#

Bursa

Ukrayna’dan Bursa’ya uzanan yardım çağrısı

Bursa’da yaşayan Serkan Aksaç’ın Ukraynalı eşi Liudmyla Mytus, bir süre önce ailesini ziyarete gittiği Rusya sınırındaki Çernigiv kentinde savaş başlayınca mahsur kaldı. Onlarca sivilin hayatını kaybettiği kentte, bombardımanın aralıksız sürdüğünü söyleyen Mytus, “Şu anda pencereye yakınım, tehlikeli biraz çabuk olalım. Kıyafet, elbise, battaniye yok. Bize yardım edebilir misiniz?” diyerek yardım çağrısında bulundu.

Serkan Aksaç ile Ukraynalı Liudmyla Mytus, internet üzerinden tanışıp 6 yıl önce evlendi. Çift, Mudanya ilçesine bağlı Güzelyalı Mahallesi’nde yaşamaya başladı. Kendi soyadını kullanan Liudmyla Mytus, 1,5 ay önce Çernigiv kentinde bulunan anne ve babasını ziyaret etmek için ülkesine gitti. Anne ve babasıyla kışı geçirdikten sonra, eşinin yanına, Türkiye’ye dönmeyi planlan Liudmyla Mytus, savaş çıkınca mahsur kaldı.

Rus askerlerinin sınıra yığınak yapmaya başladıklarını öğrendikten sonra, eşini almak için Ukrayna’ya gitmek istediğini söyleyen Serkan Aksaç, “Oradan bir araba ayarlayın, ben gelip aileni de seni de alayım, olaylar bitene kadar burada kalsınlar dedim. Bu kadarını kimse beklemiyordu. Eşim bana, ‘Gerek yok, o kadar önemli bir şey olacağını zannetmiyorum’ dedi. Zaten her şey birdenbire gelişti” dedi.

Eşi ile sürekli mesajlaşarak, haber almaya çalışan Serkan Aksaç, şöyle konuştu:

“Kiev’e 140 kilometre mesafede, Belarus ile Rusya sınırı arasındaki bir şehir. Batı tarafında olmuş olsa, ben zaten gözümü kararttım, gideceğim. Ama oraya nasıl gideyim? Onun buraya gelme şansı yok. Çünkü şehir şu anda Rusların elinde. Bütün gece, ‘Serkan dua et, ben çok korkuyorum’ diyor. Bir şey yapamıyorum, elimden bir şey gelmiyor. Ne olursa olsun gideyim diye düşündüm. Eşim olmadıktan sonra ben burada yaşamışım ne fark eder ki. Beklemekten başka bir şey yapamıyorum şu anda. Tabii ki korkuyorum. Onun çığlıkları, gece boyunca bana mesaj atması, ‘Serkan, bombalar geliyor. Çok korkuyorum’ demesi hep kulaklarımda. ‘Ne olacak bilmiyorum’ diyor. Düşünün ki bombalar geliyor ve etrafınızda kimse yok. Ne olacağını öğrenecek kimsesi yok. Televizyon açamıyorlar, bilgi alamıyorlar.”

Eşinin tahliyesi için Dışişleri Bakanlığı ile iletişime geçtiğini söyleyen Aksaç, “Dışişleri Bakanlığını aradım iki defa. Eşimi aramışlar. Nerede olduğunu, şu anda ne durumda olduğunu sormuşlar. Eşimin kurtarılmasını gerçekten çok istiyorum ama oradaki çocuklar aç. Eşim önce kendini değil, çocukları düşünüyor” dedi.

Eşinin, sığınakta dünyaya gelen bebekler için kendisinden yardım istediğini belirten Aksaç, “Eşimin bana söylediği en önemli şey çocukların orada aç olması. Sütleri, giyecekleri, battaniyeleri yok. Yardımlar oraya ulaşamıyor. Eşim bana, ‘Ne olur, lütfen söyle. 2 kadının üçüz çocukları oldu. Çocuklar aç’ dedi. Sığınakta doğmuşlar. Bir şekilde oraya yardımın ulaşması gerektiğini söylüyor” diye konuştu.

‘DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NA GÖNÜLLÜ OLDUĞUMU SÖYLEDİM’

Gönüllü olarak Ukrayna’ya gitmek istediğini söyleyen Serkan Aksaç, “Dün, Çernigiv’de 33 kişi öldü. Bu eşim de olabilirdi. Çocuklar da olabilirdi. Lütfen bir yardım gönderilsin. Ben yardım için gönüllü olarak gidebilirim. Devlet desin ki bana, ‘Şu TIR gidecek. Sen de git, orada yardım et’, ben varım. Çocukları düşünüyorum. Eşim de kendisini, annesini, babasını düşünmeyi bıraktı. Çocuklar için yardım istiyor. Dışişleri Bakanlığı’na da talebim oldu. ‘TIR gidecekse ben de gidebilirim’ dedim. Konuştuğum görevli şaşırdı, ‘Gerçekten mi?’ dedi bana. Dedim, ‘Tabii ki gerçekten, insanlık için.’

YARDIM ÇAĞRISINDA BULUNDU

Onlarca sivilin hayatını kaybettiği kentte, bombardımanın aralıksız sürdüğünü söyleyerek, yaşadığı korku ve çaresizliği anlatan, yardım çağrısında bulunan Mytus, şöyle konuştu:

“Pencereye yakınım, biraz çabuk olalım. Çünkü ateş var. Bombalama devam ediyor. Çok tehlikeli. Pencereye yakın olduğum için dikkat etmem lazım. Çok yardım lazım. Burada marketler çok az çalışıyor. 1,5- 2 kilometre kuyruk var. Sirenler çalıyor, dışarısı çok tehlikeli. Hayat devam ediyor, bebekler doğuyor. Kıyafet, elbise, battaniye yok. Bize yardım edebilir misiniz? Bulunduğumuz şehir Çernigiv. Ben, Türkiye’nin bizim için yardım ettiğini biliyorum. Ama nereye geliyor bilmiyorum. Annem, babam iyi. Ama moralleri çok bozuk. Uyuyamıyoruz. İnsanlar çok kötü durumda. Gıda malzememiz çok değil. Marketler bazen çalışıyor, bazen çalışmıyor. Alışveriş yapmak çok zor. Ben çocukları, bebekleri düşünüyorum. Benim için çocuklar önemli.”

‘O BENİM İÇİN UKRAYNA’NIN KAHRAMANI’

Eşinin anlattıklarını gözyaşları içerisinde dinleyen Serkan Aksaç, “Benim için gerçekten kahraman. Kendini düşünmüyor, çocukları düşünüyor. Şu an ben onu Ukrayna’nın kahramanı olarak görüyorum. Orada insanlara hep yardım etmeye çalışıyor. Oraya koşuyor, buraya koşuyor. Bebekler doğduğunda, ‘Süt lazım’ diye haykırdı bana. Bir şey yapamıyorum. En kötü olan da bu” dedi.