#

Gündem

Prof. Dr. Yusuf Demi̇r: “Su, Yaşamın Ta Kendi̇si̇di̇r”

PROF. DR. YUSUF DEMİR, “SU BERRAKTIR VE ŞEFFAFTIR. SU PAYLAŞIMCIDIR. HEM BESLEYİCİDİR HEM DE CANLILARIN YAŞAM KAYNAĞIDIR. HAYATI BAŞLATANDIR SU. KISACA CANLILARIN YAŞAMIN TA KENDİSİDİR” DEDİ.

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, “Su berraktır ve şeffaftır. Su paylaşımcıdır. Hem besleyicidir hem de canlıların yaşam kaynağıdır. Hayatı başlatandır su. Kısaca canlıların yaşamın ta kendisidir” dedi.

Suyun yapısı ile hayatın akışını birbirine benzeten OMÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, su örneği üzerinden hayata ilişkin mesajlar verdi.

Suyun anlattığı çok şey olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yusuf Demir, “Dünyanın ve insanın yüzde 75’i sudur. O halde suyun bize anlattıklarını söylemek istediklerini iyi anlamamız lazım. Bunu en güzel Hazreti Mevlana şu dizeleri ile ifade ediyor: ’Sen hep bir su olduğunu düşün su gibi güzel su gibi yararlı su gibi vazgeçilmez ve su gibi hayat kaynağı olduğunu düşün. Sen bir su ol ama rahmet ol afet değil. Su isen insanlara zarar verme. Sana felaket denmesin. Unutma senin için rahmet olmak marifet değil.’ Aslında suyu bize anlatıyor Hz. Mevlana. İster çeşmelerden dökül ister gökten bardaktan boşanırcasına yağ. İstersen de nehirler dolusu ak. Unutma dibi olmayan bir kovayı doldurma şansın yok. Suyun yanında olanlar suyu en az içenlerdir. Seni anlamayana seni dinlemeyene sesini bağırsan da duyurma şansın yok. Ya dilini tutmayı bileceksin ya da sürekli boş ve anlamsız konuşan ve anlamsız ses çıkaran olacaksın. Düşüneceksin zaman zaman ne söyleyeceğim. Konuşmak için uygun zamanı seçecek ve en az en uygun sözcüklerle konuşacaksın. Anlatmak istediklerini değil karşındakilerin anladıklarını anlatacaksın insanlara” diye konuştu.

Suyun alçak gönüllüğü öğrettiğini belirten Yusuf Demir, “Su gibi küçük bir bardağın içine sığdır ki kendini girebilmeyi öğren insanların damarlarına kalbine. Değerli dostlar su bize alçak gönüllülüğü öğretiyor. Çünkü su mütevazidir. Nehirdeki su hep alçaktan akar. Bitkilerin büyümesini hayvanların beslenmesini yaşamasını gelişmesini sağlar. Dikkati üzerine çekmez su. Hiçbir ödül ve farkındalığa da ihtiyacı yoktur. Suyun alçak gönüllülüğü sana kendi başarını ve zaferini yüceltmek yerine başkalarından daha çok zevk almayı öğretmeli. Mütevazi bir zihinle etrafındaki insanlara daha güçlü bağlar kurabilmeyi ve daha yararlı olabilmeyi anlatır su. Unutma bütün akarsular en sonunda okyanusa ulaşır. Çünkü okyanus en alçaktadır. Suyun gücünü veren de bu alçak gönüllülüktür. Su uyumludur. Dağdan akan bir suyu düşünelim akmak için en az direnç göstereceği yolu seçer. Önüne bir kaya çıksa direnmez. Etrafından dolaşır. Bu nedenle seninle uğraşan kimseyle uğraşma. Eğer uğraşırsan onunla aynı yerde kalırsın. Etrafından dolanıp devam etmelisin yoluna ki yolun aydınlık olsun” şeklinde konuştu.

Sabır, istikrar ve uyuma ilişkin örneklerin de su da bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Demir, “Diyelim ki dağdan akan su kayanın etrafından dolaşamadı. O zaman birikip kayanın üstünden aşar. Bunu da yapamazsa sabırla kayayı damla damla delmeye başlar. Kayayı delmeyi başaran suyun kuvveti değildir. Damlaların sürekliliğidir. Buna da sabır denir. Sabır olarak tarif edilir. ’Sabır dikenin içinde gülü gecenin içinde gündüzü hayal edebilmektir’ der Şemsi Tebrizi. Suyun duası imkansızı bile başarabileceğini bunun için sabırlı ve istikrarlı olduğunu öğretir sana. Kayayı delen su yoluna devam eder ve akar. Bilir ki aktıkça temizlenir. Bazen dere kenarlarında su birikintileri oluşur. Akmayan su bulanır. Çamurlaşmaya başlar üzerinde pislik birikir. Sen su gibi ak ki her daim yenilen her gün yeniden iki günün aynı olmasın. Dünü dünde bırak yeni şeyler öğren. Su uyumludur dedik. Çay bardağına koyduğunda çay bardağının kovaya koyduğunda da kovanın şeklini alır. Sürekli bulunduğu yere uyum sağlar. Ancak suyun doğası asla değişmez” ifadelerini kullandı.

Su ile hayatın hakikatine değinmeye devam eden Demir, “Unutma ki dünyada her zaman doğaya uyum sağlayanlar hayatta kalır. Değişime direnenler ise kaybeder. Fırtına en sert en güçlü ağaçları devirir ama esnek fidanlara otlara hiçbir şey yapmaz. Su değişime açıktır girişimcidir sıcaklığına bağlı olarak sıvı katı ve gaz hallerini alır. Bulunduğu ortamın şeklini alır. Aslında suyu çağlar boyunca dayanıklı kılan şey de çevredeki tüm değişikliklere rağmen değişime ayak uydurabilmesi ve esnek kalabilmesidir. Bazen yağmur olur bazen kar bazen buz olur bazen de buhar. Buhar olduğunda çıkar gökyüzüne yağmur olur iner yere. Biz de sürekli değişimin olduğu bir dünyada yaşamıyor muyuz? İnsanlar değişimi sevdiklerini söyleseler de aslında suyun aksine bundan çok korkarlar. Su aynı zamanda akışa teslim olur. Teslimiyetçidir. Çünkü bilir ki bütün dereler eninde sonunda büyük denizlere okyanuslara akar. Elinden geleni yaptıktan sonra hayatın akışına teslim olmaktadır. Su berraktır su şeffaftır. Su paylaşımcıdır. Hem besleyicidir hem de canlıların yaşam kaynağıdır. Hayatı başlatandır su. Kısaca canlıların yaşamın ta kendisidir. Can Yücel ’Dostlar ırmak gibidir kiminin suyu az kiminin çok kimin de elleriniz ıslanır yalnızca, kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya’ diyerek çok güzel özetlemiştir. Hakiki iyilik su olmaya benzer dostlar, su olun su gibi olun su gibi aziz olun” sözlerine yer verdi.