#

Ekonomi

Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahmini belli oldu

Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 38 olarak korudu. 2025 ve 2026 tahminleri ise sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde kaldı. TCMB Başkanı Fatih Karahan, dezenflasyon sürecinin öngörüldüğü gibi başladığını belirtirken, kira fiyatlarının önümüzdeki aylarda düşeceğini ifade etti. Karahan, enflasyon ve kur beklentilerinde önemli bir iyileşme olduğunu açıkladı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, yılın üçüncü enflasyon raporunu açıklıyor…

Karahan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Türkiye’nin dış talep görünümü bir önceki rapor dönemine göre yatay seyretti.

Küresel manşet ve  enflasyondaki düşüşün devam ettiği görülüyor. Gelişmiş ülkelerin genelinde daha hızlı faiz indirimi fiyatlanıyor.

Ilımlı büyüme ve enflasyon görünümünü merkez bankalarının parasal sıkılığı azaltacağına işaret ediyor.

Net ihracat 2022 yılının ilk çeyreğinden bu yana yıllık büyümeye ilk kez pozitif katkı verdi.

Üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler iç talepteki normalleşmeye işaret ediyor.

İç talepteki normalleşme devam ediyor. Gıda, giyim gibi zorunlu harcamalar yatay seyrediyor.

Sanayi üretimi ikinci çeyrekte düştü. Üretimdeki azalış daha ılımlı oldu. Kapasite kullanımı ve PMI verileri sanayide ivme kaybını teyit ediyor.

Talepteki dengelenmenin güçlenerek devam edeceğini öngörüyoruz. Bu dengelenmenin etkisiyle cari işlemler açığında düşüş sürüyor.

Bir önceki Rapor döneminden bu yana değişmeyen tek unsur para politikasındaki kararlı duruşumuz. İlerleyen dönemde de bu duruşumuzu sürdürerek, dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde hareket edeceğiz.

Yurt içi talebin ikinci çeyrekte, halen enflasyonist düzeyde olmakla birlikte, yavaşladığını değerlendiriyoruz.

Tüketici enflasyonu temmuzda yüzde 61,8 ile önceki Enflasyon Raporunda öngördüğümüz tahmin aralığının içinde gerçekleşti. Enflasyonun ana eğilimindeki zayıflama, öngörülerimizle uyumlu seyretti.

Temmuz ayında tüketici enflasyonu para politikasının görece etki alanı dışında olan geçici etkiler nedeniyle arttı.

Hizmet enflasyonu son dönemde yavaşlıyor olsa da bu gruptaki fiyat artışlarının, temel mallara kıyasla güçlü olduğunu görüyoruz.

Kira yıllık enflasyonu halen yüksek seyir ile dikkat çekiyor. Öncü göstergeler bir süredir yönünü aşağı çevirdi. Göstergeler, önümüzdeki dönemde yıllık kira enflasyonunun azalacağına işaret ediyor.

Enflasyon beklentilerinin tahmin aralığına yakınsaması, dezenflasyon açısından kritik önemdedir.

Sıkı para politikası duruşumuzla, beklentilerin dezenflasyon sürecine katkı verecek şekilde oluşmasını sağlamakta kararlıyız.

“LİKİDİTE KOŞULLARINI YAKINDAN İZLİYORUZ”

Ekonomik birimlerin beklentilerindeki ayrışma ve olası oynaklıklara karşı, parasal aktarımın etkinliğini artırmak amacıyla, makroihtiyati politikaları uygulamaya devam ediyoruz.

Likidite koşullarını, muhtemel gelişmeleri göz önünde bulundurarak yakından izliyoruz. Gerektiğinde sterilizasyon araçlarını çeşitlendirerek etkin şekilde kullanmaya devam edeceğiz.

Para politikası duruşumuz ve makroihtiyati çerçevemiz, mevduat faizlerinin, Türk Lirası’na geçişi sürdürecek ve tasarrufları artıracak seviyelerde kalmasını sağlayacak.

KUR BEKLENTİLERİNDE İYİLEŞME YAŞANDI

Enflasyon ve kur beklentilerinde önemli bir iyileşme yaşandı.

Son dönemdeki kredi büyüme gelişmeleri finansal koşullardaki sıkılığın dezenflasyon sürecini destekleyecek düzeyde olduğunu teyit ediyor.

Mart ayında yaptığımız ilave parasal sıkılaştırma, yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk Lirası’na güvenini artırdı ve rezervlere olumlu yansıdı. 31 Temmuz itibarıyla TCMB taraflı swap bakiyesini sıfıra indirdik.

ENFLASYON BEKLENTİLERİ DEĞİŞMEDİ

Orta vadeli tahminler oluşturulurken, enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir iyileşme sağlanana kadar, para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği ve ekonomi politikalarındaki eşgüdümün korunacağı bir görünüm esas alınmıştır.

2024, 2025 ve 2026 yıl sonu enflasyon tahminlerimizde değişikliğe gitmedik. Enflasyonun, 2024 yıl sonunda yüzde 38’e gerileyeceğini öngörüyoruz.

2025 ve 2026 tahminlerini ise sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5’te istikrar kazanmasını hedefliyoruz.

SIKI PARA POLİTİKASI VURGUSU

Para politikasındaki kararlı duruşumuz, yurt içi talepte dengelenme, Türk Lirası’nda reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmeye devam edecektir.

Para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesiyle, enflasyonun yılın kalanında da istikrarlı olarak gerileyeceğini öngörüyoruz.

Para politikasındaki sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz.

Haziranda başlayan dezenflasyon sürecinde, enflasyonu, belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.

ENFLASYON HEDEFİ TUTACAK MI?

Veri akışı tahminlerimizle tutarlı gerçekleştiği için tahminimizi değiştirmedik. Tahminlere noktasal olarak yaklaşmak çok sağlıklı olmayabilir. Tam olarak tahmin hedefi koymak kolay değil, alt üst sınırlar çerçevesinde bakmak faydalı olabilir. Aşağı yönlü riskler de bir miktar mevcut

RESESYON YAŞANIR MI?

Ülke olarak büyüme sorunumuz yok. Dezenflasyon sürecinde büyümede bir miktar azalma yaşanabilir.

FİYATLARDA GEÇİCİ SIÇRALAMALAR OLACAK MI?

Son 2 yıldır enerji fiyatları çeşitli sübvansiyonlarla büyük ölçüde sabit kaldı. Enflasyonist ortamda enerji harcamalarının hanehalkı bütçesinde payı düştü. Kurumlararası eş güdüm üst düzey seviyede. Önümüzdeki dönem verileri değerlendireceğiz. Arz-talep dengesi yerine geldi, geçici etkileri daha düşük görüyoruz.

İLK FAİZ İNDİRİMİ NE ZAMAN?

Faiz indirimi olduğunda da sıkı duruş sürdürülebilir. Uzun süre sıkı duruşu korumamız gerekecek. Faiz indirim döngüsüne girildiği zaman sıkı duruş korumamız gerekiyor. Faiz indirimi için iki koşul gözetiyoruz. Aylık enflasyona vurgu yapıyoruz. Ana eğilime bakıyoruz; belirgin ve kalıcı düşüş olmasını değerlendiriyoruz. Aylık enflasyonda düşüşün kalıcı olduğundan emin olmak istiyoruz.. Hanehalkı beklentileri azalma eğilimi, reel sektörde henüz bir ilerleme yok.