Bursa
Yanık hakkında doğru bilinen yanlışlar
Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi Sorumlu Hekimi Genel Cerrahi Operatörü Doktor Selma Beyeç ve Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi Çocuk Cerrahi Operatörü Doktor Sabriye Dayı, yanık kazaları konusunda doğru bilinen yanlışları paylaştı. Dayı, yanan çocuğa ayakkabı boyası sürüldüğünü gördüklerini anlattı.
Bursa Şehir Hastanesi bünyesinde faaliyet gösteren Yanık Merkezi, açıldığı günden beri başta Bursa olmak üzere Marmara Bölgesi ve diğer illere de hizmet veriyor. Merkezde 742 ameliyat yapılırken, 2 bin 545 hasta da polikliniklerde şifa buldu. 2019 yılının eylül ayından itibaren klinik ve yanık polikliniği olarak açılan Yanık Merkezi, 2 poliklinik, 12 yataklı servis, 14 yataklı üçüncü basamak yoğun bakım ünitesi ile başta Bursa olmak üzere Marmara Bölgesi ve diğer bölgelere hizmet veriyor. Yanık merkezinde bir genel cerrahi uzmanı, bir çocuk cerrahı bulunuyor.
Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi Sorumlu Hekimi Opr. Dr. Selma Beyeç, “Bursa, sanayiii gelişmiş bir şehir. Aynı zamanda dışarıdan fazla miktarda göç alıyor. Bu da fert sayısı geniş aileleri arttırıyor. Türk kültürünün de bir özelliği olan çay, kahve, olayı çok çocuklu ailelerde çocukların yanmasında birinci faktör. Sanayide Bursa gibi illerde kişisel koruyucu ekipman kullanılmaması, iş güvenliği tedbirlerinin alınmaması sebebiyle çok fazla iş kazaları, özellikle alev yanığı şeklinde bize başvurular geliyor. İnanın ki yanıklar basit tedbirler önlenebilir kazalardandır. Evlerde çay, kahve içerken dikkatli olunması gerekiyor. İş yerlerinde kişisel ekipmanları kullanalım. Tiner, benzin gibi yanıcı maddeleri kullanırken önlemlerimizi alalım. Evlerde mangal yakıcı tutuşturucu gibi maddeleri kullanmayalım. Bu tip tedbirlerle tedavisi uzun ve masraflı ve hatta ilk tedavisi bittiği zaman görsel ya da fonksiyonel olarak ellerimizi, ayaklarımızı kullanmada ileriki yıllarda problem çıkarabilecek durumlardan sakınmış oluruz” dedi.
“Çocuklarımız için konuşuyorum, haşlanma yanığı varsa sadece yanık oluşur oluşmaz, salça, diş macunu, yoğurt gibi maddeleri sürmek yerine ilk 10 dakika vücut sıcaklığının biraz altında bir sıcaklıkla yanan bölgeyi yıkamamız bile tedaviyi kolaylaştıracaktır” diyerek sözlerini sürdüren Beyeç, “Yanan bölgeye başka kimyasalların sürülmesi zaten koruyucu tabakası ortadan kalkan bir bölgede sürdüğünüz maddeden ekstra yanık oluşmasına sebebiyet veriyor. Bir taraftan haşlanmış deri ile uğraşırken, iyilik yapayım derken mevcut yanık derinleşebilir. Su harici başka şeyler sürmek son derece yanlıştır. Lütfen buna dikkat edelim” diye konuştu.
“Çocuk emzirirken çay dökülüp yanıyor”
Opr. Dr. Sabriye Dayı da, “Bilhassa çocuklarda çay, kahveden kaynaklı haşlanma yanıkları ile karşılaşıyoruz. Bu da bizi çok üzüyor. Bu engellenebilecek bir durum. Çocuğun ulaşabileceği yerlerde demlik gibi şeylerin olmaması gerekiyor. Çocuğu emzirirken elde çay kahve içmekle de bu tür kazalar meydana geliyor. 4 aylık bir çocuk bile yanarak merkezimize gelebiliyor. Anne ve babaların dikkatli olmaları gerekiyor. Yandıktan sonra geriye dönüş olmuyor. Çocuk yandıktan sonra ayakkabı boyası süreni bile gördük. Yoğurt, salça, boya gibi şeyler sürüyorlar. Bizim için önemli olan yanan kişinin hemen kıyafetlerinin çıkartılması ılık su ile çok soğuk su değil, yıkanması ve ısısı korunur şekilde acil servise götürülmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Mangalın olduğu bir ortamda çocukların kontrol altında tutulması gerektiğinin altını çizen Dayı, “Kontrollü olmak gerekiyor. Çocuklar mangal közüne basabiliyorlar. Artık kolonya sık kullandığımız bir ürün. Bu tarz yanıcı şeyleri ateşe atabiliyorlar. Çocuk kolonyayı ateşin içine döküyor ve ateşin parlaması ile kendisi de yanmaya başlıyor” dedi.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir Giriş