#

Siyaset

İYİ Partili Türkkan: Türkiye 2023’e seçimsiz giremez

İYİ Partili Türkkan: Türkiye 2023'e seçimsiz giremez

İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Türkiye’nin, dış politika ve ekonomide yaşanılan gelişmelerle 2023’e seçimsiz giremeyeceğini savunarak “Türkiye nefes alabilmek ve içinde bulunduğumuz şartlardan kurtulmak için 2021 yılı içerisinde bir erken seçime gidecektir.” dedi.

Türkkan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’nin, sürekli sorun çıkaran ve ülkeye kayıp yaşatan AK Parti iktidarını daha fazla taşıyamayacağını ileri süren Türkkan, “Dış politika ve ekonomide yaşadığımız gelişmelerle Türkiye 2023’e seçimsiz giremez. Türkiye nefes alabilmek ve içinde bulunduğumuz şartlardan kurtulmak için 2021 yılı içerisinde bir erken seçime gidecektir.” diye konuştu.

Türkkan, doları 7 liranın altında tutmak için 120 milyar doların heba edildiğini, ülkenin kasasının eksi rezerve düştüğünü, bütün bunların sorumlusunun dış güçler değil AK Parti iktidarı olduğunu iddia etti.

Vahşi kapitalizm yerine abdestli kapitalizmin ikame edildiğini ileri süren Türkkan, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi tıkandı. Türkiye’nin 1923 yılından 2018 yılına kadar toplam kamu borcu 970 milyar lirayken, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ndeki 2 yıllık bir süre içindeki kamu borcumuz 840 milyar lira oldu. Yani kamu borcumuz yüzde 87 oranında arttı. Bu sistem fukaralık ve yoksulluktan başka bir şey getirmedi.” görüşünü savundu.

Türkkan, EBA sisteminin çöktüğünü, gerekli hazırlıklar yapılmadan eğitime başlandığını söyledi.

“Almanya, Yunanistan’a zaman kazandırmaya çalışıyor”

Doğu Akdeniz’deki gelişmelere değinen Türkkan, Yunanistan’ın piyon olarak kullanıldığını, arabuluculuk rolü alan Almanya’nın da Yunanistan’a zaman kazandırmaya çalıştığını ifade etti.

Almanya ve Yunanistan’ın ortak çıkarları olduğuna işaret eden Türkkan, “Sürekli geri adım ve taviz veren AK Parti’nin politikalarında gelinen noktada Türkiye’den, Ege Ordu Komutanlığının lağvedilmesi talep edildi. Bu teklifi yapanlara haddi bildirilmelidir. Edirne’nin karşısında yaşananlar ve bağımsız ordu gücümüzün lağvedilmesinin istenmesi asla sessiz kalınacak bir durum değildir. Akdeniz’de yaşanan gelişmelere karşı gösterilecek tavır, AK Parti’nin tarihte ve torunlarımız yanında nasıl anılacağının göstergesi olacaktır.” dedi.

Süleyman Soylu ile Zühtü Arslan arasındaki tartışma

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan arasındaki tartışmaya ilişkin Türkkan, şunları söyledi:

“İçişleri Bakanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı’na ‘FETÖ’cü polisleri sen yerleştirdin’, yani mealen ‘Sen FETÖ’cüsün’ diyor. Türkiye büyük bir garabetin içinde. İçişleri Bakanı en büyük yargı organı olan Anayasa Mahkemesi Başkanı’nı FETÖ’cülükle suçluyor. Bunun çözümü Sayın Cumhurbaşkanı tarafından bulunmalıdır. Bu ülke muz cumhuriyeti değildir. Bu ülkenin kurumları ağızlara sakız edilecek kadar basit değil. Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın FETÖ’cülükle itham edildiği bir dönemde mahkemenin vereceği kararlar bundan sonra şaibeli olacaktır. Süleyman Soylu hükümetten umudunu kesmiş, kişi ve kurumlara karşı olan savaşını genişletmiş, yüksek perdeden savaşıyor. Eğer böyle değilse açıklama yapmasını bekliyoruz. Bu suçlamanın amacı nedir? Böyle bir şey varsa Anayasa Mahkemesi Başkanı hakkında herhangi bir soruşturma açılmış mıdır? Gizli bilgelere mi ulaştı? Hükümetten bir açıklama bekliyoruz.”

Türkkan, Soylu’nun polislerin yüksek kiralar nedeniyle İstanbul’a gitmek istemediklerine yönelik sözlerine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, “Sayın Soylu muhalefetin sözcüsü gibi, bizim söylediğimiz şeyleri tekrar ederek bize yardımcı oluyor. İstanbul’da sadece polisler değil hiçbir memur yaşayamıyor. Kiralar çok yüksek. Sayın Soylu doğru yere işaret etmiş. İnsanlar büyük şehirlerde, geçim sıkıntısını çok daha fazla hissediyor.” dedi.

“Duygusal tepki”

İYİ Parti’nin 2. Olağan Kurultayı’nda, GİK üyeliği için delegelere, “oy verilmeyecekler” listesi gönderildiği iddialarına ilişkin soru üzerine de Türkkan, kurultaylarının demokratik bir ortamda gerçekleştiğini anlattı.

Türkkan, yarışta GİK’e giremeyen adayların verdiği duygusal bir tepki olduğunu belirterek bu duygusal tepkinin partiye ve davalarına olan sadakatlerinin önüne geçmeyeceğini kaydetti.