Eğitim
“Öğrenme kaybını telafi etmek imkansız hale gelir”
TÜRK Eğitim Derneği Düşünce Kuruluşu (TEDMEM) ‘COVID-19 Sürecinde Eğitim: Uzaktan Öğrenme, Sorunlar ve Çözüm Önerileri’ konulu rapor yayımladı. Raporda, “Okulların 2020 yılı Eylül ayında açılamaması halinde öğrenme kaybının ve eksiğinin kapatılması, telafi edilmesi nerdeyse imkansız hale gelecektir” denildi.
TEDMEM’den yapılan yazılı açıklamada, pandemi nedeniyle okulların uzun süre kapalı kalmasının eğitim ve öğretime etkisi ile ilgili rapor hazırlandığı belirtildi. Raporda, okulların kapalı kaldığı süre uzadıkça öğrenme eksiklerini kapatmanın güçleştiği belirtildi. Raporda, okulların 2020 yılı Eylül ayında açılamaması halinde ise öğrenme kaybının ve eksiğinin kapatılması, telafi edilmesinin neredeyse imkânsız hale geleceğini kaydedildi. Raporda, öğrencilerin ve toplumun sağlığını korumak için her türlü tedbiri almanın öncelikli olması gerektiğini belirtilerek, “Okulların açılması kısa vadede Covıd-19 salgını ile ilgili endişelerin kaynağı olmakla birlikte, sağlık otoriteleri okulların kapalı kalmasının da orta ve uzun vadede hareket kısıtlılığı ve sosyal izolasyona bağlı olarak sağlık sorunlarına neden olacağı konusunda uyarılarda bulunmaktadır. Okulların açılması veya kapatılması, bilgiye dayalı olmak zorundadır ve zor bir karardır. Bu kararda gözetilmesi gereken ‘bireylerin sağlığını ve yaşamlarını korumak’ ile ‘bireylerin geleceğini korumak’ arasında hassas bir denge vardır. Bu dengenin rasyonel bir temelde, güncel sağlık verileri ve bilimsel bilgilere dayalı olarak oluşturulması gerekir. Okulların kapalı kaldığı süre uzadıkça öğrenme eksiklerinin ve kayıplarının telafisi sistemin yönetme kapasitesinin sınırlarını aşıyor” denildi.
‘ÖĞRENME KAYBI VE EKSİKLİKLERİNİN CİDDİ BOYUTLARDA OLMASI BEKLENMEKTEDİR’
Öğrenme kayıpları ve eksiklerin bireysel, toplumsal ve ekonomik olarak kalıcı kayıplara neden olacağı ifade edilen raporda, şu ifadelere yer verildi:
“Okulların daha uzun süre kapalı kalması mevcut öğrenme ve temel beceri yetersizliği sorunlarını daha karmaşık hale getirebilir. Okulların kapalı kalmasının sonucu olarak temel beceri düzeyinin altında kalan öğrenci oranının artacağı, öğrenme kayıplarının bireylerin hayat boyu gelirleri ve ülkelerin ekonomisi üzerinde negatif etkilerinin olacağı hesaplanmaktadır. Salgının ne kadar devam edeceği ve okulların ne kadar süre kapalı kalacağına ilişkin farklı senaryolarda bireylerin çalışma hayatları süresince yıllık ortalama 355 dolar ile bin 408 dolar arası gelir kayıpları olacağı tahmin edilmektedir. Normal koşullarda Haziran-Eylül arasında sadece yaz tatili için okulların kapalı kaldığı durumda dahi ciddi bir öğrenme kaybı söz konusu olduğunu biliyoruz. Bu sürenin yaklaşık iki buçuk ay gibi ilave bir süre daha uzaması, içinde bulunduğumuz öğretim yılında öğrenme kayıplarının daha da artması anlamına geliyor. Her ne kadar uzaktan öğretim çalışmaları yapılmış olsa da öğrencilerin çevrimiçi derslere erişimlerinde ve okulların ve öğretmenlerin öğrencilere destek ve yönlendirme sağlamalarında yaşanan sınırlılıklar dikkate alındığında öğrenme kaybı ve eksikliklerinin ciddi boyutlarda olması beklenmektedir. Okulların 2020 yılı Eylül ayında açılamaması halinde ise öğrenme kaybının ve eksiğinin kapatılması, telafi edilmesi nerdeyse imkansız hale gelecektir. Okullar çocukların bilişsel, duyuşsal ve fiziksel gelişimini desteklemek için açılmalıdır.”
‘İLKOKUL ÖĞRENCİLERE EN ÇOK ETKİLENECEK GRUP’
İlkokul öğrencilerinin okulların kapalı kalmasından en çok etkilenecek grupların başında geldiği belirtilerek, “Uzaktan öğretimin beceri kazandırmada sosyal, duygusal, fiili tecrübe etmeyi gerektiren becerilerin, pek çok mesleki becerinin kazandırılmasındaki sınırlılıkları ile birlikte değerlendirdiğimizde uzaktan öğrenmenin yüz yüze eğitimin yerini alamayacağı açıktır. Yüz yüze eğitime geçişte öncelikli gruplar belirlenerek bu gruplara odaklanma sağlanmalıdır. Okulların açılması ya hep ya hiç meselesi değildir. Yaş grubu, sınıf seviyesi ve ailelerin ihtiyaçları gibi parametreler dikkate alınarak esnek bir uygulama yaklaşımı benimsenebilir. 2020-2021 eğitim öğretim yılında sağlık riskleri, okulların-şubelerin öğrenci mevcudu, fiziki altyapı imkânları, bilişim teknolojileri imkanları ile öğrencilerin bağımsız olarak çalışma ve öğrenme kapasiteleri gibi faktörler dikkate alınarak öncelikler belirlenmelidir” ifadelerine yer verildi.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir Giriş