#

Gündem

Kılıçdaroğlu: Siyasi partileri kapatmak doğru değil

Kılıçdaroğlu: Siyasi partileri kapatmak doğru değil

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Siyasi partileri kapatmak, onları farklı şekillerde topluma tanıtmak ya da terör örgütleriyle onları bağlantılaştırmak asla doğru değil. Varsa böyle bir şey devletin savcısı, hakimi devreye girer; ama bu iş, bir siyasi talimatla yapılırsa o doğru değil” dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, siyasi partilerin kapatılmasını doğru bulmadıklarını vurgulayarak, “Siyasi partileri kapatmak, onları farklı şekillerde topluma tanıtmak ya da terör örgütleriyle onları bağlantılaştırmak asla doğru değil. Varsa böyle bir şey devletin savcısı, hakimi devreye girer; ama bu iş bir siyasi talimatla yapılırsa o doğru değil. Haksızlık kime yapılırsa yapılsın, kimin için olursa olsun; haksızlığa karşı çıkmak, insan olarak bizim görevimizdir. Demokrasilerde en büyük hakem halktır, millettir” dedi.

‘SİYASİ OTORİTE YARGIYA TALİMAT VERMEMELİ’

HDP İzmir İl Başkanlığı’na yapılan saldırıya tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Psikolojik sorunları olan birisinin eline nasıl silah veriyorsunuz, nasıl sıkıştırıyorsunuz? Bu kişi 2016 yılından beri tedavi görüyor. Buna ‘sağlam’ raporunu kim verdi? Psikolojik tedavi gören kişiye ‘sağlam’ raporunu nasıl veriyorsunuz? Öfkenin, intikam duygusunun olmadığı bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz. Haksızlık kimden gelirse gelsin karşı çıkacağız. Yargının bağımsız olması lazım. Siyasi otorite yargıya talimat vermemeli. O zaman yargı bağımsız olmaz. Demokrasi konusunda hepimizin duyarlı olması lazım. Bizim gibi düşünmeyenler için de demokrasi istemeliyiz. Belediye başkanı arkadaşlarıma da söyledim, İzmir benzeri provokasyonlar olabilir. Sizin göreviniz halkı sükunete davet etmektir. İzmir’deki kişi silahlı saldırı düzenliyor. Psikolojik sorunları olan birisinin eline nasıl silah veriyorsunuz? Herhalde savcılar bunu da inceleyecektir” diye konuştu.

‘MKE’Yİ SATMAYA KALKACAKLAR’

AK Partili milletvekillerinin imzasını taşıyan, Makine Kimya Endüstri Kurumu’nun (MKEK) anonim şirketi olmasını düzenleyen teklife karşı çıktıklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Makine Kimya hangi gerekçe ile anonim şirketi oluyor? Her şeyi satarak bugüne geldiler. Şimdi satacak çok az şey kaldı. MKE’yi satmaya kalkacaklar. Tank paleti Katar ordusuna peşkeş çektiler. Anadolu’nun ortasında kurulan ilk entegre silah fabrikasıdır. Silah ve mühimmat üretiyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan ve gelişmesini sağlayan bir kurumdur. Hangi gerekçeyle anonim şirkete çeviriyorsun? Kırıkkale’de bu fabrikalar kurulurken burası 12 hanelik köydü, şimdi il oldu. Bu Erdoğan tayfası cumhuriyetten intikam almak istiyor. Silah fabrikalarını birilerine pazarlamak istiyorlar. Paraya doymadınız mı, dolarlara doymadınız mı? Her seçimde gittiniz, oylarınızı verdiniz eğer anonim şirkete dönmesin, diyorsan bir tek adresin var; CHP. MKE Genel Müdürlüğü’nü de Kırıkkale’ye taşıyacağız” dedi.

‘ERDOĞAN’I GENÇLERE TESLİM EDİYORUM’

Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin sorunlarına da değinen Kılıçdaroğlu, “19 yıldır Türkiye’yi bu noktaya getirdiler. Allah’ın izni, milletin izni ile iktidar olduğumuz zaman ilk yapacağımız iş, Suriyelileri Suriye’ye kardeşçe göndermek olacaktır. Irkçılık yapmıyorum. Onların evlerini, köprülerini, yollarını, hastanelerini hepsini yapacağız. Avrupa Birliği finanse edecek. Davulla zurnayla ülkelerine gönderip, bütün Orta Doğu’da barışı sağlayacağız. Herkes bir yere not yazsın, görecekler bunu” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kabine Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamalara değinerek, “10 bin dolar alan siyasetçi var, bundan rahatsız olmuyorsun, müzikten rahatsız oluyorsun. Baba- oğul işsizlikten yüz yüze bakamıyor, müzikten rahatsız oluyorsun. Sanattan, sanatçıdan ve müzikten rahatsız olan Erdoğan’ı gençlere teslim ediyorum. Önümüze sandık gelecek, gençler gereğini yapacaklar” dedi.

‘KİM BÖLÜCÜ, KİM MİLLİYETÇİ’

CHP lideri Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin grup toplantısındaki konuşmasına da cevap vererek, “‘Kılıçdaroğlu elini vicdanına koysun, söylesin; kimin yanındadır, bölücülüğü mü destekliyor yoksa Türkiye’nin yanında mı yer alıyor?’ diye sormuş. Önemli bir soru. Ben ve arkadaşlarımız ve bütün dostlarımız Türkiye’nin birliğinden ve bütünlüğünden yanayız. Biz, şanlı ordumuzun tank-palet fabrikası Katar ordusuna peşkeş çekilirken itiraz eden, sen alkışlayan kişiydin. Biz kendi vatan topraklarını ve Süleyman Şah Türbesi’ni ve Türkiye Cumhuriyeti bayrağını kaçırıp, toprağı düşmana teslim edenlerden yana değiliz. Biz şanlı bayrağımızı 1 hafta içinde yerine dikmekten yanayız. Peki sen? Kaçanları, bayrağı indirenleri alkışladın. Kim bölücü, kim milliyetçi, kim ülkücü?” diye konuştu.