“Sana kim iş verir” dediler

Küçük yaşlardan itibaren moda tasarımına ilgi duyan girişimci Serpil Dinç, ailesinin onayıyla kız meslek lisesinin hazır giyim bölümünü bitirdi. Üniversite eğitimini de bu bölüm üzerine yoğunlaştıran Dinç, daha sonra 10 yıl boyunca yurt dışına ihracat yapan bir firmada çalıştı. Dinç, burada iş yeri sahibinin, “Buradan çıkarsan sana bu parayı kim verir?” sözü üzerine istifa edip kendi işini yapmaya karar verdi. Muratpaşa Kışla Mahallesi’nde 20 metrekarelik küçük bir dükkan kiralayan Serpil Dinç, 2 makineyle tek başına çalışmaya başladı. İş yerine en büyük destekçisi annesinin ismi olan, “Elifim Dikimevi” adını veren Dinç, kendi tasarladığı kıyafetleri satışa sundu. Gece kıyafetleri ve abiye koleksiyonu üzerine tasarımları çok beğenilen Dinç, bir süre sonra taleplere yetişemez oldu. İki ablasını da yanına alan KONESKOOP’tan kullandığı krediyle daha büyük bir atölyeye taşındı. 2020 yılında kendi ismiyle markalaşan Dinç, aynı yıl koleksiyon ve Fashion Week’e katıldı ve ismini sektörde daha fazla duyurmaya başladı. Tasarımları büyük beğeni toplayan Dinç, Türkiye’nin her yerinden sipariş almaya başladı.

Kadın girişimcilere örnek olan Dinç, kovid-19 döneminde atölyesini geçici süreyle kapattıktan sonra, internet üzerinden ticarete yöneldi. Bilen birçok platformda ürünlerini satışa sunan ve büyük talep gören Dinç, kayak sektöründe bir açık olduğunu fark etti. Bu kıyafetlerin ithal ve fiyatının pahalı olduğunu gören Dinç, yurt dışından getirttiği özel kumaşlarla üretime başladı. İlk kayak kıyafetini satışa sunduğu platformlardan talep yağan Dinç’e, sanatçılardan kayak antrenörlerine kadar çok sayıda kişiye tasarım yapmaya başladı. Bir ilke imza atan Dinç, Antalya Fashion Week’te kayak kıyafetleri defilesi açtı. Anlaştığı uluslararası bir satış platformuyla dünyanın her yerine kayak kıyafetleri saten Dinç, insanların kendi tasarımlarını hem fiyatı uygun hem de işlevsel için tercih ettiğini söyledi.

“20 metrekarelik iş yeriyle başladım”

Küçüklüğünden beri el sanatlarına bir ilgisi olduğunu ve hep bu alanda çalışmalar yürüttüğünü dile getiren Dinç, “Üniversiteden mezun olduktan sonra özel sektörde çalışmaya başladım. Maaşımın az ve düzensiz yatması nedeniyle iş yeri sahibiyle konuştuğumda bana, ‘Buradan çıksan sana kim iş verecek?’ cümlesini sarf etti. Bunun üzerine kendi iş yerimi kurmaya karar verdim. Ablamdan aldığım bin lira ile 20 metrekarelik bir iş yeri açtım. Çevremde de kimse bana inanmadı, ‘2 makineyle iş yeri mi açılır?’ dediler. Daha çok dans ve gösteri kıyafetleri getirildi. Kişiye özel tasarımlar yapmaya başladım. Birçok tasarımcının koleksiyonunu hazırladım. 4 yıl önce kendi tasarımımla kendi defilemi gerçekleştirdim. Kendi ismimle markalaştım. 2013 yılında iş potansiyelimiz artınca, şimdiki iş yerime taşındım. KONESKOP’tan kullandığım krediyle dükkanıma kiracı olarak girmiştim ama mülkiyeti satın aldım. Hayallerim hızlı şekilde gerçekleşmeye başladı” dedi.

“Kayak kıyafetlerine talep yağıyor”

Pandemi döneminde e-ticaretle birlikte kayak kıyafetlerine yöneldiğini kaydeden Dinç, “Kayak kıyafetine geçişim bir müşterimin isteğiyle oldu. Ona bir ürün diktik, sosyal medya sayfamızda paylaştık, inanılmaz bir talep oldu. Çünkü yurt dışında fiyatlar çok pahalı. Müşterilerimizin istediği kayak kıyafetlerine onlara dikip gönderdik. Talebe yetişemedik. Bir süre sonra kendi koleksiyonumuzu çıkardık. Amacımız sadece para kazanmak değil. Yurt dışından gelen kayak fiyatlarına göre bizim ürünlerimiz çok ucuz ve aynı kalitede. Almanya, Fransa, Balkan ve Arap ülkelerinden talep alıyoruz” diye konuştu. Dinç, Türkiye’de kayak kıyafeti üretiminin öncülerinden olduklarını ve bu alanda Türkiye’de ilk kayak defilesini yaptıklarını kaydetti.

“‘Yapamaz, edemez’ derlerken bu noktaya geldik”

Sıfırdan başladığını ve asla pes etmediğinin altını çizen Dinç, “En büyük hedefim kendi markamla yurt içi ve yurt dışında geniş bir zincire ulaşmak istiyorum. Herkes ‘Yapamaz, edemez’ derken bu noktaya geldik. Çalışanlarımın hepsi kadın ama daha fazla istihdam sağlamak istiyorum” ifadelerine yer verdi.