#

Ekonomi

Seyahat süresi 25 dakikaya düşüyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Adıyaman’ın Tut ilçesinde sel felaketinde kaybolan 2 vatandaşı bulmak için çalışmaların titizlikle devam ettiğinin altını çizerek, “Bugün burada yaraları sarma zamanı. Yarın güneş yeniden doğacak” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Adıyaman K10 – P2 konteyner ve prefabrik alanında basın açıklaması yaptı. 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmaya çalışırken, Adıyaman ve Şanlıurfa’daki sel baskınlarıyla bir kez daha sarsıldıklarını aktaran Karaismailoğlu, “Bu bölgede yıllardır görülmemiş yoğunluktaki bu yağış nedeniyle Tut ilçemizde 2 vatandaşımız hayatını kaybetti. Kayıp 2 kişiyi bulmak içinse çalışmalarımıza titizlikle devam ediyoruz. AFAD ekiplerimiz, jandarmamız, polisimiz, sağlıkçılarımız, itfaiyecilerimizden oluşan 522 personel ile ilk andan itibaren; 73 araç, 18 bot, 63 pompa ve 31 dalgıç ile arama kurtarma, tahliye ve nakil gibi gerekli çalışmalarımızı yapıyoruz. İnşallah en kısa zamanda vatandaşlarımıza ulaşmayı ümit ediyoruz” diye konuştu.
6 Şubat depremlerinin ardından pek çok sıkıntıyla karşılaştıklarını ancak durmadıklarını ve yorulmadıklarını kaydeden Karaismailoğlu, depremin ilk gününden beri bütün birimlerden her unvanda personelin AFAD koordinasyonunda 7/24 görev yaptığını ve yapmaya devam ettiğini söyledi.
Karaismailoğlu, “35 bin 250’si arama kurtarma uzman personeli olmak üzere 271 binin üstünde personelle deprem bölgelerinde özverili bir çalışma yürütüyoruz. Milletimizle birlikte artçı depremler, çetin kış şartları ve soğuk dahil her şeye göğüs gerdik; bir an dahi milletimizi yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Acil Eylem Planlarımızı işletiyoruz. Vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını anında karşılayabilmek üzere kurduğumuz ‘saha tarama’ sistemi devrededir. Bu sayede ihtiyaçları tespit ediyor, ne oranda karşılandıklarını görüyor ve gerekli yerlere takviyelerimizi sürdürüyoruz. Her geçen gün daha da organize olarak ve güçlenerek çalışmalarımızı titizlikle sürdürüyor ve açılan yaraları sarıyoruz” ifadelerini kullandı.
Yaşanılan felaketin izlerini bir daha yaşamamak üzere mücadelelerine tüm güçleriyle devam ettiklerini vurgulayan Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, şu anda Adıyaman’da yaklaşık 264 bin vatandaşa geçici barınma sağladıklarını, 248 bini çadırlarda 15 bin kadar vatandaşın da yurt, okul, okul pansiyonları ve konteynerlerde kaldığını belirtti. “Bu aşamada çadırlar yalnızca bir ‘ara formül’. Asıl amacımız konteyner ve prefabrik kentleri bir an önce yaygınlaştırmak” diyen Karaismailoğlu, açıklamasına şöyle devam etti:
“Hızlıca herkesi konteyner kentlere taşımak ve kalıcı konutları yapılana kadar buralarda daha düzenli bir hayat sunmak için büyük çaba sarf ediyoruz. Sadece Adıyaman merkezde 21 alanda yaklaşık 18 bin 500 yaşam konteyneri ve prefabrik kuruyoruz. 2 bin 618 konteynerin kurulumunu tamamladık. 2 bin 793 konteyner ve prefabriğin kurulumu tamamlanmak üzere. Kurulumu tamamlanan konteynerlere ailelerimizi hızla yerleştiriyoruz. Vatandaşlarımızı konteynerlere yerleştirmek ve hayatın onlar için bir nebze olsun normale dönmeye başlaması bizi biraz olsun sevindiriyor. İnşallah bu sayı hızla artacak ve hayatın normal akışına daha da hızlı dönmeye başladığına şahit olacağız. Yaşadığımız bu acı günleri tarihe hep birlikte gömeceğiz.”
Açılan yaraları hızla iyileştireceklerini ifade eden Karaismailoğlu, çok daha güçlü ve gelişmiş şehirler kuracaklarına dikkati çekti. Eskiyi yerine getirmenin ötesine geçeceklerini aktaran Karaismailoğlu, “Bölgelerimizin kültürel özelliklerini taşıyan yapıları ve sosyal donatılarıyla, yeşil alanlarıyla vatandaşlarımıza layık şehirler inşa edeceğiz. Devlet ve millet omuz omuza vererek tüm güçlükleri aşacağız. Biz çok güçlü ve aziz bir milletiz… Bu hep böyleydi. Yarın, milletçe yazdığımız destanlardan 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü. Atalarımızın emaneti bu vatana, bu millete gözümüz gibi bakmaya yeminliyiz. Bizim sevdamız da bu. Yalnızca bugünü kurtarmak için çalışmıyoruz. Adıyamanlının, Kahramanmaraşlının, İstanbullunun, Hataylının, Sivaslının Çanakkalelinin, Çorumlunun; yani 85 milyonun geleceği için çalışıyoruz” dedi.
Yarın, hem şanlı Çanakkale Zaferi’nin 108. yıl dönümü hem de ecdada saygı, geleceğe armağan olarak nitelendirdikleri 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılışının birinci yıl dönümü olduğuna işaret eden Karaismailoğlu, tasarım ve mühendislik anlamında enlerin ve ilklerin köprüsünü inşa ettiklerini ve Türkiye’nin bütünsel kalkınma hamlesi için dev bir adım olan bu eserin meyvelerini verdiğini kaydetti. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, bugüne kadar 2 milyon 200 bin aracın 1915 Çanakkale Köprüsü sayesinde karayolunu kesintisiz şekilde kullandığını, 2 milyona yakın aracın da Malkara–Çanakkale Otoyolu’nu kullandığını bildirdi. Böylece bölge ekonomisinin canlandığını, turizme, tarıma ve istihdama önemli katkılar sağlandığına vurgu yapan Karaismailoğlu, Türkiye’nin ve milletin kazandığını aktardı.
Yarın ayrıca Çanakkale’de Gelibolu-Eceabat Devlet Yolu’nun açılışını da gerçekleştireceklerini duyuran Karaismailoğlu, şu bilgileri verdi:
“47,5 kilometrelik Gelibolu – Eceabat Yolu Projesi’nin 32 kilometrelik bölümünü halkımızın hizmetine açıyoruz. Çanakkale Savaşları’nın gerçekleştiği Gelibolu Tarihi Alanı, şehitlik ve anıt gibi önemli noktaların yanı sıra 1915 Çanakkale Köprüsü’ne de ulaşımı sağlayan yol, toplam 5 bin 351 metrelik 4 tünele de ev sahipliği yapıyor. Seyahat süresini 45 dakikadan 25 dakikaya düşüren Gelibolu – Eceabat Yolu, 18 Mart Cumartesi günü Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle hizmete açılıyor. Bizler Çanakkale Zaferi’nin ruhuna saygımızı onun sayesinde iradesine sahip çıkmış milletimize hizmet ederek gösteriyoruz, göstereceğiz. Bu, Adıyaman’da da böyledir. Hatay’da da böyledir, Kahramanmaraş’ta da böyledir. Şanlıurfa’da da böyledir. 81 ilimizin 81’inde de böyledir. Bugün burada yaraları sarma zamanı. Yarın güneş yeniden doğacak. Bölgemiz, Türkiye’nin parlayan yıldızı olacak. Bunun için yatırımlarımıza, projelerimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bölgemiz, Türkiye için dirençli ve sürdürülebilir bir kalkınmanın lokomotifi olacak. Unutmayalım ki; kardeşlik, birlik ve dayanışma bizim özümüzde var. Bu üç şey bizim depremden etkilenen şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmadaki asıl çimentomuz olacak. Milletimizin bize güveni, en büyük gücümüzdür. Biz de işte bu güvenden aldığımız güçle milletimize umut olmaya devam edeceğiz.”