#

Eğitim

Ziya Selçuk: Normalleşme süreci beklendiği şekilde devam ederse okulları 1 Haziran’da açarız

Caner ÜNVER/ANKARA, (DHA)- MİLLİ Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okulların açılma zamanına ilişkin, “Eğer normalleşme süreci beklendiği şekilde devam ederse, 1 Haziran’da açarız” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, CNN Türk ekranında moderatörlüğünü Ahmet Hakan’ın yaptığı ‘Tarafsız Bölge’ programına video konferans yöntemiyle bağlandı. Bakan Selçuk, okulların durumu, uzaktan eğitim sistemi ve sınav süreçlerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Okulların açılma tarihiyle ilgili konuşan Bakan Selçuk, “Eğer normalleşme süreci beklendiği şekilde devam ederse, 1 Haziran’da açarız. Bilim Kurulu’nun önerileri, Bakanlıklarla aramızdaki iletişim, Kabine’de Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde yapılan çalışmalar, yapılan istişareler neticesinde bir yere bağlanıyor. Bugün açıklamaya çalıştığımız gibi de 31 Mayıs’a kadar süreç devam edecek ama sadece eğitimden bahsetmiyoruz. Ekonomide normalleşme, turizmde normalleşme, diğer tüm sektörlerde normalleşme bunu bir bütün olarak görmek lazım. Biz eğitim tarafıyla ilgileniyoruz. Bir an önce okullarımızın açılmasını temenni ediyoruz” diye konuştu.
‘ÜST SINIFLAR DA SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRECEKLER’
Bakan Selçuk, bu eğitim döneminde sınıfta kalmanın olmayacağı, zayıfı olan öğrencilerin sorumlu geçeceği şeklindeki ifadelerini şu sözlerle açıkladı:
“Bunlarla ilgili sınavlar var, derslere göre değişiyor. Bu dersi her halükarda halletmek zorunda ama böyle dünya tarihi açısından olağanüstü bir durumda, çocuklarımız birinci dönemde zayıf aldılar diye bu zayıfa bağlı olarak sınıfta bırakmamız ya da başka problemlerle karşı karşıya getirmemiz çok doğru değil. Öğrencinin lehine bir bakış açısıyla sorumlu sınıf geçme söz konusu olacak, üst sınıflar da bu sorumluluklarını yerine getirmek kaydıyla.”
Bakan Selçuk, telafi eğitimlerinin nasıl yapılacağına ilişkin soru üzerine, veriye dayalı olarak her bir öğrencinin bilmesi gereken kazanımların olduğuna işaret etti. Selçuk, mart ayından bu yana sadece akademik konularla ilgili bir ders içeriğiyle karşı karşıya bulunduğunu bunun tek başına okuldaki eğitimin karşılığı olmadığını belirterek, “Birincisi televizyonla eğitim bir telafidir. İkincisi internet desteği ki her bir çocuğunuzun her bir öğretmenimizin internette EBA’da ne kadar kaldığı, neler öğrendiği, ödevlerini yapıp yapmadığı, kendisine yöneltilen soruları cevaplayıp cevaplamadığı bunların her birini kişi bazında görebiliyoruz. İnternetteki eğitiminin de ölçüsünü oradan anlayabiliyoruz. Bu da yani internet, televizyon tabanlı eğitim de bir telafidir. Üçüncüsü de yüz yüze telafi kısmı vardır. Telafi kısmının yüz yüzesi; diyelim ki 1 Haziran’da okulları açtık, bizim telafimiz başlar. Diyelim ki eylülde açtık, hemen başlar” diye konuştu.
‘UZAKTAN EĞİTİM ÖNCEDEN PLANLANDI’
Uzaktan eğitim modeliyle ilgili soruyu yanıtlayan Bakan Selçuk, bir Vizyon Belgesi yayımlayarak her yıl ay ay hangi işlemin nasıl yapılacağının toplumla paylaşıldığını kaydetti. Selçuk, şu açıklamada bulundu:
“O kitapta şöyle yazıyor; ‘Uzaktan eğitimin güçlendirilmesi ve eğitim sistemin karma modele doğru yönlendirilmesiyle ilgili çalışmaların şu ay şu sene yapılması.’ Bizim EBA ile ilgili yaptığımız çalışmanın virüsten çok önce olduğunu ve uzaktan eğitimde dünya standartlarında bir etiğim modeli kurup da gündemi buna yönlendirmemiz, tamamen bilinçli bir şekildeydi. Orta vadede şunu göreceksiniz, bir lise öğrencisi bütün derslerini sınıfta almak zorunda değil. Amerika’dan, Kanada’dan, Almanya’dan ve Türkiye’den uzaktan bir ders alır ve bizin akredite ettiğimiz bir dersse bu biz onu kredilendirir ve çocuğun ders notuna sayarız. Türkiye böyle bir yere gidecek. Amacımız, bir çocuk günde 8 saat ders alır ve sürekli 5-10 dakikalık teneffüslerle daha aşağı inemeden sınıfın içerisinde sürekli akademik bilgi alırsa, fen lisesindeki bir öğrenci 8-10 saat biyoloji, fizik dersi alıp, laboratuvar dersi, deneyler vesaire yapmazsa çocuklar derinleşemez, sosyal faaliyetlere vakit ayıramaz. Arkadaşlarıyla sosyal sorunluluk projelerini yapamazlar. Sürekli akademik dersle bir yere varamayız.”
‘GÖRÜŞ ALIŞVERİŞİYLE ALINACAK KARARA BAĞLI’
Liseye Geçiş Sınavı (LGS) ile ilgili süreci Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklayacağını yineleyen Bakan Ziya Selçuk, “Bu konu, Bakanlığın iç problemi ya da alt problem değil. İçişleri Bakanlığımızı da Sağlık Bakanlığımızı da ilgilendiren bir konu. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı’nın kendi başına biz istiyoruz ya da istemiyoruz diyeceği bir konudan ziyade bir görüş alışverişi ve ortaya çıkan tablonun değerlendirilmesi sonucunda alınacak karara bağlı. Kabine Toplantısı sonunda bütün Bakanlıkların birbiriyle ilişkili işleri de Sayın Cumhurbaşkanımız her zaman olduğu gibi açıklamasını hayata geçiriyor. Üniversite sınavı YÖK ve ÖSYM ile ilgili olduğu için biz sadece LGS kısmıyla ilgileniyoruz” dedi.
‘ÇOCUKLARIMIZI RİSKE ATACAK HİÇBİR KARAR ALMAYIZ’
Bakan Selçuk, LGS’nin gerçekleşme sorumluluğu kapsamında, ellerinde bir işlem tablosu bulunduğunu belirterek, “Bir öğrenci, sabah evinden nasıl, kiminle, ne şekilde çıkacak, yoldaki süreç nasıl işleyecek, okula girişteki düzen nasıl olacak, sınıfa nasıl girilecek, oturma düzeni nasıl olacak, bu aradaki temizlikle ilgili süreç nasıl işleyecek, çocuğun masasına ne konulacak, aradaki süre nasıl değerlendirilecek, bütün bunların senaryosunu çalıştık. Çocuklarımızı riske atacak hiçbir karar almayız” açıklamasında bulundu.