#

Antalya

Rahim nakline talep arttı

Rahim nakline talep arttı

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi’nde, 8 Ağustos 2011’de dünyanın başarılı ilk rahim nakli yapılan Derya Sert’in 4 Haziran’da anne olmasının ardından rahim nakli başvurularında patlama oldu. Operasyonu yapan Prof. Dr. Ömer Özkan, doğumdan sonra rahim nakli olmak isteyen adayların çığ gibi artığını, ancak mevzuat ve kanuni altyapı gerektiğini söyledi.

Mersin’in Anamur ilçesinde yaşayan ve doğuştan rahmi olmayan Derya Sert’e (32), 8 Ağustos 2011 tarihinde kadavradan alınan rahim, AÜ Hastanesi’nde Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi tarafından 7 saat süren ameliyatla nakledildi. Sağlık Bakanlığı’nın özel izniyle yapılan nakil sonrası Mustafa Sert ile evli olan Derya Sert, bebek sahibi olması için birkaç kez denenen embriyo transferi sonucu gebe kaldı. Ancak kese büyüyemediği için gebelik sonlandırıldı. Geçen 4 Haziran’da ise 28 haftalık 760 gram erkek bebek dünyaya geldi. Sert çifti, erkek bebeklerine ‘Ömer Özkan’ adını verdi.

AÜ Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan ile Anabilim Dalı Başkanı eşi Prof. Dr. Özlenen Özkan, Derya Sert’e yapılan nakli ve bebeğinin doğumunu, ‘tutan, sonucu olan, dünyanın ilk başarılı rahim nakli’ olarak nitelendirdi.

NAKİL LİTERATÜRE GEÇTİ

Bilimsel makalenin henüz çıkmadığını belirten Prof. Dr. Ömer Özkan, “Sunum ve bilimsel tartışmalarımız olacak. Geri bildirimler çok çok sevindirici. En azından beklentiler, ilk naklin başarılı olması, bunun adının ilk başarılı rahim nakli olarak geçmesi çok önemli. İlk yaşayan rahimdi. Eğer doğum yaptıramadan rahmi alsaydık sonucu olmamış rahim nakli olacaktı. İlk başarılı rahim nakli olması ve literatüre bu şekilde geçmiş olması çok önemli. Bununla ilgili tepkiler çok güzel” dedi.

TUTAN SONUCU OLAN İLK

Daha önce başka bir ülkede canlıdan rahim nakli yapıldığını, 99’uncu günde alınmak zorunda kalındığını hatırlatan Prof. Dr. Özkan, “Başarısız oldu, tutmadığı için alındı. Bu tutan, sonucu olan, dünyanın ilk rahim nakli. Bunun için benim bir ad vermeme gerek yok, bu da bu şekilde kabul edilecek. Bunun ötesinde yapılanlar bizden sonra oldu, geç de olsa doğurdu ama önemli olan sonucunun güzel olması, anneye büyük bir risk getirmemiş olmamız. Sağlıklı bir şekilde şu anda işlerimiz yolunda gidiyor” diye konuştu.

ÖMER ÖZKAN BEBEK KİLO ALIYOR

Yeni doğan Ömer Özkan Sert’in şu an için hiçbir sıkıntısı olmadığını, beklendiği gibi tedavisinin sürdüğünü belirten Prof. Dr. Özlenen Özkan ise “O düşük doğum ağırlığını telafiye çalışıyor. Bebeğimiz kilolarını almaya çalışıyor. Pediatrist arkadaşlar çok güzel bakıyorlar. Bir kilonun altında. Bir kiloyu bulduğunda görürsünüz. Günlük gerektiği kadar kilo alıyor. Beslenmesi sadece anne sütüyle gerçekleşiyor” dedi.

İŞLEM BİTTİ, RAHİM ALINDI

Rahim naklinin çok önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ömer Özkan, “Yüz, kol, böbrek ve diğer hayat kurtarıcı nakillerde biz bir nakil yapıyoruz ve hayat boyu ilaç almak zorunda kalıyor insanlar. Tüm bunlar bir risk. Çünkü bu organların da bir ömrü var. Ama rahim naklinde işlem bittikten sonra rahmi de çıkartıyorsunuz. Çocuk doğuyor ve ilacı kesiyorsunuz. Böylece hayat boyu ilaç kullanmasına gerek kalmıyor, bunun böyle bir güzelliği var” diye konuştu.

‘BİRAZ DAHA SABIR GEREK’

Rahim naklinin ilk yapıldığı andan itibaren sadece Türkiye’den değil, dünyanın dört bir yanından insanların bilgi sahibi olmak ve bu konuda yardım almak için başvurduklarını ifade eden Prof. Dr. Ömer Özkan, “Sürecin başladığı o dönemde tabi ki bu konuda bir mevzuat yoktu ve özel izinle gerçekleşti, artık kanuni bir altyapı gerektiriyor. Süreç içinde biraz sabırlı olmaları gerektiğini söylüyoruz. Çok şükür süreç çok olumlu gidince inanılmaz bir şekilde başvuru oluyor. Buradan şöyle bir çağrı yapalım, insanların bir süre daha sabırlı olmaları gerekiyor. Derya Sert’in doğumundan sonra rahim nakli olmak isteyen adayların sayısı çığ gibi arttı” dedi.

‘YAPILABİLDİĞİNİ GÖSTERDİK’

Bu naklin dünyada yapılabilirliğini gösterdiklerini ifade eden Prof. Dr. Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Henüz dünyada kabul edilmiş bir altyapısı yok. Bunun için de bir mevzuat gerekiyor. Her hasta için özel izin alınması mümkün değil. Bununla ilgili girişimler var. Bu hiçbir şekilde devlet kontrolü dışında yapılabilecek bir işlem değil. Onun için biraz daha sabırlı olunmasını istiyoruz. Yakın zamanda bunlarla ilgili altyapının oluşacağını düşünüyorum. Kanuni mevzuat yakında oluşturulacaktır. Bence yüzde 90’ından fazlası hazırlanmış belgemiz, dokümanımız elimizde mevcut.”