#

Gündem

“Türkiye’ye beyin göçünü özendiriyoruz”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ‘Ulusal ve Uluslararası Lider ile Genç Araştırmacılar Programları’ tanıtım toplantısında, “Programlarımızla bir yandan Türkiye’ye beyin göçünü özendirirken, diğer yandan üst düzey bilimsel çalışmalar yapan nitelikli insanlarımızın ülkemizde kalmasını teşvik ediyoruz. Türkiye’ye gelecek lider veya genç araştırmacılarımıza mali teşviklerin yanında 720 bin TL’ye kadar araştırma proje desteği vereceğiz” dedi.

Bakan Varank, ‘Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Ulusal ve Uluslararası Lider ile Genç Araştırmacılar Programları’ tanıtım toplantısına katıldı. TÜBİTAK’ta gerçekleştirilen toplantıda TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal da yer aldı. Bakan Varank, bilim insanlarını Türkiye’ye kazandırmak için hayata geçirilen Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ve Ulusal Lider Araştırmacılar Programını anlattı. Türkiye’ye beyin göçünü sağlama hedefine yönelik Uluslararası Lider Araştırmacılar Programının ilk çağrısına 152’si Türk vatandaşı 91’i yabancı uyruklu olmak üzere 243 araştırmacı başvurduğunu hatırlatan Varank, “Bu başvuruların 173’ü alanında dünyadaki ilk 100 üniversiteden, 31’i dünyada en çok Ar-Ge harcaması yapan global şirketlerden, 28’i ise dünyadaki en başarılı ilk 250 kamu kurumu ve enstitüden yapıldı. Bu başvurular sonucunda 74’ü teknik bilimler, 18’i yaşam bilimleri, 16’sı temel bilimler, 12’si sosyal ve beşeri bilimler ve 7’si sağlık bilimleri alanında olmak üzere, 21 farklı ülkeden 127 çok üst düzey araştırmalar yapan lider araştırmacıyı ülkemize kazandırdık” dedi.

‘TÜRKİYE’YE BEYİN GÖÇÜNÜ ÖZENDİRİYORUZ’

Bu projeler için bugüne kadar yaklaşık 328 milyon lira kaynak ayırdıklarını bildiren Varank, 2020 yılında Türkiye’de araştırmalarına devam eden bilim insanları için başlatılan Ulusal Lider Araştırmacılar Programının sağladığı imkanlar açısından yeni ve öncü olma özelliği taşıdığını ifade etti. Bakan Varank, “Bu program ile bilimin sınırında, çığır açıcı, alışılagelen araştırma yöntemlerinin dışında unsurlar içeren yüksek riskli proje ve fikirlere sahip Türkiye’de ikamet eden yetkin bilim insanlarını destekliyoruz. Geçtiğimiz yıl bu program kapsamında 108 araştırmacı arasından seçilen 38’i Türk, 4’ü yabancı uyruklu, farklı alanlarda 42 bilim insanına destek verdik. Her iki programla bir yandan Türkiye’ye beyin göçünü özendirirken, diğer yandan üst düzey bilimsel çalışmalar yapan nitelikli insanlarımızın ülkemizde kalmasını teşvik ediyoruz” diye konuştu.

‘720 BİN TL ARAŞTIRMA PROJE DESTEĞİ VERECEĞİZ’

Bakan Varank, Uluslararası Lider Araştırmacılar ve yeni başlattılan Uluslararası Genç Araştırmacılar Programı ile bu yıl en az 100 lider veya gelecek vadeden genç araştırmacıyı daha Türkiye’nin bilim ekosistemine dahil etmeyi hedeflediklerini kaydetti. Varank, “TÜBİTAK’ın çağrısıyla Türkiye’ye gelecek lider veya genç araştırmacılarımıza burs, aile yaşam gideri, sağlık sigortası ve yol desteği gibi mali teşviklerin yanında 720 bin TL’ye kadar araştırma proje desteği vereceğiz. Bu program kapsamında, ‘uluslararası lider’ araştırmacılarımıza 1 milyon lira, ‘uluslararası genç’ araştırmacılarımıza da 500 bin lira araştırma başlangıç ödeneği imkanı tanıyoruz. Aynı şekilde, halihazırda ülkemizde ikamet eden araştırmacılar için başlattığımız yeni programla, ulusal lider araştırmacılar için 1 milyon lira, ulusal genç araştırmacılar için de 750 bin liraya kadar Ar-Ge destek teşvik paketi sunuyoruz. Türk veya yabancı dünyadaki tüm bilim insanlarını TÜBİTAK’ın başlattığı çağrılara başvuru yapmaya; araştırmalarını Türkiye’de sürdürmeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

‘BU ALANLARI SİYASETİN DIŞINDA TUTUN’

Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Bakan Varank, muhalefetin Türkiye’de modern, bağımsız, özgür bir araştırma ortamının olmadığı yönündeki eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu:

“Biz bu alanları kesinlikle siyasetin dışında tutmamız gerektiğini biliyoruz ve siyasi olarak bu alanlara yaklaşmıyoruz. Muhalefetin en büyük problemi bilim, eğitim, sağlık alanını adeta siyasetin bir arenası görerek tepki vermeleri. FETÖ ile irtibatlı Türkiye’deki darbe girişiminde etkisi olan isimlerin Türkiye’de özgürlük ortamının olmadığından bahsetmesi gerçekten absürt iddialardır. Türkiye’de FETÖ’ye dönük özgürlük alanı elbette yok. Biz teröristlere, darbe girişiminde bulunan insanlara kapılarımızı açacak değiliz. Muhalefete çağrı yapmak istiyorum; gelin bu alanları siyasetin dışında tutun. Türkiye’ye dönen bilim insanlarımız üzerinde adeta bir mahalle baskısı kurulmaya çalışılıyor. Yurtdışından irtibata geçen bilim insanları, hocalarımız ‘yeni çağrı açmıyor musunuz, biz Türkiye’ye gelmek istiyoruz’ diyorlar. Onun için bu projeleri başlattık. Asla muhalefetin söylediği gibi Türkiye’de bilimsel anlamda araştırma-geliştirme yapılacak bir ortamın eksikliği yok. Dünyada bilim insanlarını el üstünde tüten tutan ülkeler gibi bizde bilim insanlarımızı el üstünde tutuyoruz, onlara her türlü desteği veriyoruz ve onların yaptıkları çalışmaların siyasetten bağımsız olarak bu ülkenin geleceğine, çocuklarımıza, torunlarımıza yapılan yatırımlar olduğunun farkındayız.”