#

Eğitim

Yüz yüze eğitim açıklaması

Antalya’da konuşan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Bu 2 haftalık yarıyıl tatilinden sonra da aynı kararlılık ile yüz yüze eğitime devam edeceğiz. En sık sorulan sorular; acaba tatil uzayacak mı? Ben de bu soruyu soranlara şöyle cevap vermek istiyorum. Neden herhangi bir kapanma olacağı zaman ilk başlanacak yerler okullardır? Neden kafeler, restoranlar ve AVM’ler değildir?” sözlerine yer verdi.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Antalya’da düzenlenen Geleneksel Eğitim Sempozyumuna katıldı. Bakan Özer sempozyumda yaptığı konuşmada, “Covid sürecinin kahramanları öğretmenlerimizdir. Öğretmenlerimiz yaklaşık 5 ay boyunca maske ile ders anlattılar. Aşılama oranlarında sadece Türkiye ortalamasının üzerinde değil kıta Avrupası’nda, Amerika’da gelişmiş ülkelerde yani yüz yüze eğitime kararlı bir şekilde devam eden tüm ülkelerdeki öğretmenlerin aşılama oranlarının üzerinde aşılama yakaladık. Öğretmenlerimizi bu süreçte gösterdikleri çabadan ötürü kutluyorum. Bu 2 haftalık yarıyıl tatilinden sonra da aynı kararlılık ile yüz yüze eğitime devam edeceğiz. En sık sorulan sorular; acaba tatil uzayacak mı? Ben de bu soruyu soranlara şöyle cevap vermek istiyorum. Neden herhangi bir kapanma olacağı zaman ilk başlanacak yerler okullardır? Neden kafeler değil de okullar? Biz eğer 21. Yüzyılda iddialı bir ülke olmak istiyorsak beşeri sermayemize sürekli yatırım yapmak zorundayız. Eğitimde fırsat yüksekliğini sürekli yükseltmek zorundayız” sözlerine yer verdi.

“Türkiye’nin Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren en başarılı olduğu noktalardan bir tanesi eğitim ve ilköğretimdir”

Türkiye’nin son 20 yılda eğitimde çok önemli bir dönüşümü hayata geçiren nadir ülkelerden biri olduğunun altını çizen Bakan Özer, “Okul öncesinden yükseköğretime kadar tüm eğitim kademelerinde okullaşma oranları inanılmaz derecede yükseldi. Çok sayıda okullar ve derslikler yapıldı. Öğretmen sayısı arttı. An itibariyle 18 milyon öğrencinin 1.2 milyon öğretmenin olduğu devasa bir eğitim sistemine sahip olduk. Burada özel öğretim kurumlarının da önemli payı var. Biz sizleri ayrı olarak değerlendirmiyoruz. Sizleri beraber yol yürüdüğümüz arkadaşlarımız olarak değerlendiriyoruz. Sizlerin sorunlarını çözmek içinde imkanlarımızı sonuna kadar kullanmaya devam ediyoruz. Türkiye’nin Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren en başarılı olduğu noktalardan bir tanesi eğitim ve ilköğretimdir” dedi.

“Önemli olan beşeri sermayemizin kapsayıcılığı arttırmak içim eğitimi ulaşılır kılmaktır”

2000’li yıllarda ortaöğretimde okullaşma oranlarının yüzde 44’lerde iken bugün yüzde 89’lara ulaştığını aktaran Özer, “Yükseköğretimde yüzde 14’lerden yüzde 44’lere ulaştı. Önemli olan beşeri sermayemizin kapsayıcılığı arttırmak içim eğitimi ulaşılır kılmaktır. Okullar arası başarı farkını azaltmak için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde devam ettiriyoruz. Eğitimde fırsat eşitliğini arttırmak için 3 tane ana konu üzerinde ağırlık veriyoruz. Birincisi okul öncesi eğitime erişimi arttırmak, ikincisi okulların imkan farklılığını azaltmak ve son olarak öğretmenlerimize çok yönlü mesleki gelişimleri için destek vermektir. Bu hedeflere ulaşmak için öncelikle okul öncesinde 3 yaştaki okullaşma oranını yüzde 14’den yüzde 50’ye 4 yaştaki okullaşma oranını yüzde 35’lerden yüzde 70’lere ve 5 yaştaki okullaşma oranını ise yüzde 78’nden yüzde 100 çıkarmayı hedefledik” açıklamasına yer verdi.

“2022 yılında 3 bin tane yeni anaokulu 40 bin tane de anasınıfı yapacağız”

Okul öncesi eğitime erişimde kapasiteyi maksimuma çıkarmak mümkün olduğu kadar, okul dışı faktörlerin okula etkisini azaltmak için 2022 yılında 3 bin tane yeni anaokulu, 40 bin tane de anasınıfı yapacaklarını kaydeden Özer, konuşmasına şöyle devam etti: ” Bunu ağırlıklı olarak İstanbul’da gerçekleştireceğiz. Bin tane anaokulu yapacağız. İstanbul’a çok daha fazla yatırım yapmak istiyoruz. Tüm okullarımızın mümkün olduğu kadar aynı imkanlara sahip olması için tüm kaynaklarımızı seferber ettik. Kütüphanesiz okul kalmayacak. 2 ay gibi kısa bir sürede 16 bin 361 tane kütüphane yaptık. Her ay 5 milyon kitabı kütüphanelerimize dağıtacağız. Okullarımızın tüm imkanlarını iyileştirmek için çok ciddi fon ayırdık. Şubat ayı gibi illerimize göndereceğiz. Öğretmenlerimizin mesleki girişimlerini destekleyeceğiz. 2022 yılında öğretmenlerimizi çok boyutlu desteklemek için çalışmalarımızı yaptık.”

“Öğretmenlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz”

Bakan Özer konuşmasında, “2020 yılında Milli Eğitim Bakanlığının düzenlediği eğitimlerine katılan öğretmenlerimiz sayısı 1.1 milyon iken 2021 yılının sonunda bu sayı 2.50 milyona çıktı. Bir öğretmen birden fazla eğitime katıldı. Öğretmen başına düşen eğitim saati son 10 yılın en yüksek rakamına ulaştı. 93.4 saat oldu. Bir önce 40 saatlerindeydi. Öğretmenlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Okul bazlı öğretmen eğitimine geçeceğiz. Okulun bir tarafta fiziki imkanlarını iyileştirirken diğer taraftan okullarımız mevcut öğretmenlerin eğitim taleplerini bize bildirilecek biz de finansman sağlayacağız. 31 Aralık 2021 tarihi itibariyle öğretmenlik meslek kanunu hazırlanarak tüm paydaşların görüşleri alınarak meclise teklif olarak verildi. Mecliste genel görüşmeler başladı. 60 yıllık nihayete ermiş olacak. Öğretmenlik meslek kanunun ile tartışmalara baktığımıza zaman herkesin farklı görüşleri var. Bir başlangıç yapılması gerekiyordu. Bu asgari bir uzlaşı metnidir” ifadelerine yer verdi.

Antalya Vali Ersin Yazıcı ise yapmış olduğu açıklamada şu sözlere yer verdi: ”Sayenizde okullarımız Covid süreci devam etmesine rağmen açık ve açık kalmaya devam edecek. AHENK projesi kapsamında tüm ilçelerimizde her hafta en az 2 okulda program yapılıyor. Ben 24 okulda program yaptım. Bir okul program yaklaşık 2.5 saat sürüyor. Öğretmen arkadaşlarımızın motivasyonunu arttırmak için gayret içerisindeyiz. Haftada 40 dakika okuma projesi hayata geçirdik. Değerler eğitimini çok fazla önemsiyoruz. Projemiz ile sürekli okullarımıza kurum dışından arkadaşlarımızı kabul ediyoruz. Okullarımızın her hafta en az bir konuğu oluyor. Okullarımıza bir farkındalık oluşturmak istiyoruz”.