#

Gündem

“Gideceğimiz yola dair tercih Yunanistan’ın”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz’de Yunanistan’a ön koşulsuz diyalog çağrısında bulunarak, “Aslında hangi yoldan gideceğimize dair tercih, ne Türkiye ne Fransa ne de bir başkasının, Yunanistan’ın değerli liderlerinin ve halkınındır.” mesajını verdi.

Yunan gazetesi “Kathimerini” için eş zamanlı makaleler kaleme alan Çavuşoğlu ve Yunan mevkidaşı Nikos Dendias, iki ülke arasında “makale diplomasisini” başlattı.

Bakan Çavuşoğlu, “Doğu Akdeniz’de Önceliğimiz Ön Koşulsuz Diplomasi” başlıklı yazısında, “Hangi yoldan gidileceğine dair tercihin Yunan liderlerinde olduğu” vurgusunu yaptı.

Akdeniz’in her zaman medeniyetin beşiği, kültürel ve ekonomik etkileşim havzası olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, “Bu coğrafyada geçmişimiz, bugünümüz ve geleceğimiz ayrılmaz bir şekilde iç içe geçmiş durumda. Türkiye ve Yunanistan’ın her daim yalnızca iki seçeneği olmuştur: iki tarafa da zarar verecek şekilde birbirimizle tartışmaya girmek veya bir kazan-kazan formülü bulmak.” değerlendirmesini yaptı.

Çavuşoğlu, “daimi komşu” mantığının doğal olarak birbirinin haklarına karşılıklı saygı gerektirdiğinin altını çizerek, “Bugünlerde karşı karşıya kaldıklarımıza bakılırsa, Türkiye’den durum ne yazık ki böyle görünmemektedir.” ifadesini kullandı.

Bu tür bir saygının, tüm bekleyen sorunları veya çözülmemiş ihtilafları barışçıl yollarla ve diyalogla çözme yükümlülüğünün gereği olarak kendini göstermesi gerektiğini kaydeden Çavuşoğlu, “Bu anlayışla, komşular, tırmanma değil, iyi niyetli ve anlaşmazlıkları gerçekten çözüme kavuşturmak amacıyla doğrudan diplomasi ve diyalog arayışı içinde olmalıdırlar.” değerlendirmesinde bulundu.

“SÖMÜRGE DÖNEMLERİ ISTIRAPTAN BAŞKA BİR ŞEY GETİRMEDİ”

Çavuşoğlu, son dönemde Fransa gibi ülkelerdeki hükümetlerin sömürgeci geçmişlerinden esinlenen sakıncalı bir yaklaşım sergilediklerini belirterek, şöyle devam etti:

“Sömürgecilik döneminin pek çok halk için büyük acılardan başka bir şey getirmediğini bu kadar mı çabuk unuttuk?

Büyük başkentlerden efendilerin iradelerini çevrelerindeki bölgelere dayatmalarına dayalı davranış biçimlerinin kabul gördüğü günler artık geride kalmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız, daha adil bir uluslararası düzen tesis edilmesi amacıyla ‘Dünyanın Beşten Büyük’ olduğunu savunagelmektedir. Eleftherios Venizelos tarafından Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilen Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta Sulh, Dünyada Sulh’ sözleriyle çizdiği hedefe hizmet edecek şekilde, egemen hale gelmesini arzu ettiğimiz değerlerin ve bunları takip ederken sergilediğimiz yorulmazlık ve yaratıcılığın altını çizmek maksadıyla, dış politikamızı ‘Girişimci ve İnsani’ olarak tanımladık. Bu nedenle, karşılıklı saygı ve sorunlara hakkaniyetli çözümler bulunması ilkelerini vurguluyoruz.”

“Doğu Akdeniz’deki temel hedeflerimiz net:

  • Deniz sınırlarının adil ve hakkaniyetli şekilde belirlenmesi;
  • Kıta sahanlığı haklarımızın maksimalist ve aşırı deniz sınırı iddialarına karşı korunması;
  • Adil gelir paylaşımı mekanizmasının kurulmasıyla Kıbrıs Türklerinin Ada’nın açık denizdeki kaynakları üzerindeki eşit haklarının korunması;
  • Kıbrıslı Türkler dahil tüm tarafların katılımıyla gerçek, kapsayıcı, adil ve hakkaniyete dayalı açık deniz enerji iş birliği mekanizmalarının (bu doğrultudaki öneriler hala masadadır) Doğu Akdeniz’de oluşturulması.”