#

Ekonomi

Ekim ayında yeni bir duyuru daha yapılabilir

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, gazetecilerle yaptığı bilgilendirme toplantısında, Türkiye’nin Karadeniz’de bulduğunu açıkladığı doğalgaz rezervi ve yeni LNG tedarikçileri sayesinde doğalgazda ithalata bağımlılığın azalacağını; bu sebeple 2021’de bitecek sözleşmelerin, tarafların “rekabetçi fiyatlarla gelmemesi halinde yenilenmeyebileceğini” söyledi.

Üst düzey yetkili, Ağustos ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Karadeniz’deki Tuna-1 sahasında bulunduğunu duyurduğu 320 milyar metreküplük doğalgaz rezerviyle ilgili yabancı basından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Çarşamba günü İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleşen bilgilendirme toplantısında konuşan yetkili, enerjide dışa bağımlılığın azaltılması için bu sahanın önemli rol oynayacağını belirtti:

“2025’te plato üretimi başlarsa 20 yıl boyunca yıllık tüketimimizin yüzde 30’unu karşılamaya yetecek. Yani doğalgaz ithalatına ihtiyaç devam edecek.”

Ancak yetkili, artık Türkiye’nin bu ihtiyacı karşılamak için ihracatçılarla masaya otururken elinin daha güçlü olacağının işaretini veriyor ve taraf ülkelerin sözleşmeleri yeni şartlara uygun şekilde yenilemesi gerektiği görüşünü dile getiriyor:

“Rusya’dan Türkiye’ye gelen gazın ülkemizdeki tüketim payı düştü. Eski usûl, petrol endeksli ödemeye dayalı sözleşmeler bugünün gerçekleriyle bağdaşmıyor. Bugün Türkiye’deki doğalgaz güç jeneratörlerinin daha rekabetçi, daha esnek şartlara ihtiyacı var. Gelecek yılın, 2021’in Nisan ayından itibaren uzun vadeli sözleşmelerimizin üçte biri ya da yüzde 25’inin süresi bitiyor. SOCAR ve Gazprom’la sona erecek olan sözleşmelerdeki doğalgaz 16 milyar metreküp ediyor.

“Sözleşmeleri yenileyecek miyiz yoksa alternatif tedarikçi mi arayacağız; bu ihracatçıların ve piyasa oyuncularının bize nasıl şartlarla geleceğine bağlı. Eski alışkanlıkla ve esneklik tanımayan bir yaklaşımla ve rekabetçi olmayan fiyatlarla gelirlerse, sözleşmelerin yenileceğini sanmıyorum.”

Yetkili, Türkiye’nin enerji ihtiyacının bir kısmını son yıllarda LNG ile karşıladığını, doğalgaz tedarikçisi ülkelerin sözleşmeleri yenilerken bunu da dikkate alması gerektiğini söyledi:

“Son birkaç aydır LNG arzı Türkiye piyasası için çok önemli bir hale geldi. ABD, 2020’nin ilk yarısında en büyük ikinci LNG tedarikçimiz oldu. Sebebi, rekabetçi şartlarla yaklaşmaları. Diğer tedarikçilerin de bu gelişmeyi anlayacağına ve piyasanın ihtiyaçlarını buna göre karşılayacağına inanıyorum.”

“Ekim ayında yeni bir duyuru daha yapmayı planlıyoruz”

Yetkili, “Kuyunun potansiyel ekonomik değeri bugün itibarıyla 65 ile 80 milyar dolar arasında” diyor ve birkaç ay içinde daha fazla rezerv de bulunabileceğini söylüyor:

“Denizin derinliği yaklaşık 2 bin metre. Deniz yatağından sonra 1500 metre daha deldik ve keşif duyurusunu bu derinlikte yaptık. Ulaşmayı hedeflediğimiz derinlik ise 4 bin 500 metrede, yani 1000 metre daha delmemiz gerekiyor. Henüz bilmiyoruz ama rezerv daha fazla olabilir.

“Her gün 700 metre kazabiliriz. Ama bunu saatte 20 metreye indirdik, her bir kazıdan sonra durup örnekler alıp laboratuvarlara gönderip testler yapıyoruz. Muhtemelen bugüne kadar bulduğumuzun üzerinde bir potansiyel var ve yakında, gelecek ay yani Ekim ayı gibi bunu duyurmayı umuyoruz.”

“Türkiye keşfettiği rezerv ile 21 milyar dolarlık kâr sağlayabilir”

Norveç merkezli enerji araştırma şirketi Rystad da çarşamba günü, Türkiye’nin Karadeniz’deki Tuna-1 sahasında bulduğunu açıkladığı doğalgaz rezervinin kullanılmaya başlaması durumunda, ülkenin doğalgaz ithalatını azaltarak 21 milyar dolarlık kâr etmesini sağlayacağını açıkladığı bir rapor yayımladı.

Rapora göre, sahadan çıkabilecek en fazla seviyede gazın günlük olarak çıkarılıp kullanılmaya başlaması halinde, küresel doğalgaz fiyatlarının artacağı beklentisi de gerçekleşirse, 21 milyar dolardan daha fazla kazanım bile mümkün. Ancak bu rakam, sondajın ne zaman başlayacağı ve gazın kalitesi üzerinde yapılacak testlerin sonucuna göre değişkenlik gösterebilir.

Raporda hesaplamanın yıllık 2.5 ile 20 milyar metreküplük doğalgazın işleneceği tahmin edilerek yapıldığı belirtiliyor:

“Her durumda, sahada yapılacak başarılı bir çalışma ve doğalgazın kullanılmaya başlaması, Türkiye’nin üzerindeki doğalgaz ithalat yükünü önemli ölçüde azaltacak.”