktay, “Diğer ülkelerle kıyaslandığında, küresel enerji fiyatlarındaki yüksek artışı en az şekilde vatandaşlarımıza yansıtıyoruz. Önümüzdeki dönemde hem yurt içinde hem de yurt dışında üretim alanlarının genişletilmesiyle çıktı artışını sağlayacak ve fiyatların daha sağlıklı bir zeminde oluşmasına katkı vereceğiz. Enflasyonun yükselmesi konusunda aldığımız tedbirler, haksız ve fahiş fiyat artışlarının etkin bir şekilde denetlenmesi ve gerekirse kamu kaynaklarından feragat edilmesi yoluyla enflasyonun vatandaşlarımıza en az şekilde yansıtılması hususunda büyük gayret sarf ediyoruz. Bu duruşumuzu sürdürmeye kararlıyız ve vatandaşlarımızı enflasyonun etkilerine karşı korumaya devam edeceğiz. İşçimiz, memurumuz, asgari ücretlimiz, sağlık personelimiz, öğretmenimiz, güvenlik güçlerimiz, esnafımız ve çiftçimiz dahil milletimizi enflasyon karşısında ezdirmeyecek ve enflasyonda kalıcı düşüşü temin edecek tüm politika tedbirlerini kararlılıkla uygulayacağız” diye konuştu.